A. Sınıf Tiyatrosu Kısa Oyunlar 12
Babamın Beslenme Çantası
10-16 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası
OYUNUN KİŞİLERİ:
ANNE
BABA
İLKER
İŞÇİ CEMİL
İŞÇİ AHMET
İŞÇİ MEHMET
İŞÇİ HASAN
İŞÇİ HÜSEYİN
İZLEYENLER
BABA: (Telaşla sahneye girer, sağa sola bakınır, ceketini kapıp sırtına geçirerek kapıya yönelir.)
ANNE: (Sahneye girer) Dur, acele etme bey. Beslenme çantanı aldın mı?
BABA: İşe bak, yine unuttum.
ANNE: Al şunu. Akşama kadar aç acına çalışamazın? (Beslenme çantasını uzatır.)
BABA: Tamam, bir daha unutmam. Neler koydun bakalım bugün beslenme çantama?
ANNE: Ekmek, yumurta…
BABA: Neee! Yine mi yumurta?
ANNE: Yumurta deyip geme bey. Sağlıklı olmak için beslenmek zorundayız. En iyi besleyicilerden biridir yumurta. Sağlığı yerinde olmayan insan mutlu olamaz
BABA: Doğru.
ANNE: Zinde de olamaz.
BABA: Bu da doğru.
ANNE: Sağlıklı insan, kendi ihtiyacını yerine getiremediği gibi ailesine ve çevresine de yararlı olamaz.
BABA: Doğru doğru doğru…
ANNE: İnsan yaşamında her şeyin başı sağlıktır. İnsanların mutlu, neşeli, verimli, çalışkan olabilmelerinin ilk koşulu sağlıklı olmaktır. Sağlıklı bir insan yaşamdan mutluluk duyar, yaşamayı sever. Geleceğe güvenle bakar.
BABA: Doktor oldun başıma hanım! Bırak beni de işime gideyim.
ANNE: Günümüz insanları, ne kadar sağlıklı olursa olsun, geleceğini güvence altına almak isteğindedir. Çünkü, en sağlıklı insan bile ömrü boyunca hiç hastalanmasa da gün gelecek, yaşlanacaktır. Böylece hiçbir iş göremeyecek, küçük de olsa bir kazanç sağlayamayacaktır. Onun için sağlık kadar sosyal güvence de şart.
BABA: Yumurta yemem için bu kadar nutuk çekmene gerek yok hanım. Tamam, yiyeceğim.
ANNE: Başta trafik kazaları ve iş kazaları olmak üzere elde olmayan nedenlerle genç yaştaki insanlar bile vücut sağlığını kaybetmektedirler. İnsanlar böyle kötü, istenmeyen durumlara düşüldüğünde başkalarına muhtaç olmadan rahatça yaşayabilmenin güvencesini istemektedirler.
BABA: Kes artık!
ANNE: Kesemem. Hızımı alamıyorum. Modern insan sağlıklı yaşamak, bir sebeple sağlığını yitirirse, çalışamayacak hale gelirse bu koşullarda da olabildiğince rahatça yaşamayı istemektedir.
BABA: Bunun için de yumurta yemelidir değil mi? Tamam yiyeceğim. Yumurta yiyeceğim. Ama bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim.
ANNE: Ne olabilir ki?
BABA: Şu olabilir: Gıt gıt gıdaaak…
ANNE: Ne oluyor sana adam?
BABA: Gıt gıt gıt…
ANNE: Bırak şakayı.
BABA: Gıt gıt.
ANNE: Seninle uğraşamam. Al beslenme çantanı da işine git.
BABA: (Beslenme çantasını alır, gıdaklayarak uzaklaşır.) Gıt gıt gıdaaak… Gıt gıt gıdaaak… Gıt gıt gıdaaak…
ÇOCUK: Babama ne oldu anne?
ANNE: Bir şey olmadı oğlum.
ÇOCUK: Öyleyse neden tavuk gibi gıdaklıyor?
ANNE: Şaka yapıyor herhalde.
ÇOCUK: Bana şaka gibi gelmedi. Sonunda da horoz gibi ötmeye başladı zaten.
ANNE: Babanı bilirsin, çok şakacıdır.
ÇOCUK: Umarım şakadır bu yaptığı. Yoksa tavuktan bir baba istemem ben.
ANNE: Bırak gevezeliği de hazırlan. Okula geç kalacaksın.
ÇOCUK: Hazırım ben anne. Hazır olmayan bir tek beslenme çantam.
ANNE: Tamam, onu da ben hazırladım. İşte şurada. Alıver onu.
