AİLEDE ÇATIŞMA VE YIKILAN YUVALAR
Artan geçimsizlik ve toplumsal problemler ailelerde büyük bir çatışmaya ve yuvaları yıkmaya, katliam boyutuna varan cinayetler baş göstermekte. Artan gelir düzeyi ve yükselen ekonomik düzey iç çatışmayı ortaya çıkarmış, ayakları üzerinde duran kadının boyun eğme sürecini bitirmiş, koca tahakkümüne son vermiş, sonuç buraya varmıştır.
Maddi kalkınma yanında manevi kalkınmanın aynı hızda ilerlememesi toplumu sarmış, bu sarsılış en çok kendini ailede göstermiştir. Görsel medyanın parlak hayatları özendirmesi, toplumda gelişen lüks tüketim yarışı bu sarsıntıda en büyük rolü oynamıştır.
Egoizmin tavan yaptığı lüks tüketim toplumları ailenin dağılmasına yol açmakta. Kimse kimseye tahammül etmiyor. Kişi bireyi kendi içinde çatışma yaşamakta. Değerler alt üst olmuş. İnsani değerler yerini nefsani istek ve arzulara kurban etmiş. Gelir artışı ihtiyaçları artırmış, ihtiyaçlar masrafları. en iyiyi yemek, en iyiyi giymek, pahalı arabalara binmek, lokanta ve kafelerde tıkınmak, AVM’lerde gezinmek, tatil beldelerine gitmek.
Çocuğunu iyi okullarda okutmak, eğlenmek, gezinmek, özgür olmak, bağımsız olmak, kimseye hesap vermemek, bireylerin tek arzusu olmuş. Tam bir çılgınlık yaşıyoruz. Bu çılgınlık en çok aileyi vurmakta.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta