Vaktiyle bir beldede Mü’min bir zat yaşardı
Helalinden rızkının arkasından koşardı
Salih bir kimse idi kalbi Hak, Hak atardı
Sermayesi az idi iğne iplik satardı
Yüce Allah kulunu imtihandı muradı
Nasıl kazanacaktı cehennemden beratı
Seyrine koyulmuştu melekler gökte yerde
Canlı seyrediyordu arada yoktu perde
Öyle bir gün gelmiş ki malı elinde kalmış
Müşterileri ondan ne mal bakmış ne almış
Üç gün üç gece geçti ekmek parası yoktu
Fakat Rabbine bağlı, çünkü yüreği toktu
Çocuklar ağlayarak baba ekmek isteriz
Haydi git acele gel hayırlı gün dileriz
Ya Bismillah diyerek tekrar inmiş pazara
İğne ipliği ile oturmuş bir kenara
Bağırmaya başlamış ”Yarı kat fiyatına “
Halinden bilen yoktu yetişse imdat’ına
Ansızın bir ses duydu ”iğneci gel beriye
Neyin varsa topla gel buyurun içeriye”
Çağıran bir kadındı normal müşteri sandı
Sergisini toplayıp kapısına dayandı
“Buyurun yenge hanım çok ucuz satıyorum
Bir alırsan yanına bir daha katıyorum”
Kadının fikri bozuk çatlaktı ar damarı
Sana vereceklerim etmez bile tomarı
“Benim gönlüm sendedir muradıma ereyim
Yeter ki evet söyle ne istersen vereyim
Adam der ki: sus bacım sen hiç utanmaz mısın?
Allahtan korkmaz mısın? Ateşte yanmaz mısın?
Ne sen böyle demiş ol ne ben duymuş olayım
Üç gündür aç susuzum yine de aç kalayım
Çocuklar kıvranıyor baba ekmek al diye
Bir lokma olsa şimdi yutarlardı bal diye
Kadın der doğdu sana şimdi çok büyük fırsat
Bir tane ekmek değil, sana vereyim kat, kat
Sana bir günlük değil altı aylık veririm
İnan ki neyim varsa ayağına sererim
Adam der hayır olmaz ben Allah’tan korkarım
Ölseler dahi etmem açından çocuklarım
Kadın der gel naz etme yoksa bağıracağım
Irz düşmanı diyerek seni vurduracağım
Adam baktı bu işin sonu pek fena oldu
Bir dileğim var dedi gözleri yaşla doldu
Bu oda da ilk önce iki rekat kılayım
Sen dışarıda bekle biraz yalnız kalayım
Kadın çıktı dışarı adam kıldı namazı
Allah’a dua etti yürektendi niyazı
Ya Rabbim görüyorsun her şey sana ayandır
Beni bu dertten kurtar halim sana beyandır
O esnada gözleri ilişti pencereye
İğne ipliği alıp iz koymadı geriye
Ya Allah söyleyerek üç kat yüksek binadan
Kendini yere attı kaçmak için zinadan
Melekler ağlaşarak olayı seyrederler
Ya Rab yere düşerse bu kul kurtulmaz derler
Sen ona yardım eyle yere sağ selim insin
Kereminden lütfeyle çocukları sevinsin
Yüce Allah buyurdu Cebrail de tut diye
Cebrail de yetişti milyarda bir saniye
Kucağına alarak yere indirdi onu
Allahın rahmeti bol feci olmadı sonu
Adam koşarak gitti evine ağlayarak
Yine ekmeksiz geldi gözyaşı çağlayarak
Çocuklar sorar ona baba hani ekmeğin?
Üç gündür kaynar durur pişmedi mi yemeğin?
Kazanda taş kaynardı çocuklar habersizdi
Açlıktan derman yoktu gözleri de fersizdi
Bu arada kapıya komşu karısı gelir
Onlardan ekmek ister hallerinden ne bilir
Söyler ki çocuklarım üç gün yemek yemedi
Allah rızası için bölüşelim nimeti
Adam gözleri yaşlı cevap verir gelene
Üç gün aynı dertteyim ne koyayım selene
Fakat kadın ısrarlı sende var biliyorum
Hepsini istemem ki az bir şey diliyorum
Baksana şu dolapta yığın, yığın ekmek var
Ne güzel de kokuyor tencerende yemek var
Seni dürüst bilirdim demek ki yanılmışım
Başka kapı çalaydım sana nasıl gelmişim
Adam bakar ki gerçek her taraf nimet dolu
Böylece ödüllenir Allah'ın Salih kulu
Özür diler gelene dilediğince verir
Çocuklar bayram eder evi hemen şenlenir
Bu hikaye gerçektir yalana yok ihtimal
Hisse alınsın diye takdim etti Mikdat Bal
Ozan Mikdadi
Mikdat BalKayıt Tarihi : 10.3.2005 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)