ÇOCUK: Tamam, alayım da…
ANNE: Ne oldu?
ÇOCUK: Umarım yine yumurta ekmek yoktur içinde.
ANNE: Kötü bir şey mi yumurta oğlum?
ÇOCUK: Kötü değil ama yumurta yiye yiye kümes hayvanlarına döndük hepimiz.
ANNE: Hepimiz diye konuşma! Benim şikâyetim yok yumurtadan. Hem ucuz, hem besleyicidir yumurta. Bak anlatayım da faydalarını iyice öğren. Yarın bir gün öğretmenin sorarsa cevaplarsın, iyi not alırsın.
ÇOCUK: Tamam, faydasını görelim bari biraz da... Dinliyorum.
ANNE: Aferin benim akıllı oğluma. Yumurta… Bak, yumurta hangi önemli besin maddelerini içeriyormuş, gör. Nereye koydum bununla ilgili notu? Tamam, şuradaydı. (Kâğıdı alıp okumaya başlar.) Yumurta bol protein içeren bir besindir. Yoğun enerji, vitamin, yağ barındırır. Özellikle çocuklar kahvaltıda mutlaka tüketmelidir. Her gün bir yumurta yenmelidir. Bu, günün ilerleyen zamanlarında insanı tok tutar. Yumurtada kolin vardır.
ÇOCUK: Kolin ne?
ANNE: Boş ver ne olduğuna. Kolin, vücudun tüm sağlıklı hücre zarları için gerekli olan homosistein düzeylerini aşağıda tutmaya yardımcı olmaktadır.
ÇOCUK: Homosis ne anne.
ANNE: Orasını da boş ver. Gerisini dinle sen: Kolin ayrıca zihinsel fonksiyonlar ile hafıza için çok önemlidir.
CEMİL: İyiymiş.
ANNE: İyi ya… (Okumayı sürdürür.) Yumurta Selenyum içerir. Selenyum vücudunuzun güçlü bir bağışıklık sistemi için gereksinim duyduğu bir mineraldir ve güçlü bir antioksidandır.
ÇOCUK: Antiok ne anne?
ANNE: Boş ver şimdi sen onu. Şunu dinle: (Okur.) Yumurta, B Vitamini folik asit ile B2 içerir. Bunlar vücudunuzun yemek yiyecek hale dönüştürerek enerji almak için gereklidir. Yumurta A Vitamini içerir. A Vitamini, iyi derecede görme, genel hücre büyümesi ve sağlıklı bir cilt için önemlidir. Yunurta E Vitamini, C vitamini içerir. Bunlar virüs ile mikropların vücuda zarar vermesini önler. (Çocuğa) Anlıyor musun?
ÇOCUK: (İlgisiz) Hııı…
ANNE: (Okur) Yumurta iyi beslenme için çeşitli maddeler içerir. Bir yumurtada beş yaklaşık 80 kalori vardır. Her gün bir yumurta iyidir. Ancak üç veya dört yumurtayı her gün yemek çok kilo aldırabilir. Yan etkileri oluşabilir.
ÇOCUK: Ne gibi yan etkileri anne?
ANNE: Ne bileyim, o kadarını da sen öğren artık…
ÇOCUK: İnsanı tavuğa dönüştürmez değil mi?
ANNE: Yok canım, olur mu öyle şey?
ÇOCUK: Olmazsa babam neden gıdaklamaya başladı?
ANNE: Dedim ya, şaka yapıyor.
ÇOCUK: Ben de şaka yapmak istiyorum galiba. Baksana anne, benim de içimde dayanılmaz istekler uyanmaya başladı.
ANNE: Ne isteği?
ÇOCUK: Cikleme isteği.
ANNE: Bırak yaramazlığı.
ÇOCUK: Bırakamam anne, elimde değil. Cik cik de cik cik… Cik cik de cik cik…
CEMİL (Kapıya vurur, sesi) Bayaaan! ..
ANNE: (Kapıyı açar) Kim o?
CEMİL: Yabancı değil.
ANNE: (Kapıyı aralar) Buyurun? ..
CEMİL: (Başı görünür) Ben kocanızın arkadaşı Cemil’im. Tanıdınız mı beni?
ANNE: Tanımaz olur muyum Cemil usta? Geçen gün hanımınızla bize misafir gelmiştiniz de size yumurta ikram etmiştik ya...
CEMİL Tamam, ben o Cemil’im işte. Girebilir miyim?
ANNE: Buyurun, elbette girebilirsiniz. Hayırdır? ..
CEMİL: (Girer) Ben.. Tavuğunuzu getirmiştim de…
BABA: (Dışarıdan, sesi) Gıt gıt gıt….
ANNE: Ne tavuğu?
CEMİL: Kocadan tavuk.
BABA: Gıt gıt…
ANNE: (Kaygılı) Ne olmuş kocama? Başına bir şey mi geldi yoksa? İş kazası mı?
CEMİL: Hayır, iş kazası değil. Bundan sonra başına hiç bir iş kazası gelmez. Merak etme.
ANNE: Nasıl olacak bu? Sosyal güvencesi mi var artık?
CEMİL: Onun gibi bir şey.
ANNE: (Sevinir) Patronu onu sigortalattırdı ha!
CEMİL: Hayır! .
ANNE: Oh oh ne iyi! Bundan sonra hangimiz hastalansak hastanede bedava tedavi olabiliriz. Ayrıca sonunda emekli de olabilir kocam. Emekli Sandığı, SSK, Bağ Kur gibi sosyal güvenlik kurumlarından birinden sigortalı olmalı çalışanlar, değil mi?
CEMİL: Evet, öyle ama…
ANNE: Kocam da işçi olduğuna göre… Sigortalı olması şart değil mi?
CEMİL: Şart da… Yeşil kart uygulaması var ya… Bununla sigortalı olmayan herkes sağlık hizmetlerinden karşılıksız yararlanıyor.
ANNE: Nasıl yararlanıyor?
CEMİL: Yeşil kartla…
ANNE: Ama yeşil kart, çalışmayan işsizler veriliyor. Bizimki hem işçi, hem sigortasız… Neyse bundan sonra dert etmem artık. Nasıl olsa patronu onu sigortalattırıyor artık, değil mi?
CEMİL: Değil.
ANNE: Neden değil? Ayrıca her şey sadece sağlık hizmeti değil. Sen de bilirsin ki, sigortalı olmayan insan, yaşlanınca çalışamaz olur. Böyle olunca gelirsiz kalır.
CEMİL: Evet ama…
ANNE: Onun geliri olmazsa biz nasıl yaşarız?
CEMİL: Hayır hayır hayır! .
ANNE: Ne hayırı?
CEMİL: Kocanın başına bundan sonra iş kazası gelmeyecek, dedim. Hepsi bu.
ANNE: Peki ne oldu? Kocamın başına bundan sonra iş kazası nasıl gelmeyecek?
CEMİL: İşi olmayan adamın başına iş kazası gelir mi?
ANNE: Gelmez.
CEMİL: Kocanınki de öyle işte.
ANNE: Nasıl öyle?
CEMİL: Kocanın işi yok artık.
ANNE: Yok mu? Daha bu sabah vardı! Beslenme çantasını hazırlayıp erkenden işe gönderdim onu.
CEMİL: Bütün mesele bu ya… Kocan oynattı.
ANNE: Neyi oynattı?
CEMİL: Kafayı…
ANNE: Nasıl oynattı?
CEMİL: Adam kendini tavuk sanıyor. Gıdaklamaktan başka yaptığı bir şey yok.
BABA: Gıt gıt gıdak…
CEMİL: (Kocasına) Kes sesini!
BABA: (Usulca) Gıt gıt…
ÇOCUK: Cik cik cik…
ANNE: Kesin sesinizi!
CEMİL: Patron da böyle tavuktan işçi istemem diye sepetledi onu.
ANNE: Eyvah, ne yapacağız şimdi? ,
CEMİL: Sen onu bırak da bize bak.
ANNE: Size ne olmuş ki?
CEMİL: Bu tavukluk bulaşıcı bir hastalık galiba.
ANNE: Nasıl bulaşıcı?
CEMİL: Kocan işe gelip beslenme çantasını açınca…
ANNE: Eee? ...
CEMİL: Diğer bütün işçiler de öyle yaptı.
ANNE: Eee, ne var bunda?
CEMİL: Kocan çantasından yumurta çıkarttı.
ANNE: Elbette yumurta çıkartacak. Çantasında başka bir şey yoktu ki.
CEMİL: O böyle yapınca, öbür işçiler de çantalarındaki yumurtaları çıkarttılar.
ANNE: Onların da mı çantalarında yumurta varmış?
CEMİL: Evet…
ANNE: Eee? ..
CEMİL: Kocan gıdaklamaya başladı.
BABA: Gıt gıt gıdak…
ÇOCUK: Cik cik cik…
ANNE: (Cemil’e) Eee? ...
