kim su vermiş çatlamış dudağına göçmenin
dergah kurmuş bozkırda otağına garibin
ben miydim söyleyin tufanda nuhu arayan
nuh öldü bilmez miyim var mı tufan yaşayan
ben varım diyen varsa meydana çıksın hele
hiç tufan yaşayanı kurtarmış mı bin hile
sayamadım kaç bin yıl gökyüzündeki yalnız
seyreder karıncadan süleymana kaç yıldız
yorulur da gözlerim düşer başım secdeye
istesem de veremem secdeme bir hediye
ey hikmeti meçhulün yol vermez insanları
ey geçilmez eşiğin akrebi çiyanları
softalıkla yarılmaz çeperi hiç adabın
atam maymun diyenler olmuş ise mihrabın
hu çeker minberinde devlet denen sahtekar
adaleti kendine yontar bir çok sanatkar
sen de seyre durursun omuz önde başın dik
çocuklar nerden bilsin abdestlik su foseptik
nedir bu soytarılık sivili askeriyle
gülmekten bezdim artık yüzyıllık değeriyle
üstümüzde tepinir filler ve akbabalar
istemem kayırmasın beni hiç akrabalar
ezilelim milletçe akıl fikir mantık ne
gerdeğimiz olmalı meclisteki debdebe
gördüğüm taklitçiyi taklidin yaşadığı
sırtındaki semere layık mı taşıdığı
hiç düşünmez yeter ki kendine adam densin
üstad reis komutan olmadı madam densin
yeter ki biz milletçe korkulukla yatalım
mısır tarlalarına korkuluklar satalım
kulp buluruz değil mi her türlü rezilliğe
rezillik de satarız boyayıp güzelliğe
doğacaktır mutlaka bekleyelim beraber
vaat edilen günler gelince son peygamber! ! !
2015
Ekrem AkbunarKayıt Tarihi : 3.10.2015 12:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!