Zehrin ağır ağır işliyor bedenime kuvvetim gittikçe kesilmekte
Yüreğim çırpındıkça aşkının bataklığına daha da saplanmakta
Var olmamın sebebi senken yok olmamın sebebi de yine sensin
Üşüyorum, titriyor yüreğim, buz tutuyor bedenim, çaresizim
Uyur gibi ölüme gidiyorum direnemiyorum bile direnmek boşuna
Tutup bırakmasan ellerimi diyorum ama ellerin ellerimi bırakmakta
Şansım seni bulmaktı delice seni sevebilmekti amma
Seni tanımakta şansım kadar şansızlığım da oldu bir bakıma
Razıydım bir parça sevgiye aslında çok şey istememiştim hiçbir zaman
Parandalar vurdun yüreğime benimde buna izin vermemin sebebi
Ölümüme kadar değil ölümümden sonra bile seni sevebilecek olabilmemdi
Oysaki aşk iki kişilik bir oyundu ben bu oyunu hep kendimle oynamışım bilmeden
Neden seni bu kadar çok sevdim demeden kendime hep senin de beni sevmeni bekledim
Mutsuzda olsa yüreğim sana mutsuzluğumu hiç göstermedim sende mutsuzluğumu hiç hissetmedin
Lütfedip birazcık sevgi vermeni bana da azıcık yüreğinde yer vermeni istedim
Kendime kendim teselli verdim ıssız gecelerimde ağlarken yalvarıp dualar ederken
Jiletle bedenime ismini kaç kere kazırken yüreğimi kendi ellerimle keserken
İçimden bir ses diyordu ki vazgeç olmayacak bir iş kabul olmayacak bir dua seninki
Islık bir çift gözle yollara bakıp sevgili olanlara derin bir kıskançlık duyarken
Haykırarak kafamı duvarlara vuruyordum neden hiç sevilmedim diye ben
Gerçek şuydu ki beni sevmesen de aşkıma sevgime saygı duymanı istemiştim aslında
Fakat ne benim ne sevgimin hiçbir şeyimin değeri yoktu senin gözünde
Ellerinle koparsaydın hayatımın ipini bu kadar zoruma gitmezdi belki
Daha da çok acıtan şeyse beni değil de yüreğimi her zerremden daha çok üzmendi
Çünkü karşılık beklese bedenim, ruhum ve tüm zerrelerim
Candan atışları heyecanlanışları hep karşılıksızdı demedi ki onunda yüreği böyle atsın, heyecanlansın
Bir kez olsun demedi ki nedir çektiğim bu sevgiden ben artık dayanamıyorum
Aşkım bitmez asla diyordu kıymet bilmese de vurup taşla ezse de
Allah biliyor ya neden ve nasıl sevdiğimi ve karşılık beklemediğimi diyordu
Bıraktım boş verdim gerisi beni ilgilendirmez diye kendini teselli ediyordu
Canımdan canım kanımdan kanım olsa bu kadar sevebilir miydim bilmiyorum
Çatlatacaktım tüm âşıkları tüm seviyorum diyenleri utandıracaktım kendinden Mecnunu
Daha da doğrusu Leyla’yı delirtecektim kıskançlık krizlerinden
Ellerimle verecektim yüreğimi ellerine al bu senin yüz görümlük hediyen diyecektim
Fakat izin vermedi imkânım olmadı hayat bana acımadı
Gerçi ben çok sevdim ama aşk iki kişilik güzel bir oyundu ben bu oyunda yalnız kaldım
Her şey benim için bitmek bilmez bir kâbus oldu kurtulamadım bu kâbustan
Işıksız gecelerimden kaçamadım kurtulamadım karanlıklardan
İçimden kopanlar koptukça uzaklaştıkça benden
Jiletle kestim kendimi bilerek isteyerek bileklerimden
Kaybolup gitmek istedim yokluğunda yok olmadan
Lazım değil böyle bir hayat bana dedim ondan kaçtım tüm dostlarımdan
Madem sen yoktun hayatımda bende olmamalıydım o zaman
Nedensizce niçin sizce sevmişken alışamazdım sensizliğin ve sevgisizliğin soğukluğuna
Ondandır hiçbir şey demeden kendime bile söylemeden bırakışım dünyayı
Ölüm bana tek kurtuluş geldi ama yanılmışım sensizlik ölünce bile yakamı bırakmadı
Piç gibi kalakalmıştım yalnızlığımın yalnızlığında ve onca insanların kalabalıklarında
Razı olmam beklenemezdi hele benim böyle sevdiğimi bilenlere ar gelirdi dayanamazdı hiç kimse
Sevmekse sevmiştim tüm sınırları yıkarak ve sınır koymadan tüm sınırsızlığı yayarak
Şehveti söküp atmıştım bedenimden tertemiz bir sevgiyle yıkanarak gelmiştim yanına
Tek bir günahım yoktu seni sevdikten sonra senden öncekileri de Allah affetmişti yırtmıştı defterimi
Uğruna neyim varsa bırakmıştım geride yakmıştım tüm gemileri terk etmiştim tüm limanları
Ürkek bir kuşa dönen yüreğim senin ellerinde mutluydu sadece sana güveniyordu
Varlığınla mutlu ve huzurlu oluyordu hatta sen varken bana bile gerek duymuyordu
Yar ve yaren bir aradaydı seninle zaman bile zamansızlığa mahkûm ediyordu kendini isteyerek
Zaman bile ne an ileri gitmek istiyordu nede bir an geriye dönmeyi göze alıyordu kala kalıyordu öyle
Kayıt Tarihi : 30.1.2015 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!