MÜBAREK BOYLARI (devam)
Hasılı orta iken O Resul’ün boyu
Bir uzun adem ile yürüse O
Ne kadar uzun boylu olsa o er
Yine ondan yüksekti Peygamber
Sonra ayrılsa dedi Hicaz Ehli (625)
Bu orta görünürdü o uzun
Değeri yıldızlar gibi yüksekti tamam
Müminlerin devletiydi gümüş bedenli
Bir kişi her ne kadar uzun olsa
Yanına gelse O Resul kim olsa
O uzun boyludan o temiz cevher
Yüksek olurdu el ayası kadar
Sidre’den boyuna baktıkça
Kutsi Ruh derdi ‘sağlık versin Allah’
İmtiyazına o servin ağaçlar(630)
Başını kaldırırdı Tuba gibi
Sidre gibiydi o yüce boylu
Ona ermezdi hayal atsa kement
Gül gibi güzel gül bahçesinin fidanı
Edemem Sidre ve Tubayı misal
Ebu Hüreyre dedi ol Fahr-i Kiram
Korkunç bir süratle olurdu halka öncü
Görmedim bir kişi ki O tazı yürüyüşlü
Yürümekte olsun ondan daha hızlı
Aşık etmişti onu Rabb’ın görmesi(635)
Su gibi hızlı koşan olsa ne acep
Nereye gitse o Kureyş’in ayı
Huri’nin perçemi idi yollarını süpüren
Yola azmetseler izzet ile
Süratli olurlardı idi çok fazla
Feleği deliye döndürdü hemen
Vezire yakışır şekilde o güzel yürüyüşlü
Tuba boyunu arz etse o güneş
Huriler derdi ona ‘Tuba’dır O’
Müjde payesine verirdi salavat(640)
Seri hareket eden feleklerin kutbu
Tez giderdi nereden geçse
Ömür hazinesinden geçti meğer
Başlasa yürüyüşe o güzel boylu
Arzı devirirdi sanki yürüyüşü
Kayıt Tarihi : 19.7.2015 14:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!