A Şair Ağadadaş Süreyya Rusçadan Transkr ...

Celil Çınkır
207

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

A Şair Ağadadaş Süreyya Rusçadan Transkribe Edilmiştir

AĞADADAŞ SÜREYYA

Azeri şair Ağadadaş Süreyya 1850 yılında Bakı’da dünyaya gelmiştir. Tahsilini Molla Mektebinde almıştır. Mecmaüş-Şüera edebi meclisinin katipliğini yapmıştır. Meclisin bütün sanatları, şairlerin okuduğu ve müzakere ettiği şiirler onun evinde muhafaza edilirmiş. Ancak zaman içerisinde bu şiirlerin büyük bir kısmı kaybolup gitmiştir.
Ağadadaş Süreyya 1900 yılında doğduğu kentte dünyaya veda etmiştir. Onun eserlerinin çok az bir kısmı günümüze kadar varlığını koruyabilmiştir. Sizlerle aşağıda paylaştığım şiirleri Deyilen Söz Yadigardır (1981) Poetik Meclisler (1987) ve Dahilerin göz yaşı, Mersiyeler (1990) isimli kitaplar tarafımdan transkribe edilmiştir.

GAZELLERİNDEN

MENİ

Koymadı rahat olum bir dem dili-şeyda meni
Eytadi ahir fezaya-eşkde rüsva meni

Tazeden bir Leylivaş zülfüne bend etdim gönül
Akıbet Mecnuni-deşt etdi aceb sevda meni

Kaşların tağın koyub mehrabı tutdum kiblegâh
Mesti-layakal edib bes ol gözü şehla meni

Katlimi gâh kaşın ister kıla, gâhi gözlerin
Vadiyi-eşk içre görmüşlar meger tenha meni?

Ey Süreyya, ataşın ruhsar ilen gördükde halk
Yazdılar pervanedan yanmakda biperva meni

EYLEMİŞEM

Bilmeyib bu gece bir fikri-mahal eylemişem
Arizuyi-harami-bezmi-vüsal eylemişem

Meyi-gülfemi getir, saki, peya-pey bezme
Ger haram olsa da men anı helal eylemişem

Şam tek her gece ebruyi-kecin fikri ile
Eridib cismini, ey meh, hilal eylemişem

Zövki-lalinle girib gülşene bes ki, ey gül
Eşkde bülbüli-şuridanı lal eylemişem

Ey Süreyya, düşeni eşkine ol mehveşin
Marifet artınban, kesbi-kemal eylemişem

TEMENNASINDADIR

Can ilan canan, deyiller, can temennasındadır
Baş verrem, bilsem er, canan temennasındadır

Eşkriz olmaklığından anlaşır şeb ta sahar
Nuh tek göz merdümi tufan temennasındadır

Sorsan er: Sormakda esrarı-dehanımdan murad?
Aşıkın bir nükteyi-pünhan temennasındadır

Bir perivaş zülfüne meyl eyledi dil tazeden
Yusifi-dil, men bilen, zindan temennasındadır

Nari-hicran define meyli-mey etdi dil yene
Kana dönmüş, kana-kana kan temennasındadır

Bir riyayı taat ilan zahidi-hudbini gör
Oğlu ölmüş rövzeyi-rizvan temennasındadır

Ey Süreyya, mürği-dil meyli-lebi-yer eylemiş
Sanma bica, gonçeyi-handan temennasındadır

