EĞİTİMİN ASIL MECRASI
,
Eğitimin asıl mecrasına akıtılmasının zamanı çoktan geldi de geçmekte bile. Yüzyıllardır bir türlü asıl mecrasına akıtılamayan eğitimden iyi bir sonuç almak mümkün değil. Bu mecrası değişen eğitim asıl mecrasına döndürülmeden yeni bir düzen kurmak, yeni ve ahlaki nesil yetiştirmek mümkün değil.
Bu mecra dinle eğitimin ayrılığına son vermekle olabilir ancak. Eğitimde laikliği uygulayalı beri ahlaklı, vatansever nesiller yetiştirmek hayal. İlk öğretici Allah.’ Rabbim beni terbiye etti ve ne güzel terbiye etti.’diyen Efendimiz ikinci büyük eğiticidir. Bu eğitim dini öğretiden hiçbir zaman ayrılmadı. ‘Dinsiz ilim kör ilimsiz din topladır ‘diyen anlayış bu gün nedense unutuldu.
Bu dindar eğitimin mekanı cami ve medreseler, tekke ve zaviyeler, dergahlar ve ribatlardı. Ama gün geldi eğitim mabetlerden dışlandı. Ne olduysa ondan sonra oldu. O günden sonra eğitim ruhunu kaybetti, maneviyatını kaybeden eğitim kurdu, salt ezbere dayalı öğretime dönüştü.
Bu ruhsuz eğitim git gide insanlık değerlerine yabancılaştı. Eğitim kadroları ahlaklı bireyler olmaktan çıktı. Sigara, içki ve kumar müptelası kadrolar kendileri gibi bir nesil yetiştirdi. Dahası inancını kaybeden eğitim ordusu inançlara savaş açtı.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,