Bir bela ki mahvetti şahsımın bedenini,
Okur isen anlarsın belanın nedenini…
Yine de hiç okuma zamanını harcama,
Vaktim harcandı diye şahsımı da kınama…
Günüm sıkıntılıydı geçmek bilmiyor gibi,
Abdestsiz de değildik dinlemiştik habibi…
Cuma, dersen kılmışız gönül, dersen almışız,
İlim, dersen çalışmış iş, dersen başarmışız…
Merhamet, dersen vardır tüm kedilerimize,
Kapımız tam dayalı ki bu Rab sevgimize…
Evi temizlemişiz, çamaşır yıkamışız,
Diğer tüm işleri de sırasıyla yapmışız…
Bir yandan da yorgunuz ev işlerimizdendir,
Az uyuduğumuzdan eksikliğimizdendir…
Üstelik kararlıyız eksik iş bırakmayız,
Ancak bir hata ile kınatıp suçlanmışız…
Hata diyor isek de hemen herkeste bu var,
Her hata kusur değil suç sayılacak kadar…
Dışarı işlerimiz bugün bitirilecek,
Tek olduğumuz için boş geçirilmeyecek…
Geceden olsa gerek her rüyam gerçekleşir,
İyiyim demiyorum ruhumuz çok incedir…
Etkilenmemden değil ruhum etkilenmekte,
Rüyamdaki altınlar tedirginlik vermekte…
Nedense içimizde bir sıkıntı başladı,
Fazla içilen ilaç bedenimi haşladı…
Cumamızda sorun yok ora Rab’bin mekânı,
Amirler görse bile geçmiştim o yanını…
Bir yerden patlak verir bunu hissediyorum,
İçimde biraz neşe huzursuzlanıyorum…
Uğursuzluk, sanılan daha başlamamıştı,
Şahsımızı üzecek bir dert başlayacaktı…
Biraz daha yürüdük az ileride durak,
Üstü camla örtülü içinde de oturak…
Mahalle çok tenha yer etrafta esnaf yok,
Mutlaka inmekteyiz yapılacaklarım çok…
Durağa yürüyünce çocuklar karşıladı,
Biraz güldük eğlendik onlar bundan hoşlandı…
Genelde komiğizdir kafa bulanlar çoktur,
Zora gitmediğinden burada sorun yoktur…
Suratın asık ise güldürmen daha kolay,
Alınmayacaksın ki hiç çıkmamalı olay…
Derken otobüs geldi selam verdim ve bindim,
Asık suratlılara az biraz gülümsedim…
Şoförlerle aramız pek de iyi sayılmaz,
Pazar çantamız vardır ağırlık oluşturmaz…
Tekerli çantamızdan dolayı pek almazlar,
Katiyetle diye de uzaktan selamlarlar…
Gerçekten garibanız vatandaş bunu bilir,
Bekâr diye itmişler bunlar dertlerimizdir…
Atladık otobüse vardık yemekhaneye,
Geç de olsa yetiştik abur cubur yemeye…
Açlığımız yatışmış az da olsa doymuştuk,
Akşama aç da kalsak biz, alışkın olmuştuk…
Öğretmen evi derler kimlik soran olmuyor,
Vatandaşa açıktır dokuza doyuluyor…
Evde yemeğim yoktur bu yüzden yemeliyiz,
Tüm işlerimizi biz, bir bir bitireceğiz…
Sonra markete girdik pazar arabamızla,
Şu narin tipli araba sürülür kolaylıkla…
Oradan da yürüdük terzi Ümit’e doğru,
Tekrarında ayrıldık sormayın fazla soru…
Konumuz postanede bu içimize vermiş,
Biz, bugün çok üzgünüz bu anlatımı güç iş…
Postane, kalabalık dışarıya taşmakta,
Yandaki yerler hariç yedi yer çalışmakta…
Girdim postaneye bin dört yüz kırk dört, denk geldi,
Üç yüz seksen kişi var erkeni denk gelmedi…
Henüz yedi yüz atmış bekleyeceğiz biraz,
