.
kırsın kapıları rüzgar
ardı bilinmezler çıksın
yeminler bozulsun
iyi olmalar dağılsın
kötünün türküsü çalınsın
hayat ağıza alınmasın
ne der şiddeti seven
neden rüzgar olup kapı kırar
su neden keser
sağanak elleri olmasa düşer
düşenle kalır ağıdı
can yüreğe alınmasın
kaç yemin vardı
sıcak altında ekmek avlayanda
yanık tenini suyla susturanda
iki lokma etle sarıp yarayı
yine de zor doyurmak aç çocukları
söz dile alınmasın
nereye gitsek kalanların ardından
çalıp saklasak yağmuru
kar sarsak koynumuza
yansak tıkansak
göğsümüzden buhar çıkarsak
ölüm alınmasın yana
bozma bizi nimet tepen elinle
özlediğin yüzler tapınaklarda
yere kapanmış yüzleri gölge
ölüyor insanlar bir yerlerde
ölüyorlar arsızın elinde medeniyetle
kan alınmasın gömleğe
kimse tutmuyor
suya kapılan çiçeği
sarmıyor yarasını
içini kesiyor ağrısı
göçler hala büyük acısı
31 05 2005
.
Artık iklimleri bile kendi doğal sürecinde gitmesine izin vermeyen,
açlık, kuralık ve doğal felaketlerle doğa meydan okuyan insanın
bu yolculuğu göçtür. Durduğu yerde kazandıklarıyla, kaybettikleri
kıyaslanınca kendiyle yüzleşecektir. Hırs ve açgözlülüğe.
Kayıt Tarihi : 9.10.2005 13:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
can yüreğe alınmasın
söz dile alınmasın
ölüm alınmasın yana
kan alınmasın gömleğe..
Eyvallah dedirten dizeler..
TÜM YORUMLAR (3)