Gelişin gün doğuşu, gülüşün sabah senin,
Gönlün sevgi mâbedi,sohbetin segâh senin.
Öyle bir şarkısın ki, her halin başka makam,
Nağme dolu kahkahan, sultaniyegâh senin...
Kirpikler arasından süzülür gibi çıkan,
Gönüllere bir ateş ırmağı gibi akan,
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Beyefendi bir şairden,tertemiz bir şiir okuduk.
Buz gibi bir su içtik ağustosta,kandık Türkçenin tadına.Kalmadı böyle adamlar,eli yüzü,lisanı düzgün.Kutluyorum.
Değerli Şairimizin şiirlerini zaman zaman okurum.Hemde çok beğenerek. 'Gözlerin Günah Senin ' şiiri de çok çok şahane bir eser.Şarkı,türkü.melodi gibi okundukça kulağa haz veren sesler var.Hani gün doğumunda sevinen çocuklar kadar sevindim.Şiirinizle mutlu oldum.Bana göre teşbih sanatınız çok çok mükemmel. şiir beni bir daha bir daha oku diyor. Tam puanla kutlar sağlıklı yarınlar dilerim, Üstat.
Beygir güzel de yanlış beygir’e oynamış her kesin ışığından istifade ettiği güneşin ışığını kendine çeviremezsin kötü duyguların çıkardığı ses teli Allah ne yarattıysa zıttı ile yaratmıştır ruh ve nefis sevaba zıt gibi geldi bana gözleri günahsa Allah senin gözlerine kepenk koymuş nasıl ki hırsız girmesin diyerek marketin kepenklerini indiriyorsa sende günah da gözlerini kapat ki kalbine hırsız girmesin bu toplu taşıma Araç’ını övüyor gibi yinede güzel övmüş iyi çalışmalar
En uygun kadın modeli hangisidir? - Prof. Nevzat Tarhan haberleri - Haber7 haber7.com - Güncel Haber
www.haber7.com
Zina beraberliğini suç saymayan ama imam nikahı olarak söylenen dini nikahlı beraberliği suç sayan bir anlayışın üzerimizdeki planlarını fark etmek durumundayız...
Vesselam.....
Gelişin gün doğuşu, gülüşün sabah senin,
Gönlün sevgi mâbedi,sohbetin segâh senin.
Öyle bir şarkısın ki, her halin başka makam,
Nağme dolu kahkahan, sultaniyegâh senin...
Güneşin doğduğu ve üzerimizdeki mahmurluğu yavaş yavaş kaldırdığı,tertemiz duygularla uyanıp,o güne kendimizi adapte ettğimiz halimizi şair sevgilinin gülüşüne benzeterek teşbih sanatı yapmıştır.
İşte sevgilinin yanağındaki o gonca güllerin etkisiyle,Türk sanat müziğine hayran olan şairin bu dalda çeşitli makamlara benzetmesi de eskiye bağlılığını,özlem duyduğu,nağme dolu hatırları yaşamak istediğinden sevgili böyle görmüştür.
Hemen akabinde,Aşık Veysel'in türküsünü anımsadım;
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
Şairimiz de aslında gerçeğin farkında,o nedenle kendi köşkündeki güzellikleri nakışlamış.Bizim bir benzerimiz yoktur,tekiz.
Aslında kendimizi anlatırız.
Şiir 14 lük hece ölçüsüne göre yazılmış oldukça emek verilmiş,fakat bazı yerlerde anlam belirsizliği görülmekte....
''Kirpikler arasından süzülür gibi çıkan'' kirpiklerin arasından kuğu gibi süzülen dense idi ve diğer kısımlar bu kâfiyeye eşlik etseydi anlam karmaşıklığı olmayacaktı.
Yine aynı dörtlükte ''yakan''kelimesi iki kez kullanılmış,o nedenle bu bölüm üzerinde tekrar çalışılması kanaatindeyim.
''Büyüleyen efsunu, yeşil hâresi midir''
Yine burada da fâil belli değil.
İlk etapta kulağa ve göze oldukça hoş gelen bestesi içinde güzel bir şiir.Ufak -tefek hatalar olacak elbette.....kimse mükemmel değildir.
Şairi tebrik eder,sağlıklı,huzurlu günler dilerim.Saygılarımla..
Ciğere ulşamayan kedi gibisi de var
Yüreğe ulaşamayan deli gibisi de var
Deliye benzeyen canım veli gibisi de var
Okuyup ders alak yeter bundan güzel mi var?
‘GÖZLERİN GÜNAH SENiN’ Bu lezzetteki nice güzel şiirlerinizden sadece biri.. seçmekte nasıl zorlandı kim bilir seçicileri Sayın Ünal Beşkese.. Şair kimliğiniz ve güzel şiirinizle sizi burada görmek çok hoştu .. Kutluyorum içtenlikle..
Efendim şiir insanoğlunun kendisini ifade edebilmek için kendine özel geliştirdiği lisanıdır.Günlük konuşma lisanında bile anlaşmazlıklar çıkar baba oğul, karı koca birbirini anlamaz.Dünya üzerinde ölmüş yaşayan pek çok şair var.Kendisine şairim diyen ve yahut başkalarının şair addettiği herkes az veya çok nev-i şahsına münhasır bir söyleyiş tarzına sahiptir şiir burdan doğar.
İşin bu kadar geniş ve kapsamlı olması şiir dediğimiz güzelliğin uçsuz bucaksız olması ve kesin kurallar ve sınırılarla alanının tayin edilmemiş olmasındandır.Her ne kadar bazı teamüller, kullanıla kullanıla kural gibi algılanmaya yüz tutmuş hususlar var ise de; bunların hiç birisi, bu sonsuz, sınırsız, özgür alanda, dilediğince yazıp çizmeyi engelleyecek, olmazsa olmaz naslar değildir.
İşte bu nedenledir ki; kimilerimize şiir olan şey, kimilerimize göre değildir.Şiirin gölgesinde birbirimize daha çok yaklaşabilmek için görüş açımızı mümkün olduğu kadar geniş tutmak lazımdır. Bendeniz şiirin gelişmesi ve özgün yapıtların ortaya çıkabilmesi için hiç bir şekilde kısıtlanmaması ve şiire kesin ve belli değişmez kurallar manzumesine sahip bir bilim dalıymış gibi eleştirel mantıkla yaklaşılmaması gerektiğini düşünmekteyim.
Şiirin şiirliğini belirleyen okurun beğenisidir demekle yetinmek lazımdır derim.O nedenle hiç bir şekilde indirgememeli, kendi kafamızdaki kıstaslarala ne övüp göklere çıkarmalı; ne de zem edip yerin dibine sokmaya çalışmalıyız.Şiire ve şaire bir şey olmaz.Göğe çıkardığı da kendisidir kişinin yere batırdığı da.Üç günlük dünyada birbirimizi yemekle, gönülleri yıkmakla kalırız ki bu kendisine şairim ya da şiiri seviyorum diyen hiç bir kişiyi memnun etmez. Demez mi şiirimizin en büyüklerinden Yunus Usta;
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise
Tüm sözlerimiz sözün güzeli yukarıya aldığımız şu dizelerin gölgesinde. Daha fazla konuşup eksilmemek adına; bu gün güne gelen şiire ilişkin görüşlerimi ikinci yorumuma bırakarak değerli şaire ve okurlara saygılar selamlar sunarım.
Güne yakışan bir kişi ve güne yakışan bir şiir.. Şarkı tadında, güzel bir hece şiiri. Üstadı kutluyorum...
kutlarım sevgi yüklü. zaten herşey gözlerden başlar.
Bu şiir ile ilgili 88 tane yorum bulunmakta