b. MAIN
Seksenli yıllar daha dün gibi.
O kadar çok şey geldi geçti
ama dün gibi. Az şey mi:
Nesiller değişti, nesiller.
Dünya açılırken kapandı onlar.
Yeniden ve ama daha kara
bir ufka, Baley'den Asimovvari...
(Bir şehir-dünya devleti'ne
doluştu mitosların kent-devletleri.
Sanki 20 milyar, tek bir yeryüzünde.
Bu kaya parçası taşıyor, gücü var.)
Artık herkes banyolarında daha özgür.
Kapanır oraya, çıkmaz,
daha büyük bir labirentin
oözeli'nden saatlerce.
Nüfus ise arttıkça arttı.
Her şeyi birden ve birden!
elde etmek isteyenler,
yer edinir olmuş mevkilerde...
Yirmialtı yıl geçmiş yahu -
28. de başladı her şey,
20. yılda dönüşümlenen ikinci rol!
- neler gördük neler geçirdik
ama biz hala aynı,
döner dolaşır uzaklarda
gene uzanır içeriz suyu.
Endüstri devriminin, daha geniş
bir zaman ölçeği için:
tahrip istekleri gibidir
yeni nesil mevki yer tutmuşlarının;
kısa zamanda yaşadığımız
bu olgular, şuuraltı devinimler.
Ne kadar kısa zamanda,
ne kadar çok değişmiş dünya.
Ama neler geldi neler de geçti.
(Bir o kadar da uzun.
Bu çelişkiler deniizi
bir şeyi müjdeliyor
olmalı tabi ki o zaman:
Bitmemiş ve daha güçlenmiş
bir şeyi; nesli kurutulamamış'ı...)
Bilen de bilemez; o ki o,
yaşamamışsa bunları eğer.
Seksenleri yaşayan çocuk,
bilir barışı, gülmeyi.
Ama daha sonra öğrenecektir ki;
zaten dipte oynanan
kirli oyunların bir de su yüzüne
çıktığında 'zaten savaşlar yoktu'
demek için de yapmamıştır bunu:
Gülmeyi, insan sevmeyi...
Böyle düşünülürse,
zamana da bağımlı değil
demektir kötü olaylar.
Her şeyi güzelleştirmek eldeyse:
eli tutan bir aklı işleyen;
ikisini aynı potaya oturtmak
hiç de zor olmamalı:
Daha zamana hükmedemiyoruz ki.
Seksenlerde yaşamış çocuk:
hala merdivenlere koşuyor
yemekler sonrası, akşamları; (1)
tek kale maçlarda ağlayan
kara kuru minik buzağı kaleciyle
hilekar bir çalımcıyı
barıştırıyor, çıktığında
kavgalar -şekilsiz
istikrarlanan bir çeşit
rüzgarı dindirmek amacı...
Çocuğun, hep, bu 2.liklerden
kurtulamayışı amaki
hep de gözetişi ufku; o dediğimiz
demin, 'zaten savaşlar yoktu'
yargısı, ''yeni'ye-eski' kanısı'...
Bir otuz yıl daha geçse,
dünya neler görür acaba.
O kadar çok şey geldi geçti ki.
İp atlar 80'er ama, 80'ler hala.
Dün gibi-gemici düğümü;
bariz, hem de sezilesi.
Çok şey mi, yoksa az şey mi;
ya da ille de birini seçmeli mi...
3 Kas. '06
-
Akın AkçaKayıt Tarihi : 4.11.2006 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!