A'mâya, Sağıra, Topal, Köre Ben

Dosdoğru ol derken Habîbi Nebî
Seyrettim şeytanın emrinde tabî
Hakikati inkâr ettiğim gibi
Hakka karşı çıktım; göre, göre ben

Zulme alkış tutup zâlimi öven
Mazlumu, mağduru, meczubu döven
Mükire oh deyip mümine söven
A’mâ’ya, sağıra, Topal, köre, ben

Dünya benim gibi çabalayarak
Dört ayaklı olup dabalayarak
Arıyordum; buldum apalayarak
Yetmiş yedi sene; sora, sora, ben

Nefsle akıl küheylanı güttüğüm
Emri Hakk zıddına amel ettiğim
Vade yetip bu dünyadan gittiğim
Cehenneme vardım; vara, vara, ben

Âşkımız ölümsüz idi bilmedim
Şu fânşi dünyâyı benim belledim
Memnû kılınan herbir şeyi yedim
Nazar kılmamışım ekvatora ben

Îlmin meydanına cevheri eken
İmtihan edince belimi büken
Vakti dolan ömür gidiyor iken
Değer vermemişim geliyor’a ben

Hep kendim konuştum kendim söyledim
Benden kendimi hükümferma eyledim
Olmaz, olmaz dedim olamaz dedim
Dönüp bakmamışım oluyor’a ben

İSLÂMİ: ataşa attın seni sen
İlkbaharda dağlar yeşillenirken
Sonbahar gelince pörsüyor neden?
Kafa yormamışım soluyor’a ben