Ağabeyim karşımda, sesime duvar oldun.
Haksıza yaren olup, haklıyı duymaz oldun.
Yakıyor beni inan, bu seslikte har’ın.
Emri hak gerçekleşir, ha bu gün ha da yarın.
Toprak gibi ıslanıp, hep hasret kokuyorsun.
Karşımda heykel oldun, ses seda vermiyorsun.
Gülleri açsın diye, bu bülbül bekler bahar,
Bu sessizliğinle inan, oldum hayattan bizar.
Geride kalan ne ki? bak ömrümüz bitiyor.
Baharlar geldi geçti, vakit artık kış diyor.
Ne acayip bir dünya, terazi doğru tartmaz.
Derdim ki ağabeyim işte bunu hiç yapmaz.
Geride kalan ömür, her halde uzun değil.
İster refahta yaşar, ister her yerde sefil.
Ha saray, ha kulübe, ya da topraktan yatak.
Ya altından bir tabak, yada plastikten çanak.
Bilmiyorum suçumu, sana göre çok büyük!.
Manen çökertti beni, omuzumdaki bu yük.
Sende söylemiyorsun, bildiğim bir şey yok.
Bu hususta üzüntüm, inan ki çok ama çok.
Ve dedim de bitirdim, haberler bekliyorum.
Selam, sevgi ve saygıyla elinden öpüyorum’’
Geride kalmadı ki yazılacak tek kelam.
Pamuk elli anneme, şifa üstüne selam.
21.11.2019
Halil Müftüoğlu
Kayıt Tarihi : 21.11.2019 10:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!