◘ æ▀ Seni Unutmak Mı? (Bebek ...

İbrahim İmer
153

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

◘ æ▀ Seni Unutmak Mı? (Bebeklerin En Güzeline)

I

Çiçekleri koklamak unutulur mu?
Hayır unutulmaz…
Ama sende bir çiceksin…
Bu durumda mümkün değildir seni unutmak.

Peki seni neden unutmak istiyorum ki?
Oysa sen yüreğimde ince bir sızısın
İyileşmeyen.
Ve dermansız….

Yürek nasıl yanar bilmeyenler unut diyorlar,
Söylesene seni unutmak kolay mı?
Çiçekler unutulmaz…
Seni unutmak nasıl mümkün olsun.

II

Bilmiyorum şimdilerde beni anlıyor musun?
Seviyor musun?
Özlüyor musun?
Sevmek bir yana da özleyebildiğini sanmıyorum.

Hiçbir şey bilmek istemiyorum
Düne dair…

Ama sen dün gibi aklımdasın,
Gün gibi karşımda
Ve sen gibi benliğimde.

III

Seni unutmak geldikçe aklıma,
Unutmak ihtimali üzerine
Her gördüğüm yalnızlığa kurşun sıkıyorum.
Her yalnızlığa bir kurşun…..

Her gece yarısı,
Ferman geliyor yüreğimden,
Yalnız geçen her gün için,
Bin kurşun sıkılacak karanlığa…
Ben karanlıktan korkuyorum.

Sen hayır diyorsun bin yetmez
Bin milyon olsun
Ve ilk defa konuşuyorsun…
Sonra yeniden susuyorsun…

IV

Sen yoksun yanımda diye en sevdiğin
Salçalı makarnanın yenmesini yasaklıyorum kendime,
Önce kendime,
Sonra bu hain şehre.
Artık bu şehirde makarnaya salça konmayacak.
Makarnanın yanında sevdiğin misket köftelerden yenmeyecek…

V

Perdeleri duvara çiviledim dün gece
Hiç açılmasın, istemiyorum sensiz gün ışığını.
İçimde bir çocuk ağlıyor ona bile sen değilsin diye bakmıyorum.

VI

Perdeleri duvara çiviledim dün gece
Hiç açılmasın, istemiyorum sensiz gün ışığını.
Bütün odaları boşalttım.
Artık seninle top girmiyorum oynadığımız soluna.
Sensiz sessiz evim hiç gülen yok içinde.
Sadece ses olsun diye,
Televizyonu açtım, artık hiç kapatmıyorum.
Biliyor musun yaşananlar ve yaşanacaklar,
Sadece ikimizin hikayesi.
Senin ve benim…

VII

Yatağımı televizyonunun karşısına koydum.
Artık sensizken kalkıp mutfağa bile gitmiyorum.
Tek derdim sen ve sensizlik
Ve ikisi de bir arada.
Birde dermanım olsan……..

VIII

Sokağa çıkıyorum.
Çocuklar top oynuyorlar.
Aynı yolu kullanmadan,
Ve parka hiç uğramadan,
Sessizce geçiyorum mahalleden.

Bir rüzgar var sensiz esen.
Diyorum ki rüzgar alıp getirsen bana diğer yarımı…

IX

Öyle ya biz bir elmanın iki yarısıyız.
Birde bütün olmayı başarsak…

Seni özlüyorum.
Yalnızca seni,
Yemiyorum sensiz dondurmada,
Almıyorum taze ve süt mısır.
İçimde bir çocuk ağlıyor
Ona bile sen değilsin diye bakmıyorum.

X

Geceleri gürültü olsun diye sesini açıyorum televizyonun.
Sonra ağlıyorum hüngür hüngür.

Yemek saatlerinde mutfak masasına oturuyorum karşımda sen varsın sanki…
Öylesine seni seyrediyorum gerçekten sen varmışsın gibi….
Uzatıyorum ellerimi dokunuyorum hayal saçlarına.
Doyamıyorum ipek saçlarını alıyorum avuçlarıma,
Doyamıyorum sana dokunmaya.
Sanki yanımda sen varmışsın gibi….
Kahretsin yine gülümsüyorsun…
Yüreğim yanıyor.
Bebeğim seni özlüyorum…

XI

Bazen bahçeye çıkıyorum çimleri sulamak için.
Bazense oturuyorum boş odaya şiirler okuyorum,
Arıyorum içinde adın geçen şiiri.

Sensiz ve anlamsız,
Sensizliği anlatmaya dair şiirler.
Aşk gibi sevda gibi,
Sen ve sensizlik gibi şiirler.

Karar veriyorum yazmaya,
Gece ilerliyor
Ama boş kağıtlar üzerine sert atılan çizgilerle birer birer yırtılıyor.
Sensizliği anlatamıyorum.
Boğazıma yumruk saplanıyor,
Hıçkırıklar düğümleniyor.
İşte o an yine televizyonun sesini açıyorum.
Çiçeklere su veriyorum.
Sana akşam sütünü içirir gibi.
Sessizce olmasa da istiyorum huzurlu ağlayabilmek.
Odanın boş duvarları sensizliği anlatıyor bana.
Yinede kaleme alamıyorum sensizliği şiir tadında,
Ağlamakla meşgulüm zamanın çoğunda.
Yumruk gibi bir hıçkırık hala boğazımda...

XII

Bütün bilyaları topladım birazını çöpe attım,
Kalanı vitrinde saklı hala.
Artık onları istemiyorum görmek bile.
Bana sensiz geçen günleri hatırlatıyor.

XIII

Seni hala seviyorum diye bir cümle kuramıyorum,
Zira seni sevmemek gibi bir ihtimali düşünemiyorum.
Kahretsin adını koyamıyorum bu ayrılığın.
Ne denebilir ki bu ayrılığa.
Kahpe bir gecenin sabahında terk edilmek mi?
Yada ……..
Söylemek bile gelmiyor içimden…….

XIV

Hazmedemiyorum sensizliği kadehleri alıyorum elime,
Boş odaya oturuyorum.
Bu duvarda yok resmin…
Yok çünkü o resmi gördükçe hatırlıyorum seni, sensizliği
Ve kahrediyorum yaşamaya.
Dostum deyip boynuma sarılışın geliyor aklıma…
Birden çekiyorum ve hiç boşalmamış gibi yeniden dolduruyorum kadehi….
Artık rakıyı da içiyorum çay bardağıyla..
Koymuyorum su.
İçtikten sonra diğer kadehler gibi son kadehi de vuruyorum duvara.
Her seferinde kadehleri bu yeni bir gün artık o yok diye
Aldatıyorum başka başka kadehlerle.

XV

Ve sensizliğin adını hala koyamadım/koyamıyorum.
Unutmak gelmiyor içimden seni.
Kokunu özlüyorum.
Tenini özlüyorum.
Seni özlüyorum.
Ve yine seni özlüyorum.
Hasretin yüreğimi yakıyor.
Bazen seni düşünürken bilmiyorum ne dediğimi bile.

XVI

Senin beğenerek yediğin sosislerden kızartıyorum sık sık,
Ama sensiz yemek mümkün olmuyor.
Artık sen yoksun diye eve almıyorum süt.
Seni özlüyorum her yemek saatinde yaptığın yaramazlıklar geliyor aklıma.
Sağa bakıyorum yoksun solda da yoksun oysa…
Ağlamak geliyor içimden bazen ağlayamıyorum.
Bazense ağlıyorum sessiz ve yalnızca…..
Bazı geceler hiç yapmadıklarımı yapıyorum, gitmiyorum eve bile.
Her odada senin kokun oluyor…
Seni özlüyorum…

XVII

Anlatamıyorum dostlara
Televizyonu neden kapatmadığımı
Gece yarası ve hele sabaha karşı.

Oysa dışarıda harıl harıl oluyordu çöp kamyonunun sesi.
Ve uyuyamamak için yetirli sivri sinek…
Oysa onlar bilmiyordu ben korkuyordum sensizlikten ……
Sensiz uyuyamıyorum gülüm…

XVIII

Gittikten sonra,
Bir akşam ilk defa telefonla konuştuğumuz da.
Ne kadarda tatlıydın bütün gece yine uyuyamadım mutluluktan.
Hala aklımda ve kalbindeydim…..

XIX

Yokluğunda kulağımda hep o malüm nihavend şarkı var…
Bir İstanbul meyhanesini anlatıyor galiba..
Sensiz meyhaneyi neyleyim….

XX

Biliyor musun uzun zamandır en büyük korkum,
Birini senden daha çok sevmek.
Sevmek diyorum çünkü düşünemiyorum senden başka sevgi.
Sen Allah aşkından sonraki en büyük aşkım olmaktan öte,
Ve en büyük acımsın.…

XXI

Bir sabah sana bir mont birde bebek almıştım,
İlk karşılaşmamızda vermek umuduyla.
Sen bebeği duvara atmıştın.
Kırılmak geçti içimden,
Ama ben sana kırılamazdım

Seni özlüyorum,
Ağlamak geliyor içimden ağlayamıyorum.

XXII

Seni sevmemek diye bir şey yok lugatımda.
Unutmak asla…
Ne zaman seni düşünsem seni,
Seni ilk defa kollarıma aldığım o Cuma vakti geliyor aklıma.
Seni sevmemek diye bir şey yok…
Unutmak asla….
Ama sensizlik var nafile bir çırpınış…
Ona da elimden bir şey gelmiyor.
Biliyor musun?
Senin adını duyunca tutuluyor dilim.
Heyecanlanıyorum.
Daha çok korkuyorum sensiz kalmaktan ….
Senin adının bundan böyle,
Yeni doğmuş ve küçük kızlara konmasını yasaklayacağım…

XXIII

Nefretim arşa çıkıyor
Her yeni doğmuş çocuk için bin can alınacak.
Hayır diyorsun.
Her yeni doğmuş çocuk için
Bin milyon şeker alınmalı…

XXIV

Zeytin gözlüm ben bin kere ben senin misket bakışlarına vurgunum…

XXV

Ne zaman seni düşünsem,
Yalnızlık geliyor aklıma.
Ne zaman seni düşünsem,
Sensiz yaşamak yerine ölüm isteği geliyor aklıma…
Seni özlemek,
Seni özlemek öylesine zor ki!

Bazen telefonda söylediğin,
Seni özledim kelimelerinden başka bir şey yok,
Sana ait ve koluklarımda yankılanan.
Bebeğim evet bende seni çok özlüyorum.

Özlemek bir sanat bence….
Seni sensiz özlemek…
Ama içten söylendiğinde,
Hani bir çırpıda değilde titrek sesle ve hecelercesine,
Anlamlı olan tek kelime….
Başlı başına anlam ifade eden tek kelime…
Seni seviyorum demek bile iki kelime….
Seni özlemek sevmekten daha zor aslında….

Senin özlemelerinin yalan biliyorum olduğunu …
Sadece sorduğum zaman özledim diyorsun.
Sen özleyemezsin ki bebeğim.
Özlemek nedir bilemezsin.

XXVI

Her gece yeniden içimde
Çığ gibi büyüyor içimde yokluğun.…
Seni özlüyorum ama.
Sen yoksun…

XXVII

Anladım sonunda bebeğim,
İçimde çığ gibi büyüyen sensizlik ateşinin bir gün söneceğini düşünmek,
Sadece düşence teşebbüsünden ibaret…
Bu ateşin sönmesi imkansız anladım sonunda.
Masamın üzerine sadece senin resmini koydum,
Odamda televizyonun üstüne,
Vestiyerde aynaya.
Ve cüzdanıma…
Her yerde sadece sen varsın.
Her yerde ve her şeye sen varsın sadece.
Seni özlüyorum ama elimden gelen bir şey yok…

XXVIII

Fırtınalara esir teknenin kaptanıyım.
Hangi rüzgar ne yöne sürüklerse oraya gidiyorum.
Biliyorum başım yıldızlara hiç deymeyecek,

XXIX

Bu gece…
Tahta iskelede seni bekliyorum….
Anlat diyor yalnızlığım,
Hayır anlatılacak bir şey yok.
Canım rakı, peynir ve kavun çekiyor.
Oysa sensiz nefes bile almak gelmiyor içimden.
Biliyor musun?
Sana adın çok yakışıyor,
Banaysa sana canım bir tanem demek.
Seni özlüyorum canım….

XXX

Seni özlüyorum.
Uykusuz gecelerimde seni,
Sabahımda seni,
Akşamlarımda seni,
Her zaman özlüyorum…
Sevginin özlemi sardı mı seninde kalbini
Kızım, zeynebim,
Sende beni özlüyor musun?
Benim seni özlediğim gibi…..

Ankara, 2005
Kızım’a (Zeynep Berfin)

İbrahim İmer
Kayıt Tarihi : 20.9.2005 16:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Benim Adım Mutluluk
    Benim Adım Mutluluk

    Zeytin gözlüm ben bin kere ben senin misket bakışlarına vurgunum…
    kim vurulmaz ki o masum bakan zeytin gözlere..
    öyle güzel yazmışsın ki söyleyecek bir sey bulamıyorum sevgili arkadasım...
    sıkılmadan okudugum tek uzun şiirdi yüreğine saglık çok güzeldi....

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ayaz
    Ahmet Ayaz

    kaleminize sağlık

    Cevap Yaz
  • Melih Baki
    Melih Baki

    Her yalnızlığa bir kurşun…..

    Her gece yarısı,
    Ferman geliyor yüreğimden,
    Yalnız geçen her gün için,
    Bin kurşun sıkılacak karanlığa…
    Ben karanlıktan korkuyorum. ....beğeniyle okuduğum şiir oldu yazan paylaşan kalem sana tşk.

    Cevap Yaz
  • Nevzat Bilgiç
    Nevzat Bilgiç

    Birinci yorumu sistem yuttu . . .
    Özetle , kutluyorum Şair . . .Evlâtlarınla , yakınlarınla güzel yaşa . . .Benim için de çöp kebabı ye ! . . . Saygılarla.

    Cevap Yaz
  • Gülgün Solmaz Yağmur Damlası
    Gülgün Solmaz Yağmur Damlası

    Evlat sevgisi bu kadar güzel başka türlü anlatılamazdı.Çocuklarımız yüreklerimizin dili,gönül sesiniz hiç dinmesin tam puanla kutluyorum..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

İbrahim İmer