IŞIKLARA KARIŞIP YOK OLMA DİYE.!
.
Seni...
Göz bebeklerimde uyuttum...
Uykusuz gecelerimde.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevmek yürek işidir, emek ister, özveri ister, vefa bekler. Sonuçta sitem varsa, sevdada iyi gitmeyen şeyler vardır. Güzel şiirini ve emeğini gönülden bir kez daha kutluyorum.
Mahmut bey dostum, her şiirinizi zevk alarak döne döne, sindire sindire, içime çeke çeke okuyorum, bunu da aynı yaptım.Sevgi önce yürek ister, sonra fedakârlık ister, sonra da vefa ister.
Yürek var, fedakârlık var, vefa da var. Ama sevgiye layık olan yok.
'Sensiz bırakma gözlerimi' derken sitem var ama belki hayatta kal anlamına da gelebilir nedersiniz.
Sevgililer gününe denk düşen güzel şiirinizi kutluyor bitimsiz sevgilerimi yolluyorum...
insan sevince gözünden bile sakınıyor sevdiğini... ve hiç bir şeyden korkmadığı kadar çok korkuyor kaybetmekten... Sırf bu yüzden bazen derin suskunluklara bile gömülüyor...aşkın kederli yanına sahip çıkıp kabullenip güneşli yanını sevdiğine sunuyor...bu kadar tutkulu aşkların işte bu kadar da hüzünlü geceleri var...
sevme ama terk etme diyen bir yürek...
sevdasına baş koymuş bir yürek...
onlarca şiir okudum sevda üstüne.. onlarca sitem onlarca hüzün kıyısında dolaştım. bu kadar içten bu kadar ahenkli bu kadar sahiplenici yürek sesine çok az rastladım...
şiirlerinizdeki yürek gücü samimiyet ve kendine has melodisine hayran olmamak mümkün değil...
Sonsuz kutluyorum değerli şair...
Daim saygı ve sevgilerimle...
Sevgi fedakarlık ister ve bunu şiirinizde çok güzel yansıtmışsınız..
Yüreğinize sağlık Mahmut Mücahit Bey..
Selam ve saygılarımla..
Yüreğinize sağlık Mahmut Bey..Güzel şiirinizi beğeniyle okudum..Kutlarım sizi Saygılarımla.....
Bu şiire kaç kez gelmişim .Yine de gelirim seve seve... Okumak çok güzeldi. Kaleminiz hiç susmasın değerli kardeşim...
Sevmenin de böylesi dedirtiyor şiir.Öylesine naif öylesine içten...
Gözlerinde uyuttuğu sevgili uyanmasın diye gözlerini bile kırpmadan uyanık kalmak...
Sevgili ışıklara karışıp kaybolmasın diye ömür boyu geceye razı olmak.
Pek çok sevda şiiri okudum şüphesiz.Şiiriniz de hak ettiği yeri onların arasında çoktan aldı değerli şair, sevgili kardeşim Mahmut bey... Kaleminiz ve yürek sesiniz hep çağlasın. Nicelerine. Gurbete selam çokça.
Nasıl sarıp sarmalamış, nasıl koruyup kollamış seven yürek. Öyle içten dökülmüş ki mısralar, bu sevgiye saygı duymamak mümkün değil. Ne için peki? Sadece gözünün önünden kaybolmaması için. Onu yanında bulmak, baktığında görebilmek için... Öylesine derin bir sevda var şiirde...
Kutlarım kaleminizi ve yüreğinizi. Harikaydı. Selam ve saygılarımla Mahmut Mücahit Özdemir Bey. Selam ve saygılarımla.
Sevgi önce yürek ister, sonra fedakârlık ister, sonra da vefa ister.
Yürek var, fedakârlık var, vefa da var. Ana sevgiye layık olan yok.
'Sensiz bırakma gözlerimi' derken sitem var ama belki hayatta kal anlamına da gelebilir.
Güne denk düşen güzel şiirinizi kutluyorum Saygılarımla...
Seni...
Gözbebeklerimde
Uyuttum...
Uykusuz gecelerimde.
Ne Kaşlarımı çattım,
Ne de gözlerimi kırptım
Sen uyanma,sen ürperme diye..! Sevginin getirdiği fedakarlık böyle güzel anlatılır. Yüreğinize sağlık Mahmut Mücahit bey, çok güzel çok duygulu bir şiirdi...Saygılar
beğenerek haz alarak zevkle okuduğun harika şiiriniz mısralara dizilen duygularınızı candan kutlarım
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta