En bereketli çağdaydık
en küçüğümüz on dört
en büyüğümüz yirmi dördündeydi
beş yaşında el sallayan da vardı
yetmiş beşinde su veren de...
Yiğitlikse en alası,
dürüstlükse az bulunanı,
özveriyse en fazlası,
vefaysa eksiksizi
sevgiyse en temizi ve ihanetsizi
çalışmaksa hiç yorulmayanı
paylaşmaksa
'yarin gül yanağından gayrı' her şeyi...
Acılar da bizimdi
mutluluk da
boğmadan sevmeyi bilirdik de
dilimiz kilitliydi sevgilere
söz verdik mi ölümüneydi
sır taşımak ağır gelmezdi bize...
Usumuzu erken büyüttük
mahallede bir komutan edasıyla yürür
kitle olmaya bayılırdık
ölüm her şekilde gelebilirdi
ama
çözülmeden ölmek
kavgada ölmek
yatakta olmasın da
merhabayla ölmek
önemliydi...
Sokak ortasında
elde kitap
nöbetlerde ateş yakardık
şiir yazar
türkü söyler
gözlerimizde özlemleri yaşardık
boyumuzdan büyük işler yapan
büyümüş küçüklerdik
bir tercih idi bizim ki
her defasında ağır bedeller ödedik...
Çokluklardan doğrular ağı
örememiştik henüz
ya beyazdı yaşam
ya siyah
oysa kızıldaydı gönlümüz
güneşi de en çok kızılken seviyorduk...
'Biz'i çoğalttık
'birey' cılız kaldı
toplumu devindirdik
'ben' tutucu kaldı
değişime tutunduk
ideolojimiz aynı kaldı...
Biz savaşçı yüreklerimizden
duyguyu hiç eksik etmedik...
Kayıt Tarihi : 2.2.2007 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)