Yıllar acıları yüzüne işlemiş çizgi çizgi anne
yıllar zorlukları saçlarına resimlemiş ak ak anne
yıllar hüzün yağmurlarını gözlerine simgelemiş gizli gizli anne
yıllar yüreğinde sevgiyi bereketlendirmiş toprak toprak anne
yıllar sonsuz sabırlar vermiş o yapıcı ellerine anne
yıllar çekilmez çileler yüklemiş şu yorgun bedenine anne
yıllar yine de dokunamamış kutsal güzelliğine anne
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar demiş atalar. Ne de doğru söylemişler. Bu dünyada en büyük yoksulluk paradan, puldan, makamdan, şöhretten değil, bir annenin şefkatli sıcak ellerinden, onun sevgi dolu yüreğinden mahrum olarak yaşamak olsa gerek.
Nilgün hanım ne güzel anlatmış o sevgiyi ve o sevginin sahibinin yokluğunun ne demek olduğunu.
Teşekkürler ve tebrikler.
A n n e (Gittin ve ıssızlaştı bu evren)
Yıllar acıları yüzüne işlemiş çizgi çizgi anne
yıllar zorlukları saçlarına resimlemiş ak ak anne
yıllar hüzün yağmurlarını gözlerine simgelemiş gizli gizli anne
yıllar yüreğinde sevgiyi bereketlendirmiş toprak toprak anne
yıllar sonsuz sabırlar vermiş o yapıcı ellerine anne
yıllar çekilmez çileler yüklemiş şu yorgun bedenine anne
yıllar yine de dokunamamış kutsal güzelliğine anne
varlığından can katıp beni yaratmışsın
geçmişi geleceğe bağlayıp hayatını adamışsın
tüm mevsimleri bana bahar yapmışsın
cenneti kollarının arasında saklamışsın
bak anne yitirdiğin yıllar bende
o okşamaya kıyamadığın pırıl pırıl saçlarımda
öpmeye bakmaya doyamadığın genç yüzümde
neşen sevincinise kaygısızca savurduğum kahkahalarımda
diz çöküp önünde sana tapsam tanrı bile kızmaz
kalbim bin parçaya bölünse de seni asla unutmaz
sana yılları değil asırları bağışlasam yine de az
bil ki sensiz bu evren yerinde duramaz
Nilgün ACAR 04.05.1977
NİLGÜN HANIM ;
ANNENİZE ALLAHTAN RAHMET DİLERİM...YERİ CENNET MEKEN OLSUN..
ANNE SEVGİSİNİN EN YOĞUN DUYGULARLA DİLE GETİRİLDİĞİ HARİKA BİR ŞİİR OKUDUM... HAYATIMIZIN HER BÖLÜMÜNDE ANNELERİMİZİ SEVMEMİZ GEREKİR...ONLAR BİZİM VARLIĞIMIZIN SEBEBİDİR...ONLARA SAYGI YARADANA SAYGI DEMEKTİR...
AKICI VE DUYGU YÜKLÜ ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM...KUTLARIM ANNE SEVGİSİYLE DOLU OLAN YÜREĞİNİZİ...TAM PUAN...SEVGİYLE KALIN...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
-----
SEN ANNE
adem ile havvadan başlayan
kutlu insanlık tarihinde
ilk nefesimizden son nefesimize kadar
senin varlığının şerefi var anne.
beşeriyeti yeryüzünde yoktan var eden
hak yolunda bizi meleklerden üstün tutan
varlığımızı şerefli kılan her sebebinde
rabbimin yeryüzünde sen hikmetisin anne.
yaratıcım kusursuz planlamış seni
hç bir canlıda göremem senin eşin ve benzerini
deryalar bir avuç sudur senin gözlerinde
senin kutsiyetinin üzerine mükemmellik tanımam anne.
varlığın yeter beşeriyetin saygınlığına
alemlerin efendisini bahşeden sen amine
sen olmasan bizler gömülürüz uzayın karanlığına
insanlığı üstün kılan değerlerin şifresi sendedir anne.
senin yüreğin dağlar kadar yüce ve gamlıdır
bizi kuşatan sevgin okyanuslar kadar engindir
senin gönül dağlarından billur ırmaklar akar bize
dertlerimizin devası senin göz yaşında saklıdır anne.
bebektik,ağladık,acıktık,büyüdük ve güldük
hayatımızın her deminde sen varsın ancak
sen varsın çiçek çiçek açan gönül bahçemizde
sen evimizin direği ve gönüller sulatanısın anne.
senin göz pınarlarından akar yeryüzünün bütün ırmakları
duru gölleri doldurur senin merhamet yağmurları
sen yanan yürekleri ayırdetmeden sularsın şefkatinle
gönlün mümbit ovalar kadar bereketlidir senin anne.
ya geceler boyu uykusuz yavrum diye çırpınışların
gecenin karanlığını aydınlatır nurlu bakışların
sen insanlığın evrensel bir değerisin yeryüzünde
senin fedakarlığın sevdamızın mayasında yaşar anne.
sensin bana aşkı ve şefkati öğreten
sensin bana merhamet denizinde sevmeyi öğreten
senin kalbinin sıcaklığı var ruhumuzun derinliklerinde
insanlık barışının sırları senin kalbinde saklıdır anne.
sen bir karıncayı bile incitme derdin hani
ben bilmezdim kuşları ve insanları katletmeyi
insanlık şimdi neden savaşlar ve acılar içinde
bana bunları sonradan öğrettiler anne.
fabrika tezgahlarında alın terin
hastane odalarında şıfalı ellerin
okul sıralarında çicek diken gözlerin
tütün tarlalarında zifirli ellerin
evimizin neşesi,dirliği sensin bizim
sen hakkıını helal etmezsen bize
biz cennete giremeyiz anne.
geceleri önünde saygıyla eğilir yıldızlar
gündüzleri güneş kamaşır senin ihtişamından
senin bu dünyada değerini anlatamaz bu satırlar
ay güneşe aşık biz senin mahur gözlerine
sen bizim gündüzleri baygın hayatı dirilten
solmaz ebedi güneşimizsin anne.
rahme ve topraga düştüğümüz anlar arasında
ezelden ebede akan hayat yolculuğumuzda
sabilerin anne anne diye aradığı mahşer gününde
sen bizim inacımızın en kutsal değerisin anne
mart-2007 akçay
İbrahim Yılmaz
bak anne yitirdiğin yıllar bende
o okşamaya kıyamadığın pırıl pırıl saçlarımda
öpmeye bakmaya doyamadığın genç yüzümde
neşen sevincinise kaygısızca savurduğum kahkahalarımda
diz çöküp önünde sana tapsam tanrı bile kızmaz
ah dost yüreğim kanıyor, gözlerim dolu dolu aynı sebebten. anlıyorsu değil mi?
annem ben istemez midim, ....
gerisi bizde kalsın da, bu yürek daha daha dağlansın!...
yıllar yine de dokunamamış kutsal güzelliğine anne
varlığından can katıp beni yaratmışsın
geçmişi geleceğe bağlayıp hayatını adamışsın
tüm mevsimleri bana bahar yapmışsın
cenneti kollarının arasında saklamışsın
Nezsinde bütün annesi olmıyanlara başsağlığı diliyorum.
10 puan az gelir
Analar analar büyük ama büsbüyük analar.
Onlarsız diyar, diyar değil
Saygılar selamlar
Hamiye Alkış
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta