Çocukluğum
Babam sahur vakti annemi rahatsız etmez kalkar akşamdan annemin bana mali moli olmasın diye sıkı sıkı tembih ederek yaptığı ve sonra tencereden düz bir tepsiye dökerek soğuttuğu çılbırı tereyağı dökerek ısıttığı, yanında aynı özenle tereyağıyla yeni bir lezzet için kızarttığı pideyle sunduğu menüyü yemek üzere kalkardık.
Daha ufak yaşlarda sahurlara uyanır babam tarafından zorla uyutulurduk. Yat uyu sana oruç farz değil azarlarıyla uyumaya zorlanır anne merhametinin baskın çıkmasıyla bazen zafer elde eder bu muhteşem sofraya kavuşurduk. Oruç bize bir mükâfattı. Zaten yemekle arası olmayan biz cılız yavruların muhallebi sevdası hiç de yadırganacak bir şey olmamalı o ortamda.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta