Akşamları dönüşleri hatırlatır kimi zaman.
Bir yol vardır, gidildikçe uzar;
Döner, dolaşır, başladığı yere varır.
Sen, sen istiyorsun diye gidemezsin.
Bekle, vakti geldiğinde, gidiş gelir, seni alır.
Mart 2004
..
Önceden olsaydı “Dur, bekle” derdi.
Ama şimdi ne durulacak yol,
Ne de durulacak neden kaldı.
18 MART 2004
..
Kaya diplerinde gezen aydınlık(!)
Gölgenle benim dünyamı karartma!
Bırak da yaşayayım kendi halimde,
Hicranıma bir hicran da sen katma!
18 Mart 2004
..
Ölüme giden yolda
Ölümün gösterdiği
Bir seraptır hayat.
Ne gerçek ne de yalan,
Öylesine bir öykü…
21 MART 2003
..
Bırak da git beni kendi halime.
Kendim gibi yaşayayım.
Ama istersen de bırakma,
Ben nasıl olsa gideceğim.
11 Mart 2004
..
Bir yol uzar da gider
Geçmişten geleceğe.
Herkes kendiyle yürür
Gitmek istediği yere.
11 Mart 2004
..
Eğer sevmek bir suçsa
Ben en büyük suçluyum.
Yok âşık olmak bir suçsa
Ben beraat ederim.
30 MART 2003
..
İyiliğe inanmasaydı, yaşayamazdı.
Kötülüğe inanmasaydı, ölemezdi.
O kendindeki dengeyi hayattayken aradı,
Yaşamı biterken buldu, ölerek kaybetti
Ve sonsuzluğa karıştı.
20 MART 2004
..
Yanındakinin kıymetini
Yalnız kalınca anlarmış insan.
Ama ben senin kıymetini
Hâlâ anlayamadım.
7 Mart 2004
..
Firar etti bu gönlüm ve
İlk izdüşümünü bıraktı benliğime.
Leylakların açtığı baharımda
İlk busesini kondurdu
Zuhalin gölgesindeki ay ışığına.
MART 2000
..
Elimde olsaydı eğer,
Her şeyi unutur,
Sil baştan yaşardım.
Ama ne yazık ki,
Elimde değil.
20 MART 2004
..
Hayatı ciddiye al,
Ama bir şaka gibi yaşa!
İkisi bir yerde buluşur da
Gelir seni de bulur.
27 MART 2004
..
Öyleyse seni sana bırakıp gidiyorum.
Öyleyse kendimi senden alıp gidiyorum.
Öyleyse sen istediğin gibi yalnız kal.
Öyle değilse ben gidiyorum sen yalnız kal.
31 Mart 2007
..