CEMİL: Kocan gıdaklamaya başlaynıca, bunlar da gıdaklamaya başladı.
İŞÇİ AHMET: (Girer) Gıt gıt gıdak…
İŞÇİ MEHMET: (Girer) Gıt gıt gıdak…
İŞÇİ HASAN: (Girer) Gıt gıt gıdak…
İŞÇİ HÜSEYİN: (Girer) Gıt gıt gıdak…
ANNE: Kışt kışt kışt! Tavuklar bastı evi!
CEMİL: Meraklanmayın bayan.
ANNE: Nasıl meraklanmam. Her yeri kirletecekler şimdi.
CEMİL: Kirletmezlar. Onlar tavuk değil aslında. İşçi arkadaşlarımız. Bak bu İşçi Ahmet.
İŞÇİ AHMET: Gıt gıt gıdak… (Tokalaşmak için elini uzatır.)
ANNE: Amam aman istemez. Senin olsun Tokalaşman. Şimdi bana da bulaşacak tavukluğun.
CEMİL: Bu işçi Mehmet…
İŞÇİ MEHMET: Gıt gıt gıdak…
ANNE: Tanıştığımıza memnun olmadım.
CEMİL: Bu işçi Hasan.
İŞÇİ HASAN: (Girer) Gıt gıt gıdak…
ANNE: Defol buradaaan!
CEMİL: Bu da işçi Hüseyin.
İŞÇİ HÜSEYİN: (Girer) Gıt gıt gıdak…
ANNE: Aman ne fena. Hepsi de tavuk olmuş.
CEMİL: İşin kötüsü ne biliyor musun?
ANNE: Yok, nerden bileyim?
CEMİL: Patronunumuz da kendini horoz sanmaya başladı.
ANNE: Onun derdi neymiş? Onun karısı da beslenme çantasına hep yumurta mı koyuyormuş?
CEMİL: Hayır, koymuyor. Lakin bu bizim patron o kadar cimri ki, öğlen yemeğini bizim yumurtaları tırtıklayarak geçiştirir.
PATRON: (Girer) Ü-ürü üüü! ...
ANNE: Eyvaaah! Eee? Ne olacak şimdi?
CEMİL: Valla ne olacağını bilmem. Sen kocanı teslim al. Ben ötekilerini de evlerine dağıtacağım.
ANNE: İyi ama…
CEMİL: Bırak iyi amayı. Vakit geçiyor… Bana da bir şeyler olacak şimdi. Aman galiba oldu bile. (Bağırarak) Gıt gıt gıdaaak…
HEPSİ: (Gıdaklayarak sahnenin ortasında dolaşır.) Gıt gıt gıt… Gıt gıt gıdak…
PATRON: Ü-ürü-üüü…
ÇOCUK: Cik cik cik…
BABA: Hanım, lütfen bir avuç darı ver şuradan! Gıt gıt gıdak…
ANNE: Ne darısı adam! Darı nerede? Darı olsa hedik yapardım da yerdik. Bulup yediğimiz tek şey yumurta. Ay! Aman! Bana da bir şeyler oluyor! Gıt gıt gıdaaak! Gıt gıt gıdaaak! (İzleyenlere) Aman çocuklar, bu tavukluk size de bulaşmadan başınızın çaresine bakın. Kaçın kaçın…
İZLEYENLERİN HEPSİ: Gıt gıt gıdaak… Gıt gıt gıdaak…
OYUNCULARIN HEPSİ: Gıt gıt gıdaak… Gıt gıt gıdaak…
PATRON: Ü-ürü-üüü… Ü-ürü-üüü… Ü-ürü-üüü…
ÇOCUK: Cik cik cik…
ANNE: Susun, susun! Bu bir oyundu. Yumurta yemeyle tavuk olunmaz! Unutmayın en ucuz besindir yumurta. En iyi besinlerden biridir hem de. Gıt gıt gıdaaak! ...
İZLEYENLERİN HEPSİ: Gıt gıt gıdaak… Gıt gıt gıdaak…
OYUNCULARIN HEPSİ: Gıt gıt gıdaak… Gıt gıt gıdaak…
PATRON: Ü-ürü-üüü… Ü-ürü-üüü… Ü-ürü-üüü…
ÇOCUK: Cik cik cik…
BİTTİ
YAZARIN NOTU:
Oyunun değerlendirilmek istenmesi halinde bilgilendirilmeyi rica ediyorum.
Telefon: 0505 553 47 44
FEVZİ GÜNENÇ
Kayıt Tarihi : 16.5.2010 21:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!