hiç gün ışığı değmeyen kuytularıma çekilmiştim..kırgınlığımı örtülediğim cam duvarlarım,sevincimi ötelediğim yabansız baharlarım vardı derinlerimde..
''bi daha güneş doğmayacak'' dedim..kardelenlerimin etekleri tutuştu..telaşlarım bitti..kabullenişlerim serildi hücre çeperlerime..duvarlarıma kırlangıç resimleri yaptım herşeye rağmen.
paldır küldür düşmüştüm hayatın çatısından..kalbimin bütün kemikleri kırılmıştı.. ''hiç incinmemiş'' rolü kestim..burnumu ve kuyruğumu sepeledim acıyanlarımın üstüne..umut ''unut'' komutuna yutulmuştu.hayat tuzlayıp çatır çatır yiyordu bütün eriklerimi..kayalıkların içinde kaybolmuştum..
sonra sen geldin sessiiiz sedasız..içimdeki tohumlar ayaklandı.her bi sözün yara bandı..her dokunuşun tentürdiyot..tenime değen her bir nefesin sargı bezi..Tanrı zaman zaman ödüllendirirmiş kırık kalpleri..bu oydu galiba.gözlerimle buluşan her tebessümün kurdelasız hediye paketi..gülümsediğinde içtenlikle kaybolan mavilerin tanrının bana sunduğu en yüklü bahşişti..
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla