Vapurlar kalkar Üsküdar’dan, Sirkeci’ye yol alır
Mavi yolculuğa kanat çırpar martılar
Yedi Tepelerin ardından gülümser güneş
Hiçbir Şehre benzemez güzelliğin
Gül Kokulu İstanbul…
Pierre Loti Kâhvesi’nde buluşur âşıklar
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İstanbul Ayrı bir sevdadır dost yüreklerde.Ayrı bir yeri ayrı bir hatırası vardır Gönüllerde.Bir semboldür İstanbul Tarihte...sevmeyen varmıdır ki Acep....İstanbula sevdalanan bir yürek taşıyosunuz belli...Tam P.
Haddimi aşan bir ifademidir bilemiyorum ancak ; inşaallah, Cennette de İstanbul derseniz hiç şaşırmam efendim !.. İstanbul böyle sevilmeli zira... Allah'ım ; İstanbul adının arkasında gizlenen, o dile gelmeyecek kadar tarifsiz sevdanızı daim etsin . Tabii kaleminizi de... İstanbul hanımefendisine selamlar olsun...En kalbi saygılarımla...
İSTANBUL KADAR RENGARENK...
İÇİNDE BAHAR KOKUYOR DİZLERİN...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK.
Çok hoştu. Kaleminiz daim olsun. Tebriklerimle.
Güzelliğinle taçlanır sokaklar...
Seni gören gözler sana sevdâlı...
Gönüllerde tütüyor hasretin...
Sen anlatılmaz yaşanırsın...
Gül kokulu Istanbul!
...istanbul cennete koksa koklamam artık...şiir mükemmel kutluyorum o benim ozel duygum istanbula kırgınım ....tebrikler
Bir başkadır İstanbul. Güzel şiirinizle daha bir farklı göründü gözüme. Kutluyorum, sevgilerimle.
Gemiler kalkar Üsküdar'dan...
Avrupa'ya yol alır...
Rıhtımdan el sallar sevgililer,
Gözlerde yaşlar... Ağlar,
Gül kokulu Istanbul!
Bu kadar güzel istanbul'u anlatan harika dizeler...
Napolyon Boşuna Bu sözü söylememiş 'Bütün Dünya Ülkeleri Birleşip Tek bir Devlet Olsaydı Başkenti İstanbul Olurdu.'
Gerçekten Şiir'iniz Harikaydı.
Tam Puan
Sevgilerimle.
Pierre Loti kâhvesinde buluşur aşıklar,
Kıskanır Gülhâne yeşillenir kavaklar...
Merhamet yüzlü yedi tepe,
Sultânların diyârı,
Dünya'nın gözü sende...
Ne çok sevenin var...
Gül kokulu Istanbul!
Medeniyetlerin eşiği tarihin cenneti, aşkların dıyumsuzca yaşandığı dünyanın en güzel şehri istanbul. Seni yok etmek için dört koldan saldırdılar ama sen hala dimdik ayaktasın ve meydan okuyorsun kin ve öfke dolu kararmış yüreklere. Ne kadar uğraşsalarda yok edemeyecekler seni.
Yüreğiniz hiç bir zaman susmasın. Sevgiler hep yanınızda olsun.
Kaleminizi ve yüreğinizi kutluyor sevgilerimi iletiyorum.
yüreğinize sağlık kutluyorum sizi ....tebrikler...evet bencede istanbulll dillere destan istanbul...sevgiyle kalın lütfen...!
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta