Bambaşka ritüeller içerisinde titriyor kalbim, en derininde en canlı kırmızısıyla düşünceler akıtıyor içime…bu bir nefsi mahkeme ve nefsi müdafa yapmak daha bir yaklaştırıyor darağacına… araftayım, oysaki yerimi biliyorum oyalanıyorum…
Bekliyorum…
Sabretmek gerekiyor …kestirip atamıyorum…
uçurtmalarımı uçuruyorum üç çıtalı hala dördüncüye siyah beyaz bekleyişlerim…bir palyaçonun omzunu büküp ellerime o rengarenk balonları uzatırken ve ellerim onları tutamayacak kadar doluyken bir çocuk kadar cesur olamazken ağlayamazken, mazgalların gürültüsünü duyarken yerlerde gezen bakışlarım geri dönmeler yaşıyor pembe eldivenler takıyor dünyaya dokunuşlarında şimdilerde …alkış sesleri kesildi, kapat sahn(t) e nin perdelerini!
Kaşlarını çattı jötem
Arkasına bakmadan yürüdü
Ancak yürüdüğü yere güldü
Güldüğü yer de ona…
Gürül gürüldü sessizliğe
Sessizlik ona tuval…
24 Eki. 08
Elif KızıltaşKayıt Tarihi : 24.10.2008 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!