Ağlayamadım hıçkırarak, öldüğünde babam.
Aşamayınca engeli, aradım gölgesini.
Babacanca davrandı, hep örnek oldu bana.
Bencilliğimden üzdüğüm de oldu bazen hani...
Cananımın peşinden gittim hayatım boyunca.
Caydırabilseydim sancılarını yüreğimin,
Çıkarcılığından taviz vermeyen sevgilerimi,
Çocukluğumun masum dokunuşuna bıraktım.
Delirmekliğim dert açtı çoğu zaman başıma.
Dostluğuna güvendiklerim yetişti imdadıma.
Eğilmeden bükülmeden durdum hep inadına.
Erkekçe savundum bildiklerimi ömür boyu.
Fakirlikten gocunmadım ömrümde hiçbir zaman.
Fasulyenin de tadını aradım yer soframda.
Gözleri gözlerim oldu ömrümün her anında.
Güzelliğine hayran kaldım ilk gördüğüm anda.
Hayatımın tümünde sadık kaldım sevdiğime.
Hayallerinin gerçekleşmesi için uğraştım.
Ismarladım bazen kırmızı güller, karanfiller.
Iskaladığımda evlilik, doğum günlerini.
İblisvari düşüncelere kapılsam da bazen.
İnsanın, insanlığın erdemini unutmadım.
Jandarmada geçen yirmidört yıl çok şey kattı.
Jargonu öğrendim, kibarlık yaptım icabında...
Kadınlar da vardı elbette ki yaşantımda.
Konuşamadığım zamanlar olsa da günlerce,
Ladesleyebilsem dediğimde bazen birine,
Lahananın beyazını tutuşturdum eline.
Madrabazlıkları beceremedim ömrümce hiç.
Mağlubiyetle tanışacağımı bilsem yine,
Nabzını tuttum hayatımın olabildiğince.
Nakşettiğinde gerçek sevgi(li) ler yüreğime.
Ocağını söndürmedim hiç kimsenin hayatımda.
Odunsu alevlerden uzak kaldım olduğunca.
Ödeyemediğim bedel olsa da dar anımda,
Ödlekçe davranmadım, ataktım her anımda.
Pabucumun pahalı olduğunu gösterdim hep,
Parasının pul olduğunu bilmese de kimileri.
Rağbeti gören hep güzellikler oldu dünyamda.
Rüyam hayra yoruldu, gerçek çıktı bazıları.
Saadetimin sebebi hep kanaat etmemdir.
Sabahki ötüşen kuşlara kol kanat germemdir.
Şaheserdi gökyüzünde kıpır kıpır bulutlar.
Şahlandığında gümüş kanatlıdır mavi taylar.
Tabulaşması imkânsızdır gerçek sevgilerin.
Tahminen ölünce biter, çünkü çok derin sevgim.
Uçurumun eşiğinden dönse de şu bedenim,
Uğraştığım ilahi aşktır, değersizdir tenim.
Üçüncünün doğduğunda anladım babalığı.
Üzüntüsüne dayanamam, verme ayrılığı.
Vaktinde olsun; telli duvaklı düğün, balayı.
Validelerin hakkı ödenmez, Cennettir layığı.
Yabancılaşabilme nedir şimdiki zamanda
Yağmurun sesi duyulur mu iklim-i savanda
Zahmetli iştir sevilmek, alâim-i sema’da
Ziyadesiyle sevmiş Tanrım, Alem-i Cihan’da...
Günay ÖZDEMİR / 2009 / merSİNop
Günay ÖzdemirKayıt Tarihi : 14.11.2009 14:13:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir dostlarına gönülden Merhaba. Bu şiirimi: internet ortamında “haftanın konuğu” olduğum bir forumda, yaşça ve hayat tecrübesi olarak benden fersah fersah ötede olduğunu bildiğim; kendisini sizler gibi sadece “sanal” âlemden tanıdığım, çok kıymetli bir ağabeyimin; Şiirin tamamında dizelerin ilk kelimesini oluşturan, “A’dan Z’ye sıralayıp cümle içinde kullanarak hayata bakışını anlatabilir misin? ” dediği kelimelerle, hiçbir harfine dokunmadan ve her dizenin başında kullanmak suretiyle; mümkün olduğunca ses, hece ve içeriğe uygun yazmaya çalıştığım, hece sayısına uyması açısından sadece cümlelerin içindeki bazı kelimeleri şiirin ilk halinden birkaç kelime farklı yazdığım bir çalışmadır. Şiirin uzun olduğunun farkında olup, sabır ve hoşgörünüze sığınarak yayınlama cesaretini buldum. Ustaların ve şiir dostlarının eleştirilerine her zaman açık olduğumu belirterek, doğduğum değil, doyduğum şehir Mersin’den en kalbi selam ve saygılarımı sunarım.
TÜM YORUMLAR (1)