Hafız Ali ağabey, üstadın elemini ruhunda hissetti
Sığındı, Cenabı Allah’a, içten ihlâsla, kalbi dua etti
Eski zamanda, çok fedakâr insanlar gibi
“Üstadın yerine hasta olup, istedi ölmeyi”
Hapishanede zaten şartlar, pek ağır
“Dua kabul olur, o gün çok rahatsızlanır”
Acilen, kaldırılır Devlet hastanesine
Gereken müdahale yapılır, fakat nafile
Herkes boyun eğer, acı kaderin hükmüne
Ağabeyler, kalp gözüyle ağlar bu şehide
Hafız Ali ağabey, meyve risalesinin hakikatini
İlmen yakin olarak, çok iyi biliyordu makamını
Aynelyakin, hakkal yakin mertebesine
Çıkmak için, cesedini bıraktı kabre
Melekler gibi bindi yıldızlara, uçtu sema ya
Bitirdi görevini, gezmeye çıktı âlem-i ervaha
Denizli hapsinden, kocaman kutup yıldızı aktı
Hizmet şehitleri kervanına, aşkla şevkle katıldı
Üstad çok üzülür, Hafız Ali ağabeye
Teslim olmuştur, kaderin adil hükmüne
Üstad, kendisinin yerine öldüğünü biliyor
Nur talebeleriyle, bunu açıkça paylaşıyor
Bir gün gece, hafız Ali ağabeyin yanına
Üstad duydu, kimin gideceğini anında
Selam göndermediğine, birden üzülür
Hafız Ali, o an üstadın yanında görünür
Mehmet Zühtü, Hafız Mehmet’le beraber
Kabirde, nura kuvvet vermeye devam eder
Borborunbekir
Bekir ÖzcanKayıt Tarihi : 1.12.2013 01:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bediüzzaman Said Nursi Destanı - Kronolojik Şiirsel Hayatı
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!