A S P İ R
(G Ü Z E L İ N A S I)
Aspir Taşelinin güzeller güzeli
Kalem kaşlı. ince belli, suzi dilli
Bu dünya etmez bir tek saçının teli
Analık ihtirası kurban etsede
Ak köprüden korkusuz atladın çaya
Kapandı gözlerin bakamadın suya
Gençliğini yaşamadın doya doya
Canını candan bezdirenler olsada
Buz gibi sudan çıkardılar naaşın
Annenin yüreğine yaslandı başın
Dolanmış bir birine kırk melik saçın
Canı, Candan eden suçun olmasada
Çok yağmur yağarsa yamaçtan akışır
El alem toplandı sessizce bakışır
Sevmeyenler ellerini ovuşturur
Sana böyle ölüm yakıştırılsada
Musallaya yatırdılar değdi başın
Gülmedi kara bahtın çok gençti yaşın
Ömründe kimseye çatman kara kaşın
Sevği bahçende çocukluk geçmesede
Kara kazanda kaynattılar berrak su
Hafize Hoca sana KUR'AN okudu
Güzelliğin herkez dilinde nam oldu
Er yiğitler aşkını söylemesede
Teneşir etrafına çekildi bir bez
Sana fayda edecek ilahi bir söz
Fani alemde yapmadın ataya naz
Bacın seni bırakmak istemesede
Ak köprü yalçın dik yamaçlı vadide
Eteklerinde lale, sümbül, nadide
Namaz kılındı Musa Paşa Camide
Ananın koynuna defnedilmesende
Caminin bahçesi dolup dolup taştı
Seni seven tabutunla kucaklaştı
Tüm cemaat seninle helalleşti
İçinden sessizce gülenler olsada
Omuzlar üzerinde taşındı salın
Kimsecik sormadımı nedir bu halin
Yaşamını mahvetti bu analığın
Dostlar ölümünü acıklı bulsada
Cenaze konvoyun mezarlıkta durdu
Seni bekleyen melekler saf, saf oldu
Mevlam seni Firdevs Cennetine aldı
Cenneti Alayı çok gören olsada
Cemaat toplandı mezarın başında
Adın nurla yazılı hece taşında
Mis-i anber kokusu var naaşında
Yüregi mezara koymak zor olsada
Naaşın üzerine toprak attılar
Mağfiret dileyenler bir bir gittiler
Uhrevi alemde Firdevsi verirler
Bir dikili mezar taşın olmasada
İnsan yüreğini gömüyor toprağa
Dönünce dünyaya atıyor kahkaha
Yaradana salih Kul olamayana
Yaşarken herşey bahane bulunsada
Bilmedik kiymetin geldi,geçti zaman
Taşeli' nde adın dillerdedir her an
Hikayeni yazdı YILDIZ SÜLEYMAN
Aşkı toprağa diri gömen olsada
10 - Mart - 2002
SÜLEYMAN YIlDIZ/ (Lemos 5303)
Süleyman Lemos YıldızKayıt Tarihi : 22.4.2010 10:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
A S P İ R (G Ü Z E L İ N A S I) ESENTEPE (LEMOS) EVLİYASI (SARIVELİLER) 1750 yıllarında Orta toroslarda ERMENEK/ Lemos (ESENTEPE) köyünde Kocabeyoğlu isminde bir bey yaşamış. Kocabeyoğlu Alanya'dan atına binince başkasına ait toprağa basmadan Lemos'a geliyormuş. Kocabeyoğlu'nun 20 yaşında ASPİR adında bir kızı varmış.. Aspir'in güzelliği Göktepe, Gökbel ve Barcın yaylalarında yaşayan Türkmen obalarında nam olmuş. Obaların yagız delikanlıları Aspır le evlenmeye can atıyorlarmış Aspir'in kendini beğenmiş ve Hanımağa geçinen genç bir üvey annesi varmış ve Aspir 'i kendi kardeşi ile evlendirmek istiyormuş. Bu konuda da Kocabeyoğlunu ikna etmiş Aspir, üvey annesinin kardeşini sevmeyip, evlenmek istemediği için üvey annesi baskı yapıyor hayatı zindan ediyormuş.Bu baskı yıllarca bilinçli şekilde sürdürülmüş. Kocabeyoğlu, kızı 20 yaşına gelince son sözünü söylemiş. ' Ya eşimin kardeşiyle evlenirsin yada seni,evlatkıktan red ederim' demiş. Aspir' de günlerce düşündükten sonra Günder çayı üzerine Karamanoğulları Beyliğinin Beylerinden HALİL BEY tarafındanyaptırılan taş köprüden (AK KÖPRÜ) kendini suya atmış Bunun üzerine çok kızan Kocabeyoğlu, Kızının naaşını köyün mezarlığına defnettirmemiş ve ASPİR köyün karşısındaki meşe agaçlarının arasına defnedilerek, mezar taşı dahi diktirilmeden yalnızlıga mahkum edilmek istenmişse de Yaradan onu erenler,evliyalar arasına alarak makbul kılmıştır. Zira, Geçen zaman zarfında Lemos halkı her sabah namazı ve sahur vaktı için kalktığında Aspir'in mezarının nurla aydınlatıldığına şahid olmuş.Aspir meleklerle arkadaş olmuş Süleyman Yıldız / (Lemos 5303)
TÜM YORUMLAR (2)