O dönemde sırtında cübbesi sarığı başında
Kastamonu Nasrullah Camii şadırvanına
İhtiyar bir şahıs, vakar ve heybet içinde
Su doldurmaya geldi, elindeki testisine
Çaycı Emim ağabey, birden kesilir pür dikkat
“Kurban sen nerelisin der, hemen yaklaşarak”
Üstad, “beni takip ediyorlar sakın yaklaşma bana”
Açıkça söyler, “sonra çok zararım dokunur sana”
Üstad’la Emin Ağabey, ancak bu kadar konuşur
Gayri durur mu ağabey, her yerden soruşturur
Çarşı polis karakolunda kaldığını öğrenir
Bir gün görevli polis üstad’tan haber getir
Polisle beraber, Bediüzzaman’ın yanına gider
Yalnız kalmak için üstad, polisten müsaade ister
Anlatır üstad, tüm başından geçenleri
Söyler kendisine, yapılan elim halleri
Defalarca zehirlendiğini etti beyan
Kasten rahatsız edildiğini bildirir her an
Zaruri ihtiyaçlarını getirmesini ister
Hemen bedelini orada peşin öder
Yarın komisere söyleyip, yatağını satacak
Emin ağabeyden, günlük tekrar kiralayacak
Ertesi gün, komiser huzurunda pazarlık yapılır
Karakolda yatak önce satılıp, sonra kiralanır
Emin ağabey, her gün almaya gider kirayı
Karşılanmaya başlanır böylece üstadın ihtiyacı
Bu vesileyle, nurun irtibatı acilen sağlanır
Nur postası durur mu? Mektuplar hemen dağılır
Aradan, çok sıkıntılı üç ay geçti
Hükumetten artık emir geldi
Ahşap bir ev tutuldu, karakolun hemen karşısı
Yerleştirildi, yatakla tek sepette bulunan eşyası
Borborunbekir
Bekir ÖzcanKayıt Tarihi : 30.11.2013 23:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bediüzzaman Said Nursi Destanı - Kronolojik Şiirsel Hayatı
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!