YALANIN SALTANATI
Aslında buna şeytanın saltanatı demek doğru olur. Çünkü yalanın sahibi şeytandır ve şeytana en çok yalan yakışır.
Şeytan baş kandırıcı olarak en çok bu silaha başvurur. Çünkü gerçekle kimse saptırılamaz ve hak yoldan batıla çevrilemez. Hak ve batılın tek ölçüsü budur. Hak sırat-ı müstakimdir: doğru dosdoğru yoldur. ‘emr olunduğun gibi dosdoğru ol’ emrinin gösterdiği tek gerçek, tek hakikat budur. Bu yol kutsal kitabımızda belirlenmiştir.
Bu yol İslam’ın yoludur. Tek doğru yol budur. Yöntemi de aslıda doğru olan yoldur bu. Bu yolda yalana, hileye, hurdaya, sahtekarlığa, düzenbazlığa yer yoktur. Ayrıca Fatiha suresinde beyan edildiği gibi her an dua ile ve özel bir gayretle yeniden elde edilmesi, her zaman yeniden kazanılması gerektiğini anlatmaktadır.
İnsan iman etmekle doğru yola girer ama bu yolda kalabilmek için büyük bir çaba sarf etmesi gerekir. Doğruluk her an kazanılması gereken bir erdemdir. İslam’da kurallar da tam da bunun için vardır. Şeriat doğru yol demektir. Aslında doğru yolun kuralları demek gerek tam anlamıyla. Müslüman bu kurallara ne kadar uyarsa o kadar doğru yolda olur. Ancak kimse güvencede değildir. Her an doğru yoldan ayrılma, yalana sapma, yanlışa düşme tehlikesi vardır. Bu yüzden korku ile ümit arasında olmalıdır.
İşte insanın yalanla imtihanı budur. Bu imtihan insanlığın başlangıcından beri sürmektedir. İçimizdeki hainlerin en büyük silahı da budur. Birey olarak içimizdeki hain nefsin de en büyük silahı budur.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta