896 Ağlamayı unutturma sultanım

Hudut üzre yorgun düşmez beyanım
Yol yokuşta düşündükçe öz benim
Ağlamayı unutturma sultanım
Gülmemişi düşündükçe göz benim

Kime versen sormaz mısın hesabı
Bilmeyene perde edip esbabı
Nuhun için evlat kıldın ashabı
Kenanları düşündükçe giz benim

Bitmez elbet hiç çilesi hikmetin
Hacerlerin sığınağı rahmetin
İbrahime gülzar olmuş afetin
Nemrutları düşündükçe köz benim

Musa koşar iken Tur’un başına
Takılır mı hiç dağların taşına
Kızıldeniz sınırında boşuna
Firavunu düşündükçe haz benim

Adettindir hiç değişmez gerçeğin
Meryem ile ölçülemez ölçeğin
Çarmıhları serap eyler gökçeğin
Zalimleri düşündükçe az benim

Miras kalır bize yaranın ataşı
Ayırmazsın birbirinden dindaşı
Muhammedi fethin hicret yoldaşı
Sabır nedir düşündükçe iz benim

Dünyeviyim ahir zaman gününde
Soracaksın ol mizanın önünde
İzin verir isen o din anında
Sükut kesmez düşündükçe söz benim