Ey sıcak küller gibi savrulan rüzgar!
Şimdi çocukluk aşkının masum kokusu ...
İlmek ilmek siner ruha, kalbi parçalar.
Durmadan içimde o güzel hatıralar...
Tekrar tekrar çalıyor bak özleyişin korosu.
Ey kutsal suretler gibi parıldayan nehir!
Bugün ilk aşkın berrak günlerini anımsatır.
O paslanmış hatıratlar neden hep hoş gelir?
Ve neden o anılar yadıma sarhoş gelir?
Belki yazmak için hep bunları satır satır.
Ey aşkların sevinci gibi bir anlık rüyam.
Hisli zamanlarımda beni ağlatan sensin.
Bağrımda inleyen küçük çocuk manzaram...
Burnumda hasretin kokusu buram buram...
Hepsinin içinde olan bir tutam sensin.
Ey zehir gibi yürekten damlayan son yaş!
Meğer kalbin son yardım çağrısıymış.
Meğer kalbimle verdiğim ilk ve son savaş...
Bir yarım asker bir yarım aşkından ayyaş...
Ve o gözyaşları kalbin beyaz bayrağıymış.
Ey sonsuz uzay gibi kalbimdeki boşluk!
Ben o boşlukta durmadan kayboluyorum.
Aşk tarlasında olmuş gibi bir korkuluk.
Ya da daha feci verir gibi son bir soluk...
Seni biraz daha biraz daha özlüyorum
Kayıt Tarihi : 27.6.2022 22:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!