MAHMUT ENİŞTE 1
O küçük halamızın kocası. Küçük hala derken boyu, cüssesi küçük halayı kastediyorum. Aslında ortanca hala O. Fatma halam. Hiç çocuğu olmayan hala. Ondan yaşça küçük, bedence büyük hala var. Adı Ayşe. Ama bir küçük hala deyince Fatma Halamı kastediyoruz.
Onu da o zamanın âdetine uyarak genç yaşta evlendirdiler. Mesleği marangozluk olan Mahmut Enişte, şen şakrak bir adamdı. Haftada bir eşiyle beraber oturdukları gölcükten kalkıp İzmit’te oturan dedemlere gelirlerdi. Bizim ev de dedemlerin çok yakınında iki ev ötesindeydi. Onların geleceği gün belliydi. Sanırım Pazar günü. Hafızam beni yanıltmıyorsa tabii. O günü iple çekerdik.
Sebep halamıza olan aşırı sevgimiz değildi. Asıl neden halamızın şen şakrak, esprili kocası Mahmut Enişte idi. Televizyonun olmadığı bir zamanda sokak oyunlarından başka tek eğlencemiz oydu.
Şimdi doğuştan bir meddah olduğunu düşündüğüm rahmetli biz çocukların dünyasında ne büyük ve ne güzel bir yer tutuyordu. Onların o birer ruhani varlıklar gibi sokağın başından süzülüp geldiklerini gördük mü sevinçten uçardık.
Hemen oyunları bırakıp elimizi, yüzümüzü yıkar doğru dedemlerde alırdık soluğu. Oraya o büyük şenliğe yalnız kendimiz için koşmazdık aynı zamanda müjdeyi de yetiştirirdik. Bilirdik ki bizim kadar onlar da bu gelişten memnuniyet duymaktalar. Onlar da bu kutlu misafirleri beklemekteler.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta