Ölümsüz Aşk Şiiri - Safure Kalafat

Safure Kalafat
125

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ölümsüz Aşk

Biz birbirimizi sevdik Üsküdar'da,
Karanfil kokan, Hasbahçe sokakta...
Herşeyimizi yaşadık, seninle kuralsız!
Hesapsızca, delicesine çıkarsız...

Gündüz Hasbahçe sokakta, geceleri Salacakta;
Bazen ıssız yollar, bazen arka sokaklar da;
Gizli gizli buluşup, aşkın tadına vardık.
Sevgimizin doruğunda sabahlardık...

Komşularımız vardı, Hasbahçe sokakta,
Yaz geceleri toplanırdık çardak da,
Çaylarımız demlenirdi ocakta,
Muhabbetlerimiz bir başkaydı; Hasbahçe sokakta...

Herşeyinle seni aradım birtanem!
Gönlümüze hasret düşürenler,
Bize bu sevgiyi çok görenler,
Sensizliği yaşadım seninle Üsküdar'da...

Bazen birbirimizi görüyoruz o anda,
İki yabancı gibi geçiyoruz sokakları,
İnan kahrediyor beni, öksüz duruşun;
Gözlerim doluyor, içime atıyorum acılarımı....

İkimizde bu şehirde her gün öleceğiz,
Hatıraları birer birer toprağa gömeceğiz.
Çözüm olmadı inan sensiz hiç bir şey!
Senden başka kimseyi sevmedim sevemedim....

Safure Kalafat
Kayıt Tarihi : 2.8.2006 04:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şiirin Hikâyesi.... Ölümsüz Aşk! ... Mütevâzı bir semtte hayata gözlerini açtı. Ailenin gözbebeği sevimli bir küçük kız iken; Yıllar su gibi geçmişti. Ve artık o bir genç kızdı. Aşk-ı bilmiyordu; Belki avucunun içinde çırpınan bir kuştu ya da kırlarda deli taylar gibi koşmaktı. Öyle ki; Kendini târif edemediği bir duygu selinde buldu. Bu şanslı genç ömer'di ve o ömer'e deli gibi aşık olmuştu. Onunla göz göze geldiğinde damarlarında ki kan donuyordu. Cemâli onu çıldırtıyordu. Dile kolay onsekizinde idi. Zamanla birlikte aşkı, sevgisi yıllanıyordu. Onsuz nefesi kesiliyor, Dünya tersine dönüyordu sânki. ona aitti herşeyi... Rabbim bizi ayırmasın diye, Hasbahçe'nin taşına, toprağına, suyuna havasına onun ismini fısıldamak onun boynunun borcu olmuştu. Her sevgiyi kahreden ayrılık onları da vurmuştu. İş değişikliği nedeniyle ayrılmak zorunda kaldılar. Hasbahçe'nin dili olsa da konuşsa Zehra'nın feryadını; Sânki her zerresi ona hesap soruyordu; Ayrılık size yakışır mı? iki eli kanda bile olsa ayrılır mıydı? gözlerine başka göz baksın ister miydi? Bana hesap sorma ey benliğim! ... Ama zaman su gibi akıyordu. o ise yaşayan bir ölü idi. Hiç kimsede Ömer'in bakışını, gülümsemesini, tavrını görmüyordu. O Dünya'ya Ömer'siz gözlerini açmak bile istemiyordu... Bir haziran günü Büyükada'ya vapurla yol almıştı. Engin denize dalmış, maviliğinde Ömer'ın gözlerini görmüştü. Yine hayâller işte! ... Aman Allah'ım Ömer'in gözleri gözlerindeydi. Gözyaşları sel olmuştu... İşte benim Ömer'im! ... Yanına geldi pardon! Hasbahçe'nin zehra'sı benim zehra'msın. Zümrüt mavisi gözlerinden akan yaşlar, gözyaşlarına karıştı. Elleri birden kenetlendi. Büyükada'da ki çay bahçesinde.... Çılgınca bakışlar bir kuş misâlı çırpınan iki kâlp damarlarına işlenen o sevgiye şâhit olmuştu Büyükada artık ayrılık yoktu. Yeniden herşeye başlayacaktı. Sevdalıları kıskandıracak ve bütün aşıklar onları konuşacaktı. Sevdaları mezarda son bulacaktı. Tekrar görüşmek üzere ayrıldılar. Bir gün acı bir haberinonları ayıracağını nereden bilirdi. Başka bir şehir aralarına girdi. Orada yaşamak fikrine Ailesi sıcak bakmıyordu. Zehra doğup büyüdüğü yerden ayrılmak istemiyordu. Kim bilir belki hayat onu korkutuyordu. Ailesine çok düşkündü. Zâten Ömer'den onu başka bir güç ayıramazdı. Ataerkil bir Aile idiler. Kuralları aşamazdı. Öyle ki; Ömer'de kurallarla hareket etmeye başlamıştı. Oysa ki; Aşk hesapsız kuralsız olmaktı. Ama beceremediler. Ömer'i kalbinin bir köşesine gömdü. Zehra zaten onu değil onu sevmeyi çok sevmişti. Ruhu ona aitti; Başka şehirde olsa da! ....Yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında Zehra onu bedeninde değil iliklerinde hissetti. Ömer Zehra'nın en temiz sayfası ve ruhunun gerçek sâhibi olarak mahşerde kalacaktı. Ve Ömer Zehra'nın bitmemiş sevdası olarak hayata gözlerimi kapayacaktı. Hoşçakal Kalbinin Yarısı Yüreğinin Yarası! ..... Saygı ve Sevgilerimle, Safure kalafat...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Murat Candemir
    Murat Candemir

    harkulade dizeler tebrikler..

    Cevap Yaz
  • Mustafa Hoşoğlu
    Mustafa Hoşoğlu

    acıklı bir hikaye,bir o kadar da etkileyici anlatım,yüreğinize sağlık........

    Cevap Yaz
  • Ömer Taşoğlu
    Ömer Taşoğlu

    şiiri okudum desem yalan söylemiş olurum....şiirin hikayesini okuyunca şiiri okumaya gerek duymadım...bu ayrılık denen musibet hep ömerlerimi bulur anlamadım...lanet olsun sana emi ayrılık.....

    Cevap Yaz
  • Sinan Biçer
    Sinan Biçer

    her sıır bırbırınden guzel....zamanınız olursa benım sıteyede beklerım yorum yapılması gerekecek eksıklerının gıderılmesı gerekecek bır yıgın dörtluk varrrrrr

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz




    [[ Ölümsüz Aşk! ]]

    Biz birbirimizi sevdik üsküdar'da,
    Karanfil kokan, hasbâhçe sokakta...
    Herşeyimizi yaşadık, seninle kuralsız!
    Hesapsızca, çıkarsız, delicesine...

    Gündüz hasbâhçe sokakta, geceleri salacakta;
    Bazen ıssız yollar, bazen arka sokaklar da;
    Gizli gizli buluşup, aşkın tadına vardık.
    Sevgimizin, Aşkımızın doruğunda sabahlardık.

    Komşularımız vardı, hasbâhçe sokakta,
    Yaz geceleri toplanırdık çardâk da,
    Çaylarımız demlenirdi ocakta,
    Muhabbetlerimiz bir başkaydı; hasbâhçe sokakta.

    Herşeyinle seni aradım birtânem!
    Gönlümüze hâsret düşürenler,
    Bize bu sevgiyi çok görenler,
    Sensizliği yaşadım seninle üsküdar'da.

    Bazen birbirimizi görüyoruz o anda,
    İki yabancı gibi geçiyoruz sokakları,
    İnan kahrediyor beni, öksüz duruşun;
    Gözlerim doluyor, içime atıyorum acılarımı....

    İkimizde bu şehirde her gün öleceğiz,
    Hatıraları birer birer toprağa gömeceğiz.
    Çözüm olmadı inan sensiz hiç bir şey!
    Senden başka kimseyi sevmedim sevemedim....

    Safure Kalafat



    şiiri ve hikayesini okudum.tek kelimeyle harikaydı.söyleyecek fazla sözçükte bulanadım.tıpkı leyla ve meçnun hikayesi gibiydi.şairimi kutlarım.ve safure hanıma iki cıhan saadetleri dilerim.sevgiyle ve şiirle kalın.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (13)

Safure Kalafat