KADINA ŞİDDETİN İÇ YÜZÜ
Kadına şiddet genel anlamda toplumda şiddetin bir parçasıdır. Toplumumuz yüzyılın yanılgısı olarak bir şiddet sarmalına düşmüştür. Biz toplum olarak yüzyıldır birbirimize şiddet uygulamaktayız. Bu şiddetin kaynağı nedir? İliklerimize kadar işleyen bu şiddetçi anlayışın kaynağı nedir.
Bu şiddet anlayışını o kadar içselleştirmişiz ki onu benimsemiş, onsuz yapama hale gelmişiz. Onun dışındaki tüm çözümleri yerle bir etmiş, yere gömmüş, üzerine toprak atmış, sonra da adeta gömdüğümüz yerden çıkarmamacasına unutmuşuz. Şimdi korkunç bir akıl tutulması yaşamaktayız bu alanda, hafıza kaybı yaşamaktayız.
Bu hafız kaybının sebepleri olarak gerileme dönemlerinde yaşadığımız mağlubiyetler, ardından gelen yokluk ve yoksulluklar, akçenin değerinin düşürülmesiyle oluşan enflasyon, enflasyonun yoksullaştırdığı kitleler, ardından oluşan manevi değerler kaybı ve yayılan yolsuzluk dalgaları. Hepsi bu şiddet hareketinin nedenleri arasında sayılabilir.
Bu toplumsal şiddet önce toplumun en zayıf tabakasına yönelmiş, çocuk, kadın ve yoksul tabakaya yönelmiştir. Medresede falaka da simgeleşen bu şiddet anlayışı askerlikte kendini anıtlaştırmış, ailede kutsallaşmıştır. Dayak cennetten çıkma özdeyişiyle alkışlanan şiddet her ne kadar ‘ hayırlı bir şey olsaydı oradan çıkar mıydı her kesiminde büyük yer bulmuş, zamanla temellenmiş, kökleşmiştir.
‘Hocanın vurduğu yerde gül biter.’ anlayışıyla güzelleme yapılmış, şiddet hayatımızın bir parçası, hem de en önemli ve sevimli parçası haline gelmiştir. Bu şiddet sarmalı o denli içimize işlemiştir ki toplumsal hayatımızın her alanını kaplamış, adeta ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta