1
Memleketliyim Memeliyim
Ben memleketim
Atan kalbim vatan
Memleketimde kalır
Vatanımda giderim
Yarım anam yarım babam
Adım atarım ülkümle
Vardığım yer devlet
Yükseldiğim yer ülkem
O kayrılır bu kayrılır
Gariban kalır, vatan
Yoksullaşır memleket
İflas eder devletim.
Düşman kayrılır
Dost eller gider
Gariban şehit olur
Yine çöreklenilir.
Gariban atam
Kurtulur vatan
Kurulur devlet
Yükselir ülkem
Vatan içim
Ülke biçim
Memleketliyim
Memeliyim.
2
Memleketinde Kalamayan Kazım
Memleketinde kalamayan Kazım
Vatanında gider, yola koyulur.
Köyün minibüsünden kasabaya varır.
Devletin treniyle İstanbul’a gider.
Aklında tek şey devletine sahip çıkmak
Parasını çaldırmamak kendine sahip çıkmak
Vatan meselesi sayar yoksa memleketsiz kalır
Gittiği yer İstanbul’da vatandaş kurulamaz.
Herkesin derdi devletine sahip çıkmak
Vatanını korumak memleketine varmak
Bir tren dolusu insan barış içinde oturur
Fakat her yol savaş yolu, sinsice gider.
İstanbul kimin eli kimin cebinde belli değil
Memleket poyraz eser devlet cereyan eder
Her karış toprağı vatan toprağı ülke sınırı
Düşman adım hesabında insan gasp altında.
Orta Asya’dır, Anadolu. Avrupa’dır İstanbul.
Tarihi gelişini yaşar talihi dönüşünü düşünür.
Türk, düşmanın künyesidir, boynunda asılı tutar.
Türk, yedi düvele karşı savaşarak millet olmuştur.
Tür türün çeşidi Türk, Türk’ün milletidir.
Vatan çalar devlet kurar memleket eyler.
Türk’e güven olmaz yedi düvel bilir bunu.
Bir kendine güvendi mi yer yerinde durmaz.
3
Entel Kan Kardeşlik
Ne çeşitsin Abidin,
Ama aynı türüz Selahattin.
Sen göçmen ben manav
İkimizde Türk insanıyız.
Dün Çerkeş topluluğuna katıldım
Bir farklı Türk oldum.
Bende bir Kürt etkinliğine katıldım.
Kafam karıştı, İngiliz hissettim kendimi.
Bende bir gün entellerle sohbet ediyordum.
Ne olduğumu karıştırdım.
Kan karışmak böyle bir şey sanırım.
Kan kardeş gibiler.
Hiç Amerikalı hissettin mi kendini.
Evet, bir zamanlar katil Amerika sloganlarıyla.
Ben slogana katılamamıştım,
Amerikalı olarak düşünmüştüm.
Ah köyümüze geri dönsek
Orda ne millet olduğumuzu unuturuz
Bir halk yaşarız.
Sen öğle san bizim komşu köy Alevi.
Ha. Kenanlarında komşu köyleri Kürt’müş.
Hele İdrislerin komşu köyü göçmenmiş.
Manav Göçmen iki köy bile hasımmış bir birlerine.
Olsun entelleri kan kardeştir.
4
Ne Yaşayalım Bir Yaşlanalım
Ne yaşayalım da bir yaşlanalım, Aysel.
Ben seni değiştireceğim, bambaşka biri yapacağım.
Sonra ne yapacaksın!
Yaşatacağım.
Ben seni seveceğim zamanla âşık olacağım.
Âşık değil misin bana.
Yok, âşık olduğum kızlardan geri alacağım.
Sana da âşık olacağım.
Ölme eşiğim ölme.
Gülme Aysel, gülme, ağla haline.
Sanki sen bana âşık oldun.
He valla ben hala Ali’ye aşığım.
Ali’yi vermediler bana.
Sen aldın beni Ayhan.
Görücü usulü evlendik.
Senle ben değil.
Sonuç olarak sende âşık olmuşsun bende.
Başkalarına âşık olsak da.
Bir dünya sevinci edinmişiz.
Gel sevincimizi bir katalım bir yaşayalım dünya sevincimizi.
Ne tür siyasetimiz olsun.
Evde barış dışarıda barış.
Türk inkılabımızı yaşayalım.
Hayat pahalı geçim zor.
5
Şiirsel Geçitler
Bugün Çarşamba değil
Öbür gün de değil
Öbürkü günde değil
Yarınım kayıp!
Her şey sende gizli
Anlatsana biraz kendinden
5 Haziran çevre günü
Bugün değil mi?
Vedalar
Ve de davalar
Veda etmem ve de dava açmam.
Gerçek anlamda hiç tanışmadım.
Altın yıldız
Dünyayla bağım yok
Gezenlerle hiç gezegenim yok
Yalnızım, yengem yok.
Sen başka kokuyorsun
İstanbul’da yaşamıyor musun?
İstanbul bende yaşıyor
Ben Türkiye kokuyorum.
Ben senden az geçtim çok kaldım
Dere tepe düz geçtim
Vızıldayan sinek vaz geçen ben
Valizim elimde giderim.
6
Zulme Gülme Mazluma Ağlama
Zulüm,
Sana mı bana mı bu gül.
Ormana zulüm bu bağ bahçe.
Bize mutluluk çiçeği neşe.
Bana zulüm etseler
Ben bir dikenli gül olurum
Korkuyla gece bürünür
İmdatla gündüz saçılırım.
Elim titrer kolum tutmaz
Şaşkınlığımla alkışlayamam
Mazlum değil bu çok neşeli
Kavuklu ile Pişekâr’a gülsem.
Zalim bana zulüm ediyor
Ama şerbetli tatlı yiyor
Geberecek bir gün, oh olsun.
Kuru ekmek neyime yetmiyor.
Zulme zulüm gülüm kavga çıktı.
Ceddimizle neslimizi saralım
Kavga edip alışalım mı bal şerbet
Gözleriyle yesinler bizi çevre millet.
Bu yokuş zulüm be kardeşim
Bu dağ bizim ya be kardeşim
Mazlum olalım inerken zalim
Düzlükte kapışırız çınlayan kılıçlarla.
7
İnsan Yoktur, İnsanlık Vardır
İnsan yoktur
İnsanlık geçiyordur
Bu yeryüzünde kaç insanlık geçiyor
Dünya dönüyor.
Dünya dönmese insan arkasını dönüp gidemezdi
Yolun sonu yoktur, bir durak nota vardır.
Yeni yer mesajı hoş geldiniz.
Yeni yerlere güle güle yeni yıl mesajıdır.
Bak bir kertenkele türü geçiyor.
Dur. Bir sinek türünü avladı.
Gel biz tavla oynayalım bu dağ başında.
Komutanlarda satranç oynasın savaşın ortasında.
Bir saat durabilirim.
Sonra uykum gelir bir yerlere giderim
Karanlık iyice çöksün gece olsun yatarım
Geç kaldım ama alacakargayım.
Ultrasonda baktım da insan bir zerrecik
Görünerek görünüyor
Ufuktan gelen her insanda öğle
Can ufkundan doğup dağ taş ufkunu aşıyoruz.
Birazda ölümden bahsedelim mi?
Ölüm benim canım.
Aynı anda ölelim mi? Yok, sırayla.
Sayılar kavramı var matematik hesap eder.
Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 7.1.2025 15:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!