MEDYANIN GÜCÜ
Medya günlük hayatımızın içine girmiş olan en büyük faktör. Tanzimat’la birlikte Türk düşünce hayatına giren gazete bu gün TV ve internetle hayatımızı kuşatmış durumda. T’nin renkli dünyası ülkenin en ücra köşelerine kadar girmiş durumda.
Bu yarım asır önce başladı. Her geçen gün biraz daha ilerleyerek en ücra köşelere kadar nüfuz etti. Bu gün cep telefonlarıyla bireyin tüm hayatını kaplar hale geldi. Ailenin içerisine nüfuz etti. Günlük hayatı kuşattı. İnsanın ruhunu kuşattı ve tümüyle esir aldı.
Kentte olup biteni köye yansıttı. Varlıklı olanların dünyasını yoksulların vitrinine çıkardı ve onların kıskançlıklarını tahrik etti. Bu kıskançlık düşmanlığa yol açtı. Bu düşmanlık toplumda yarıştırmaya yol açtı. Bu gün ülkenin doğusunda ayrılıkçı güçler dağa adam kaçırıyorsa bunda medyanın umarsız yayıncılığının, sorumsuz yayıncılık anlayışının büyük payı yok mudur dersiniz?
Dün sokağımızda varlıklı aileler çarşı-pazardan aldıkları şeyleri yoksullar görüp tamah etmesinler diye gizli gizli taşırlardı evlerine. Bu gün medya yüksek tabakanın cafcaflı hayatını alabildiğine tüm ülkenin gözleri önüne arz ediyor, insanların tamah ve arzularını kamçılıyor, o hayata erişme hayalini bile göremeyenlerin düşmanlık hislerini uyandırıyor.
Eskinin paylaşmacı toplumu böylece dağılıyor, bencil ve egoist bireylerin oluşturduğu topluluklara dönüşüyor. Hele geçmişteki toplum düzenini sarsan sanayi devrimini de düşünürsek tarım toplumunun paylaşmacı yapısından sanayi toplumunun ayrıştırıcı yapısına eriştiğini, teknolojik ilerlemenin bu farklılaşmayı ayrışmayı artırdığını görmezlikten gelemeyiz.
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta