Teni buğdaysı diyorsun başak gibi boyu
Ahmet ağabey bahsettiğin kadın yoksa bu mu
Bir kadın taşındı ki, afyonlu mahalleye
Kurduğum hayaldi düştü gözlerime
Yok böyle bir şey ne yazsan anlatılmaz
Haklıymışsın üstat ne yazmışsan hepsi az
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Aziz şairim.Dranas gibi imbikten süzülmüş büyük şaiirimizin bu şiiri benimde çok beyendiğim şiirlerinden biridir.Ama iyi ki bana mesaj yolladınız,sizin gibi gerçek bir şaiirin şiirlerini okuma fırsatını verdiniz bana.Size teşekkür ve saygılar.Gönül ilhamınız hiç bitmesin.
Cansın Erol
Üstada selam olsun sizede saygılar ,sizin o çapkınlardan olmadığınız belli:)Kutluyorum..
bir fefa örneği
akıcı ve anlaşılır
güzelden öte bir şiir
yüreğinize saygılar.
ÜSTAD HAKİKATTEN İNSANI MAZİYE GÖTÜRÜP DÜŞÜNDÜREN BİR ŞİİR OLMUİ ELLERİNİZE SAGLIK TAM PUAN + ANTOLOJİ SAYGILAR
Vefalı yüreğinizi kutluYORUM...Yakışmış..Tam P.
Ahmet muhip abi sözün bittiği yerdeyim,
Sen orda rahat ol, ben burda nöbetteyim,
Bir vehm ile kaçatıkça ele avuca gelen,
Çoook vefalı geçer bu baygın mahalleden....
Çok güzel ,Bu ölümsüz esere böylesi yakışırdı. Tebrikler.Tam puan
Sevgili Suat ,,,,,,,,Mısraların da okuyucu etki altına alan duygu yüklü bir anlatım mevcut........Saygıy ve muhabbetle
tebrikler,gerçekten beğenerek ve bir solukta okudum
güzel bir şiir okudum... başarılarınızın devamını dilerim. saygılar sevgiler benden size.
Ahmet Muhip Dıranas'a saygılarımla
Teni buğday sarısı dersin, başak gibi boyu,
Ahmet abi, bahsettiğin kadın yoksa bumu?
Bir kadın ki dün taşındı mahalleye
Kurduğum hâyâl'di düştü gözlerime.
Yok böyle bir şey ne yazsan anlatılmaz...
Haklıymışsın üstat ne yazmışsan hepsi az,
Ki, olmasa kadın olmazdı gönüllerde aşk,
Fahriye abla bu olsa, bu kadar ancak.
Güneşi bilirdim bir, birde susuzluk yakar,
Allak bullak oldum inan, idollerim tarumar,
Duruşu bir melekte gözleri tam bir şeytan,
Bilmezdim üstat hiç, kadın böylemi yakar,
Senin düşlerin, etekler ve açık saçık şarkılardan!
Dem vuruyorsun üstat, çapkın hatıralardan,
Bende, günahsız düşler kurardım düne kadar,
Şeytan sofra kuruyor artık, eteklerinde rüzgar.
Ay, yıldız, güneş ne varsa çalmış gökten,
Günah varda, insan kurtulamaz nefsinden,
Koynunda iki yıldız gerdanı nispet ay'a,
Gelip gider hayali zihnimden avucuma...
Değişmez diyorsun hatıralar zamanla, doğru,
Bu neyin sureti, yoksa zamanın bir oyunumu?
O vakitlerden gelmiş gibi, şuh ve gizemli,
Ben'mi oradayım yoksa, zamanmı geri geldi.
Kısacık etekleri dans ederken rüzgarla,
Seyrettikçe doyumsuz bir haz verir insana!
Bir haz ki, canlanıyor buram buram hatıran,
Itırlı pencerede sarrmaşıklı balkonda,
Saçlarından söylersin rengini anlatmadan,
Belki de anlattın da silindi son mısradan,
Çok üzülmüşsün belli, gidişine buradan?
Neden çalmadın onu erzincanlı adamdan?
Kömür kokusu yok artık afyonlu mahallede,
yok artık kutu evler akasyalı bahçede,
Değişen zamanlarda değişmeyen birşey var...
Bizim gibi adamlar bir de çapkın komşular.
Ahmet muhip abi, sözün bittiği yerdeyim,
Sen orda rahat ol, ben burda nöbetteyim,
Bir vehm ile kaçatıkça ele avuca gelen,
Çoook vefalı geçer bu baygın mahalleden.... Sayın Ahmet muhpi dıranasa hatırlattığın için önce teşekürler...o içimizi dışımıza çıkaran fahriye ablalar olmasa..hangi duyguyla böyle hoş bir çıkarabilirdiniz..tesekürler fahriye ablalar..teşekürler sayın şair
Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta