A. Sınıf Oyunu Kısa Oyunlar: 16
Dile Benden Ne Dilersen
10 Ocak Basın Çalışanları Günü
3 Mayıs Karayolları Çalışanları Günü
12 May Sağlık Çalışanları Günü
Yazan Fevzi Günenç
KİŞİLER:
YAPRAK:
KARINCA:
AĞUSTOS BÖCEĞİ:
TAVŞAN:
RÜZGÂR:
YAPRAK: Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
KARINCA: Selâm Yaprak arkadaş!
YAPRAK: Selâm kardeş. Selâm selâm…
KARINCA: Tanışalım mı?
YAPRAK: Tanışalım.
KARINCA: Ben Karıncayım.
YAPRAK: Ben de Yaprak.
KARINCA: Tanıştığımıza memnun oldum.
YAPRAK: Ben de…
KARINCA: Canın mı sıkılıyor?
YAPRAK: Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
KARINCA: Canın niçin sıkılıyor, biliyor musun?
YAPRAK: Bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum…
KARINCA: Bir işin yok da onun için sıkılıyor canın. Uğraşacak işi olanların canı sıkılmaz. Şimdi yolundan çekil. Gidip çalışmalıyım. (Çıkar.)
YAPRAK: Gitti. Karınca gitti. Uğraşacak işi nasıl bulacağımı da söyleyeydi ya. Bencil karınca, ne olacak. Konuşacak kimse bile yok. Aaah ah… Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Selâm arkadaş!
YAPRAK: Selâm kardeş. Selâm selâm…
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Tanışalım mı?
YAPRAK: Tanışalım.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Ben Ağustos Böceği.
YAPRAK: Ben de Yaprak.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Tanıştığımıza memnun oldum.
YAPRAK: Ben de…
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Canın mı sıkılıyor?
YAPRAK: Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Canın niçin sıkılıyor, biliyor musun?
YAPRAK: Bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Ben biliyorum. Bir uğraşın olmalı.
YAPRAK: Nasıl bir uğraş?
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Saz çalmayı bilir misin?
YAPRAK: Bilmem.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Şarkı söylemeyi bilir misin?
YAPRAK: Bilmem.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Ne bilirsin sen?
YAPRAK: Hiçbir şey bilmem.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: Bilirsin bilirsiiin. Canını sıkmayı bilirsin. Bu can sıkıntısı tam sana göre. Sık sık dur canını sabahtan akşama. (Çalıp söyleyerek çıkar.)
Çalar çalar söylerim
Bazen çalar oynarım…
YAPRAK: Gitti. Ağustos Böceği de gitti… Canımı nasıl sıkacağımı söyleseydi bari… Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
TAVŞAN: Selâm arkadaş!
YAPRAK: Selâm arkadaş, selâm selâm…
TAVŞAN: Tanışalım mı?
YAPRAK: Tanışalım.
TAVŞAN: Ben Tavşan…
YAPRAK: Ben de Yaprak.
TAVŞAN: Tanıştığımıza memnun oldum.
YAPRAK: Ben de…
TAVŞAN: Canın mı sıkılıyor Yaprak kardeş?
YAPRAK: Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
TAVŞAN: Gel benimle yarış yap. Sıkıntın falan kalmaz.
YAPRAK: Şimdi kim yarışa çıkmalı. Git işine. Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
TAVŞAN: Öyleyse izninle… Burada durup boş boşuna çene çalamam. Koşmam gerek. (Çıkar.)
YAPRAK: Tavşan da gitti. Yine yalnız kaldım. Canım sıkılıyor, canım sıkılıyor, canım sıkılıyor…
RÜZGÂR: Selâm arkadaş!
YAPRAK: Selâm selâm selâm…
RÜZGÂR: Tanışalım mı?
YAPRAK: Tanışalım.
RÜZGÂR: Ben Rüzgâr’ım.
YAPRAK: Ben de Yaprak.
RÜZGÂR: Tanıştığımıza memnun oldum.
YAPRAK: Ben de…
RÜZGÂR: Canın mı sıkılıyor?
YAPRAK: Evet…
RÜZGÂR: İstersen sana yardımcı olabilirim.
YAPRAK: Lütfen, yardımcı ol bana.
RÜZGÂR: Peki öyleyse… Dile benden ne dilersen.
YAPRAK: Ne dileyeyim ne dileyeyim ne dileyeyim? ... Bir cep telefonu, bir araba, bir ev dilesem?
RÜZGÂR: Yok bir de deve dile.
YAPRAK: Deve mi?
RÜZGÂR: Dile benden istediğin yere götüreyim seni demek istemiştim.
YAPRAK: Ha… Gitmek mi? Canım hiç bir yere gitmek istemiyor ki…
RÜZGÂR: Değişiklik yarar insana. Can sıkıntın gider. Söyle, bir yere götüreyim seni. Nerede olmak isterdin şu anda?
YAPRAK: Nerede nerede nerede? ... Aklıma bir yer gelmiyor.
RÜZGÂR: Biraz düşünürsen, gelir.
YAPRAK: Düşünemiyorum.
RÜZGÂR: Gitmek istediğin bir yer yok mu gerçekten?
YAPRAK: Bilmiyorum.
RÜZGÂR: Ne istediğini de bilmiyor musun?
YAPRAK: Bilmiyorum.
RÜZGÂR: Gideceğin yeri, ne istediğini bile bilmedikten sonra rüzgârdan dostun olsa neye yarar? Savrulur gidersin oraya buraya. Ben gidiyorum. Hoşça kal. (Eserek uzaklaşır.) Vuuuv…
YAPRAK: (Sallanmaya başlar.) Hey dur! Ne yapıyorsun.
RÜZGÂR: Esiyorum…
YAPRAK: Ama esintin beni savurup duruyor.
RÜZGÂR: Bu dünyada ne istediğini bilmelisin. Ne istediğini bilmezsen, böyle savrulur durursun işte.
KARINCA: (Girer, izleyenlere seslenir.) Ne istediğini bilmeyen insan dümensiz gemi gibidir. Hayat rüzgârının götürdüğü yere gidebilir ancak.
AĞUSTOS BÖCEĞİ: (Girer, izleyenlere seslenir.) Hayat rüzgârı da iyi yerlere götürmez insanı her zaman.
TAVŞAN: (Girer, izleyenlere seslenir.) Eğer siz de çocuklar… Hayatın önünde oraya buraya savrulmak istemiyorsanız, ne yapmak, ne olmak, nereye varmak istediğinizi saptayın önce.
BİTTİ
YAZARIN NOTU:
Oyunun değerlendirilmek istenmesi halinde bilgilendirilmeyi rica ediyorum. Teşekkürler.
Telefon: 0505 553 47 44
FEVZİ GÜNENÇ
Kayıt Tarihi : 24.5.2010 00:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!