MENE

Ferakı kısmet edib çarhi-kacınder mene
Mahaldır ola mümkün vüsalı-yâr mene

Behişte eylemerem meyl kuhi-yan koyub
Ceza gününde eger kalsa ihtiyar mene

Hayali-zülfü ruhunla gece sabaha kimin
Haramdır yuhu, ey yari-kamküsar, mene

Eger bu haletilen ölsem asitanında
Kazıb o yari-cefapişe çün mezar mene

Yetir özün mene, ey yari-kamküsar, ölürem
Sabaha çıhmağa çün yohdur etibar mene

Üzeri-yan tutub koymayıb nazara yeri
Yüzü karalık edib zülfi-mişkbar mene

Hayali-çarhda bac isterem Süreyya’dan
Mesihvar eger olsa baht yar mene

HALİ

Etdi dollak yüzün dün hati-tardan hali
Oldu ayineyi-dü jengi-kederden hali

Şemi kaddim, şebi-hicran başıma yağdırır od
Göreni sinem evin ahı-seherden hali

Sübhdan şema kimi od vurub odlar meni yar
Olanı naleyi-şebgir eserden hali

Tutcağın hat yüzünü ayineyi-hiss oldu
Nazari-merhameti-ehli nazardan hali

Haltek dövri-lebinde mekes etmez mesken
Olsa tengi-dehanın abı-şekerden hali

Tutsa idin eger, ey eşk, o servin eteyin
Nahli-ümmidimiz olmazdı samerdan hali

Ey Süreyya, kovulur it kimi her bir yerden
Bu bir eyyamdır, her icib ola zardan hali

SABR EYLE

Könül, cahanda kami-hicri-yara sabr eyle
Ne kadar vursa sana yar yara, sabr eyle

Vüsali-yara ki, yohdur yolun, feğan etme
Kenardan ela, ey dil, nazara, sabr eyle

Marizi-eşk oluban umma geyriden derman
Ölümdan özge buna yohdu çare, sabr eyle

Ali ürekde, gözü yaşlı gezme kuyinde
Özünü çek oradan bir kenara, sabr eyle

Vüsali-yara, gönül, mehrem istesen olasan
Cefaya tab, kamı-ruzigâra sabr eyle

Şikayet eyleme çarhı-dani elinden heç
Özün edibsen özün bahtıkara, sabr eyle

Eger hat aşıkısan, ey hamidakadd, seni
Batırsa nali-semandar kübara, sabr eyle

Bu kadar etme, Süreyya, feğanü nalevü ah
Yetersen ahırı bir gün nigâra, sabr eyle

NOVHA

Ey naşı kalan yerde, geçen başı eidaya
Dur rahm ele bu elsiz-ayaksız üsaraya
Bir cisma bu kadri na ravadır daya peykan
Fevvare kimi kan bedeninde aha her yan
Ey teşne lebi-Karbübala bu teni üryan
Aya nece tab etdi bu kayatda yaraya

Bir-bir ederem cismi-şahidana nazara
Görrem senice deymeyib heç bir kese yara
Ondan bilirem hemdemi-cansan meni-zara
Beis odu kallam başın üstünde nevaya

Kimden soruşum harda düşüb şahi-şahidan
Baş ile tanırlar bedeni, başına kurban
Yetmiş iki ten hamısı başsız, hamı üryan
Dindir bacını getmeye ta canı hataya

Başdan ayağa yaralanıb cismi-zaifin
Kim doğradı kardaş bela endamı-latifin?
Başın hanı, bes, kim bu azayi-şerifin
Ey başı düşen kalu beladan bu balaya

Ahır senin istekli bacındım meni-müstar
Kim lütfine beis ne reva, nazlı baradar
Dindir meni ey munisi-can, ey dili-hahar
And verrem, Hüseyncan, seni canı-şühadaya

Ses geldi o dem Zeynebe şahi-şühadadan
Kurtarmayan ey Korbübela içre, beladan
Çoh etma, baci, ahu feğan cövri-cefadan
Bundan sora sabr eyle kamü cövri-cefaya

Her mahi-Muharrem’de gel efgâna Süreyya
Ahınla şerar vur bele dövrana Süreyya
Hüzzar ile tut şahi-şahidana Süreyya
Bir taziye kim, kabil ola sahibazaya

Rusça’dan Transkribe Eden: Celil ÇINKIR

Celil Çınkır
Kayıt Tarihi : 9.1.2012 08:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Duygulu şiirinizi beğendim. Gönlüne sağlık. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Celil Çınkır