Son güne kalınırsa hem geçemezsin de vaz…
Fatura ikinci el ev sahibimiz verir,
Yan daire bölünmüş Hüdaverdi’den gelir…
Harcamasını öder al hepsini yatır, der,
Tek olduğumuz için bize kalır tüm işler…
Hüdaverdi yatırmaz boş vakti olsa dahi,
Her gün şehre ineriz vallahi de billahi…
Neyse yaklaşıyor bin dört yüz kırk dört, numaramız,
Yer verenimiz yoktur ayakta durmaktayız…
Sakalım, şapkam yok bu yüzden yer verilmez,
Genç kız oturmuş bekler şahsımız göze girmez…
Çünkü sorunumuz var yüz inandırmasa da,
Az biraz kiloluyuz fıtıklar zorlamakta…
Baktım yerde bir kupon daha evveli sıra,
Dokuz yüz elli yazar geçtik zamandan kâra…
Aklıma rüya geldi yerde altınlar vardı,
Cebimize doldurduk etrafa saçmışlardı…
Neyse eğildik aldık numaramız yakındı,
Dokuz yüzler geçiyor vakit kâr olacaktı…
Bin dört yüz kırk dörtlü fişi başkasına verdik,
Bu usul uygulanır çok tecrübe etmiştik…
Dokuz yüz elli yandı baktık yedinci yerde,
Uzatınca kadına işimiz yürümekte…
Bir kişi daha geldi dokuz yüz elli, dedi,
İki, dokuz yüz elli hangisi geçerliydi?
Kadın yere eğildi attığı numaraya,
Dedim, araştırmayın geçtim açıklamaya…
Biz, yerden bulduk aldık, küçümsenivermiştik,
Adam, kabul edilmiş bizse reddedilmiştik…
Bunu demez olaydık altınlı rüya çıktı,
Bizi ruhen sarsacak, sıkıntı başlamıştı…
Adamın işi bitti, bizi de görün, dedik,
Fatura, para hazır hem uzatıvermiştik…
Biraz bekledik, dedik ısrarcı tavırlıydık,
“Kabul edemem,” dedi yanlış anlaşılmıştık…
Hemen çekilmeliydik gerçekte haksızdık,
Atılmış kuponları yerden almamalıydık…
Yanlışlarımız vardı bu yüzden hatalıydık,
Faturanın son günü ödeme yapmalıydık…
Hastalığımızdan mı biraz sersemleşmiştik,
On dokuz tür ilaçla şifa edinecektik…
Lanet bel fıtığının üç çeşit hapı vardır,
Bir de sinir etkili kas yumuşatıcıdır…
Bir başka türden ilaç kasılma engelleyen,
Magnezyumlulardan var bardakta eritilen…
Astım için alınan kortizonlu türevler,
Akşamdan alınan hap ve diğer eklemeler…
Hastalıklarımızın hepsini saymayalım,
Şifalılar da var ki ayakta kalmalıyım…
Yan taraf gelmeyince faturayı gösterdik,
Şimdi gelenin yoktur, sıramızı geçirdik…
Çok ev işi görmüşüm tekrar beklemeyeyim,
Yeniden fiş almakla vakit geçirmeyeyim…
Kabul edemem, dedi, haksız gösterilmiştik,
Kimse şahitlik etmez tekrar bekleyecektik…
“Numara al! ” denildi sahtekâr sanılmıştık,
Herkes kötü bakıyor büyük yara almıştık…
Gözler üzerimizde soyguncu sanılmıştık,
Ya da bir tür ahlaksız katilden sayılmıştık…
Başkasına verdiğim numara çoktan geçmiş,
Zamanlamamız kötü şahsım hata eylemiş…
Bir ihtiyar geliyor hemen sıraya varır,
Tek fiş dahi almadan ona ayrım yapılır…
Öncelikliler de var sorun çıkarmıyorlar,
Elimde çantamızla bizi anlamıyorlar…
Toplum çok tehlikeli bir anda silinirsin,
Dikkat etmek gerekir yok edilebilirsin…
