Ve sonra uyudum,
Ve uyandığımda yitirilmiş gökte
Gördüm ve işittim
Ve gördüğüm at üstünde bir şövalyeye benziyordu,
Ve işittim şunu:
“Hoşnut etmez beni
Soyumun öldüğünü görmek,
Utanç içerisinde olsalar bile
Bir domuz tarafından yönetilseler bile.
Roosevelt, Churchill ve Eden
Köpekler ve Yahudi ayaktakımı
Hepsi açgözlü yalancı
Ve her türlü şekilde sağılmış halk
Koyun gibi!
Sarzana’da sessizce yatmışım,
Karşı atağın yer gök inleten
Trompetlerinin çağrısını beklerim.
Guido’yum ben, ki sevmiştin sen
Gökten bir ruh gibi
Ve sevmiştin niyetimin berraklığını.
Gördüm temizleyen ateşini
Venüs’ün üçüncü katmanından
Zaten ata binmiştim
Cavalcanti, şövalye
(Önemsiz bir takipçi değil)
Borgos yollarında
Kargaşalı sokaklar boyunca
Istıraplı şehir
(Firenze)
Ki her zaman bölünmüş,
Öfkeli ve hafifmeşrep insanlar
Kölelerin ırkı!
Arimino’yu geçerken
Rastladım heybetli bir ruha
Şarkı söylüyordu neşeyle
Büyülenmiş olarak!
Genç bir köylü kızıydı
Biraz iri yarıydı, fakat güzeldi
Takmıştı iki Almanı koluna
Ve şarkı söylüyordu
Aşk şarkısı söylüyordu
Düşünmeksizin
Cennete gitmeyi.
İxotta Mabedi’nin olduğu yerdeki
Bir maden ocağına
Götürmüştü
Bazı Kanadalıları.
Dört ya da beş kişilik gruplar halindeydiler
Ve hâlâ aşk ateşi yanıyordu bende
İlerlemiş yaşıma rağmen.
Böyledir kızları
Romagna’nın.
Kanadalılar gelmişti
Almanların pisliğini temizlemeye,
Rimini’den arta kalan ne varsa
Yıkmaya;
Durdular
Via Emilia yolunu bir kıza
Sormak için,
Serserilerin tecavüzüne uğramıştı
O zavallı genç kız.
- Peki! Pekâlâ! Askerler
İzleyin beni.
Haydi gidelim
Via Emilia’ya! –
Gösterdi onlara – nereye gidileceğini.
Erkek kardeşi gömmüştü
Mayınları,
Deniz tarafına doğru.
Deniz tarafına doğru götürdü taburu
Biraz iriyarı fakat o güzel kız.
Aferin çocuk! Aferin kız sana!
Salt sevgiyle
Okşadı elleriyle:
Aferin kahraman kız!
Meydan okudu ölüme
Kuşattı kaderini
Ve öldü
O iriyarı kız –
Gururla
Ulaştı amacına!
Ne yücelik!
Canı cehenneme düşmanın!
Yirmisi öldü onların
O kız da öldü
O ayaktakımının arasında.
Mahkumlar kurtuldu.
O küçük kız çocuğunun
Ruhu öyle güçlüydü ki
Şarkı söyledi, şarkı söyledi
Sevinçle büyülenerek
Denize ulaşan yolda
Biraz önce.
Yurdun şerefi!
Şeref! Şeref!
Öl yurt için
Romagna’da!
Ölüler ölü değildir,
Ben kendim geri döndüm
Üçüncü gökten
Romagna’yı görmeye.
Nasıl da güzel bir kış!
Karşı atak sırasında
Dağları görmeye geldim,
Kuzey’de anayurt yeniden doğar,
Ve o kız,
Ve kızlar
Ve oğlanlar
Karalar giyer!
Ezra Pound (1885-1972, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Çeviri Notu: Ezra Pound’un 72. Kanto’su ve 73. Kanto’su, Pound bu kantoları 1944-1945 yıllarında İtalyanca yazdığından ötürü “İtalyan Kantoları” (”The Italian Cantos”) ya da ”Faşist Kantolar” (”Fascist Cantos”) olarak da adlandırılırlar. Bu iki kanto, İtalya’da faşist bir gazete olan ”Marina Repubblicana” da sırasıyla 15 Ocak ile 1 Şubat 1945’de ilk kez yayınlandı.
İsmail AksoyKayıt Tarihi : 3.4.2010 02:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Canto LXXIII E poi dormii e svegliandomi nell'aere perso vidi e sentii, e quel ch'io vidi mi pareva andare a cavallo, e sentii: 'A me non fa gioia che la mia stirpe muoia infangata della vergogna governata dalla carogna e spergiurata. Roosvelt, Churchill ed Eden ed il popolo spremuto in tutto ed idiota! Morte che fui a Sarzana aspetto la diana della riscossa. Son quel Guido che amasti pel mio spirito altiero e la chiarezza del mio intendimento. De la Ciprigna sfera conobbi il fulgore già cavalcante (mai postiglione) per le vie del borgo detto altramente la città dolente (Firenze) sempre divisa, gente stizzosa e leggiera che razza di schiavi! Passai per Arimnio ed incontrai uno spirito gagliardo che cantava come incantata di gioia! Era una contadinella un po' tozza ma bella ch'aveva a braccio due tedeschi e cantava cantava amore senz'aver bisogno d'andar in cielo. Aveva condotto i canadesi su un campo di mine dove era il Tempio della bella Ixotta. Camminavano di quattro o in cinque ed io ero ghiotto d'amore ancora malgrado i miei anni. Così sono le ragazze nella Romagna. Venivan' canadesi a spugar i tedeschi a rovinar' quel che rimaneva della città di Rimini; domandarono la strada per la via Emilia a una ragazza una ragazza stuprata po' prima da lor canaglia - Bè! Bè! soldati! quest'è la strada andiamo, andiamo a via Emilia con loro proseguiva. Il suo fratello aveva scavato i buchi per le mine, là verso il mare. Verso il mare la ragazza, un po' tozza ma bella, condusse la truppa. Che brava pupa! Che brava pupetta! Lei dava un vezzo per puro amore, che eroina! Sfidava la morte, conquistò la sorte peregrina. Tozza un po' ma non troppo raggiunse lo scopo. Che splendore! All'inferno nemico, furono venti morti, morta la ragazza fra quella canaglia, salvi i prigionieri. Gagliardo lo spirito della pupetta cantava, cantava incantata di gioia, or'ora per la strada che va verso'l mare. Gloria della patria! Gloria! gloria morir per la patria nella Romagna! Morti non morti son', io tornato son' dal terzo cielo per veder la Romagna, per veder'le montagne nella riscossa, che bell'inverno! Nel settentrion rinasce la patria, ma che ragazza! Che ragazze, che ragazzi, portan ' il nero!
![İsmail Aksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/03/73-kanto-ezra-pound.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!