Soruyorum acaba istilâ mı olmuşuz?
Ne yana dönsem çirkin yüzleri görüyorum
Topyekûn bu dönemde iptila mı olmuşuz?
Camekânda sadece yozları görüyorum
Her yerde her tarafta ahlâk bozucu şeyler
İhanetlerin bini boşanan boşanana
Özellikle zumlanır bütün üzücü şeyler
Şaşılacak kalmadı yaşanan yaşanana
Uzaydan mı geldiler hangi millettir bunlar
Kimi temsil ediyor kimdir şu konuşanlar
Utanma yok hayâ yok sanki illettir bunlar
Evlenmeye kalkıyor ayakta tanışanlar
Gece gündüz yedi gün, yedi gece haftada
Bize yabancı olan melanetler işlenir
Tıntın, ahmak, genç, moruk, hacı, âlim softa da
Paragözlü müstamel biri ile eşlenir
Bir yerin fethi için artık gerekmez savaş
Su uyur lakin düşman uyumaz biliyoruz
Kültüründen çıkıyor bu millet yavaş, yavaş
Bütün kalıntıları yok edip siliyoruz
Yüreklere biriken onca hınç onca gazap
Bir kıvılcım bekliyor patlıyor patlayacak
Fıttırmamak mümkün mü çekilmiyor bu azap
Bu milletim ne zaman kendini toplayacak
Sözüm ona aydınlar halka tepeden bakar
Üstünlük taslıyorlar sözde yurdun elit’i
Cahil der çoban söyler türlü yaftalar takar
Moralim bozuluyor havlayınca el iti
Mikdadî bir uyanıp anlasak gerçekleri
Bozguncu yayınları dinlemeyelim derim
Pireyi fil gösterir büyütür mercekleri
Kanarak yalanlara inlemeyelim derim
Ozan Mikdadî
Mikdat BalKayıt Tarihi : 11.1.2010 18:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mikdat Bal](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/11/a-soruyorum-acaba-istila-mi-olmusuz.jpg)
saygılar yüreğinize
Bozguncu yayınları dinlemeyelim derim
Pireyi fil gösterir büyütür mercekleri
Kanarak yalanlara inlemeyelim derim
Mikdat Bal
MUKEMMEL HOCAM SÜPERSİNİZ 10 PUAN
Diyorum ki.
Dokuma Hatası! !
Her yol bir gönle gider.
Ve gözyaşları gönlün
Tükenmez çağlayanlarıdır.
Umudun da, umutsuzluğun da
Mekânıdır
………Yönlerin birleştiği tek yöndür gönül.
………Birbirine paralel doğruların da.
………Paralel doğrular kesişmez kuralına inat,
……….Kesiştiği yerdir.
Her çare gönül içindir.
Çünkü hayat gönle bağlanmıştır.
Tırmanan ve çıkan,
Buluşmanın hazzını tadar, gönlün baharında.
Her dinin kâbesidir gönül,
Gerçeklerin tekidir.
Dost, dost gönlün ürünüdür.
Gösteriş için dostluk,
Fayda için düşmanlıktan kötüdür.
Her mevsimin çiçeğidir, vicdan bahçesinde dostluk,.
Hüneri; hiç solmamasıdır bahçenin.
Çirkinliği yenenler güzelliğin aşığı olmuştur.
Süreklidir doğması, her sabah yeniden
Gönlü dost olanın.
Onda fikir taze, ruh zindedir.
Anılarını yazar zalim.
Kara vicdanının lekesi üzerinde.
silinmez asla karası mazluma zulmedenin.
En uzak köşeler, hakta birleşen,
Hakta oluşan dönemeçlerdir.
İç içe, hislerle çatılmış hedefler,
Metotlar ve bütün âlem onun bir aracıdır.
Sebepte,sonuçta, amaçta,
Duranda, yürüyende her şeyde O.
Güneş varsa, gölgeler de vardır.
Kalp gölgesi ile birleşmez.
Gölge hayali aslın,
Hayal sonucun atığıdır.
………..Mazlum semaya çekilir,
………..Zulüm çektikçe.
……….Bu merdivenin sonunda rahmet,
……….Bağış ve selameti,
……….Saadeti vardır cefa yolcusunun.
Alçalır zalim zulmettikçe.
Zalimin alçaklığından doğar
mazlumun büyüklüğü.
Bu hal candan öteye taşır insanı.
…….Ve lakin ben,
……..İnsanı insanla yan yana koyuyorum,
……..Heyhat! Seçemiyorum
……..Sanırsın bir kördüğüm.
……..Hangisi o yüce mucize?
……..Hangisi dokuma hatası
……..Belli değil........! !
TÜM YORUMLAR (5)