deli taya benzer ırgalanışın
sorsalar aleme yokdur bir eşin
dilinden dökülen şeker şerbetin
zehrini ben içem başım üstüne
gezdim dünyayı Aşkınla divane
basacak taş bulamadım gönlüme
ben bu sevdamın sırrına erdimde
halimi arz edemedim yarime
yıllar var derdinden agardı saçım
hazan rüzgarında kırıştı yüzüm
göz yaşı sel oldu çökünce hüzün
gönül bin pare sen yoksan içinde
elbet biter der gönül bu sancılar
gün gelir dagılır kara bulutlar
vuslat gelir ǎ yǎ n siler acılar
avun be şakımayı bilmeyen neyle
sen gülünce gelir baharım yazım
şahin bakışlım gülüzar avazlım
salınışına diner gönül sızım
düş de düşeyim derdinin eline
ilmek ilmek işledim ne edeyim
bilinmeze düşürdün sen ne deyim
kara yazı yazdırdın ne edeyim
feryat basılmış fermanım mührüne
gelmişsin ben benligi yitirince
yüzüm gözüm derdinden eriyince
vuslat neye yarar kırkta ellide
kalmadı yaşım yok boşa dökmeye
has bahçeden gülümü seçen benim
bin cefa ile nazın çeken benim
her şeyi göze alıp tozan benim
ne denir şair? böylesi erene
her gece Allah'tan seni diledim
dünyada kazandım büyük nimetim
bir gülüşünle yaşadım cennetim
de açayım kalbim gözün önüne
Kayıt Tarihi : 12.12.2009 06:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)