Tekrar numara aldık bekledik bir sürece,
Bel fıtığım çok kötü yorulmuştum iyice…
Bin beş yüz otuz dokuz vardı birkaç saatim,
Çok kimsede yedek var tespit de etmekteyim…
Boş yanan ışıklar var gelenleri olmuyor,
Bu yüzden de hızlıyız fazla beklenilmiyor…
Rakamlar hızla geçer numara yaklaşıyor,
Yer boşalsa otururum belimiz çok ağrıyor…
Yaşlı olmadığımdan yer veren de olmuyor,
İçerisi havasız astımım oluşuyor…
Direncimiz azalmış bu ilaçlarımızdan,
İyice yıpranmışız belki de yalnızlıktan…
Beklerken sabırsızca mahvolmuşum ayakta,
Gözümüz ekranlarda sıra hesaplamakta…
Neyse sıramız geldi aynı kadına düştük,
Kadın nasihat verdi çünkü az sürtüşmüştük…
Bin beş yüz otuz dokuza bakıp bakıp inceler,
Hani sahtekârız ya şahsımızı iğneler…
Yüzüm yanda uzattım faturan bu mu? Dedi,
Moralimiz kırıktı şahsım cevap vermedi…
Çünkü hepsi önünde sual gerektirmiyor,
Sataşmak ister gibi şahsımızı süzüyor…
Maksadı konuşacak biraz da kaşıyacak,
Çünkü hep gözetledi mutlaka sataşacak…
Dürüst olmalıymışım nasihat sıraladı,
Dürüst biriyim, dedim ciddiye de almadı…
Belki işin farkında kadıncağız da yorgun,
Belki de pişman oldu o yüzden mi çok olgun?
Büyük suç mu işledik yerdeki numarayla? ,
Bu normal gelenektir atılıp alınmayla…
Demek ki bu da suçmuş tecrübe edinmiştik,
Kurnazın biri yapmış bir hata edinmiştik…
Evvelinden hususi birileri atmıştı,
Tuzağa düşülmüştü şahsımız yanılmıştı…
Kadınla konuşmadım huzursuz ediyordu,
Kadın dalaşıyordu adeta kaşıyordu…
Neyse faturam tamam para üstünü saydı,
Yanlış hesap vermişti şahsımız aldanmadı…
Fazla verdiniz, dedik biraz sinirli tonla,
O da sinirlenmişti cevabı aynı tarzla…
Para bizzat fazlaydı hususi mi vermişti,
Tatsızlık başlamıştı şahsımız terslenmişti…
Geri zekâlı, dedi iyilik yaramıyor,
Haklı sanılmamıştık olay anlaşılmıyor…
İşte apaçık fazla çay içersiniz, dedim,
Ahlaksızlık sanıldı hakaret etmemiştim…
Güvenlikçiler geldi hızla uzaklaştım,
Olay başlayacaktı bunu da anlamıştım…
Üstüme yürürlerdi yobazlarımız çoktur,
Ortada bir sorun yok izah etmesi zordur…
Biz çok şey dememiştik lafım çay içersiniz,
Çünkü para onundu cebe indirmemişiz…
O kadar laf söylendi ses de çıkarmamışız,
Üç saat beklemişiz kaynak da yapmamışız…
Tüm suratlar asılmış sebebi bilmiyorlar,
Yüreği masum kulu sapık zannediyorlar…
Oysa bak etrafına ne düşünceliler var,
Cebe atsak sorun yok ama Rab günah yazar…
Robot olmak gerekir insanlığımız ölmüş,
Şerli dokuz yüz elli hocamızı çok üzmüş…
Sevgi, saygı kalmamış insanlık bozuluyor,
Fikirler tümden bencil kimseye yakışmıyor…
(2011)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 14.2.2016 16:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Tevfik Temiztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/02/14/950-numara.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!