“Listen on! Listen on! This is the truth of it! Fighting needs killing! And killing gets waring! And damn, death! …
İyi dinleyin! İyi dinleyin! Bu bir gerçekliktir! Kavgalar katiller yaratır ve katillerse savaşı ve bu da bizi ölüme daha da yaklaştırır! Birlikte, küfrederek, o günü hatırlayarak seyredelim! Diğerlerinin ölümünden ders alalım! Bartertown ders aldı! -by the dust of all! …- Şimdi kavgalar burada ediliyor… -it happens here and finishes here- Ve burada sonuçlanıyor! ...
İki kişi girer, bir kişi çıkar! ! ...” “Two men enter, one man leaves! Two men enter, one man leaves! .....” “And right now, i’ve got two men! ” -
gözleri korkuyla bürümüş iki adamımız var ve şimdi! - Bayanlar ve baylar, delikanlılar ve kızlar! … İşte ölüm saati!
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem