oturmuşum yalnızlığımın içinde kendimi seninle avutuyorum, oğlum
eşyaların dilini sen hala bilmezsin
ben gün boyu eşyalarla anılarımı paylaşırım
seni büyütürüm koşuşlarınla koltuktan koltuğa
anenin gülmeyen yüzüne gülümseme çizerim, umut açarım ufkuna
oturmuşum yalnızlığımda kendimi seninle avuturum.
bugün çıktım seni güllere sordum
burun kıvırdılar
bize baktığı mı vardı sanki, dediler
kiraz ağacı da şikayetçi senden
dalıma uzanıp bir meyvemi bile koparmdı, diyor,
ızgara var ya oğlum, ızgara, bir o memnun senden
gelse de ateşi yaksa içim ısınsa, kışın pası dökülse bağrımdan
kuşlar bile et kokusunu özlediler
kediler de artıkları
oturmuşum yalnızlığımda seni düşünüyorum oğlum
iki senelik hastalığımdan sonra yeniden dirildim
hatta bugün mezarlığa gittim ziyaret ettim ananı
ona senden önce gelinimi anlattım
güzel, dedim, yeni sürmüş filiz baharda
konuşkan
sürekli gülümseme açmakta dudakları
saygılı da...
Sevindi
toprağında gezinen parmaklarımı tuttu sanki
gülümsemeyen yüzü gülümsedi bana evlat sevdasını
gurur duydu seninle
bitirmiş de yaşamayı acılarında
huzuru gonca uzandı
gururu gül açtı toprağında.
yine yalnızlığıma evdeyim
seni, gelinimi düşünüyorum
ben zaten hiç kendimi düşünmedim ki
hasretimle anana
sizi düşünmek
sizin hayallerinizle yaşamak
hayat veriyor bana
umut veriyor
güneş veriyor yarınlarıma...
20 Mart 2012
Kayıt Tarihi : 11.12.2012 11:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Birol Hepgüler.
Şairin iç dünaysından dökülen damlalar hüzünlü ve özlemli..
teşekkürler :))
Yüreğinize, kaleminize sağlık sayın Akdora...
TÜM YORUMLAR (5)