99 Gül Şiiri - Şair Engelliyasamak

Şair Engelliyasamak
79

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

99 Gül

İlk önce kainat ve melekler yaratıldı sonra dünya daha sonra da insan
Yaratan öyle tasarlamıştı.
Onun içindir ki bu araştırma isteği insanlarda
Yaratan için seni sana veriyorum ey aşk.
Tüm meleklere itaat emri verilmişti Yaratan tarafından
Şeytan itaat etmemişti, ateşten yaratılmış olmayı
Kendince bir üstünlük sebebi olarak görmüştü.
Şeytan, Adem ile Havva’ya yasak meyveden yedirdi
İnsanı cennetten sürgün ettirdi.
Adem baba ile Havva ana sürgün edilmişse
Esas cehennem bu dünya olsa gerek.
Adem ile Havva için seni sana veriyorum ey aşk.
İnsan yaratıldı, insan aradı, insan yoldan çıktı
Ve insan Yaratıcının yerine girmeye çalıştı.
Yol göstericiler yolladı Yaratan
Peygamberlikle müjdelenmiş kişilerdi onlar
Çünkü son Peygamber, son Kitap henüz gelmemişti
Son Peygamber ve son Kitap için seni sana veriyorum ey aşk.
İnsan düşündü, aradı buldu, icatlar yaptı
Çünkü sürgün yerindeydi barınma ihtiyacı duydu
Yemek yeme ihtiyacı ve üreme gibi
Tüm ihtiyaçlar için seni sana veriyorum ey aşk.
Gelişti insan, gelişti dünya başka gözlerle baktı karşı cinse
Çok acıtıyordu insanın yüreğini ateşler halinde yanıyordu
İşte o zaman anladı insan
Adem ile Havva’nın ne büyük bir suçu işlediğini
Gelişen insan için, seni sana veriyorum ey aşk.
Ve işte insanı insan yapan şeye geldi sıra
Düşündüklerini ve gördüğü tüm güzellikleri kaleme aktarma
Gezmek ile görürsün içindeki insanı, içindeki sevdayı, içindeki aşkı
Yazarsın kelime kelime, harf harf çünkü
Yazgısıdır insan.
Yazgısı olan insan için seni sana veriyorum ey aşk.
Şimdi yazgısını yazan o insanlardan birisiyim
Yazgım ne, onu arıyorum yazdığım kelimelerde
Belki de insanı insan yapacak belki de yüreğim yanacak
Seni aradığım gördüğüm dizelerde
Çünkü gönül gözüm açık, çünkü seni seviyorum
Çünkü sana aşığım.
Neredesin gönlümdeki güzelliğim neredesin?
Bir küçük imzam neredesin?
Gülün dikeninde misin bülbüle ömür veren
Çünkü sana kanını verdi Peygamber elinde kokladı tenini…
Gözümden süzülürken gördüğüm yaşlar
İsa’nın kanı mıydı Magdalalı Meryem‘im eşarbından süzülen
Yüreğim çarmığa gerilmişken aşkım mıydı sensizliğe meydan okutan
Bu şiirde…
Sabırla beklediğim sensin Eyüp Peygamber misali
Virane olmuş bu şehirde
Kusuyorum aşkı Yunus Peygamberi kusan balık misali
Küçük kıyametler kopuyor yine benliğimde
Harfler gemi oluyor, sen ise Nuh Peygamber…
Kurtarıyorsun
İçimdeki aşkı, içimdeki seni, içimdeki sana yazılan masalları…
Binbir gece anlatan kimdi bu masalları?
Sen miydin yoksa Şehrazat mıydı?
Uykusuz duran ise ben miydim yoksa şehriyar mıydı
Ey aşk…
Yusuf idim bir iftira uğruna gönül zindanında yattım yıllarca
Mecnun idim çölleri aştım, Ferhat idim dağları delen
Kerem idim yandığım
İsmini Züleyha koydum yüzümün akı
İsmini Leyla koydum akıl gözüm
İsmini Şirin koydum yürek gücüm
Ve ismini Aslı koydum bu aşkın düğümü…

21 Ocak 2012

Şair Engelliyasamak
Kayıt Tarihi : 10.8.2012 11:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    Yusuf idim bir iftira uğruna gönül zindanında yattım yıllarca
    Mecnun idim çölleri aştım, Ferhat idim dağları delen
    Kerem idim yandığım
    İsmini Züleyha koydum yüzümün akı
    İsmini Leyla koydum akıl gözüm
    İsmini Şirin koydum yürek gücüm
    Ve ismini Aslı koydum bu aşkın düğümü…

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Şair Engelliyasamak