23.05*15
Değişik haller içindeyim. Yaşımın olgunluğuna ulaşamadığımı düşünüyorum. Emekli olmam gerekli diye düşünüyorum. Sürekli tansiyonum düşüyor. Ölümle burun buruna geliyorum. Ama emellerim tükenmiyor. Daha kitaplarımı yayınlayacağım. Kitap fuarlarına katılacağım. Daha büyük aşklar yalayacak, daha büyük şiirler yazacağım.
Kendimi ölüme hem çok yakın hem de çok uzak hissediyorum. Çok güzel kızlar görüyorum. O güzelliklere meftun oluyorum. Aramızdaki yaş farkına bakmadan gönlümün gençliğiyle kendimi onlara yakıştırıyor ve sonra da Allah güzeldir güzeli sever diye düşünüyor, bu güzelliklere onun aynası olarak bakıyor, onları cennet hurisi olarak hayal ediyorum. O zaman cennete iştiyakım artıyor.
Artık ilahi olanla aramdaki ayrılıkları gidermeli, sonsuz hayata yönelik yaşamalıyım. Kuranı onunla konuşur gibi okumalı, yaratıcı ile ilgi ve içsel bir bağ kurmalıyım. Günahlarıma pişman olarak tevbe etmeli, fazla zamanım kalmadığını düşünerek, hazırlık yapan bir yolcu gibi tedarikimi yapmalıyım.
Hastalıklarım, her an bir yerde düşüp kalacakmışım gibi oluverişim bana bambaşka bir hayat için tercih yapmamı ihtar ediyor. Hilye çeviriş yapmam, Çanakkale destanını sürdürmem, peygamberlerin hayatlarını şiirleştirmem yaşama sevinci bulma çabalarım benim. Yoksa strese girecek, depresyona kurban gideceğim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta