7. Bekilli Festivali Etkinlikleriyle İlg ...

Merhaba Dostlarım, Canlarım.,

İlk kez katıldığım 7.Bekilli Festivali ” hakkındaki naçizane izlenimlerimi siz değerli dostlarıma aktarmak istedim... İstedim ki; güzellikler çoğulcu bir anlayışla paylaşılsın, desteklensin ve umut yeşertsin gelecek adına.

7.ci Bekilli Festivali Etkinlikleri 31 Ağustos – 2 Eylül / 2007 tarihleri arasında gerçekleşti. Bu etkinlikten beni haberdar eden ve katılmamı sağlayan sevgili arkadaşım Şadan HIZIR a sonsuz teşekkürlerimle… Bekilli adını ilk kez duyuşum ve böylesine geniş katılımlı, anlamlı organizasyona dâhil oluşum sevgili Şadan HIZIR sayesinde oldu. İlk anda endişeliydim, bilmediğim bu yer ve etkinlik hakkında. Öyle ya; üç gün üç gece ne yapılabilir, nasıl geçiştirilir, mutlu son nasıl sağlanabilirdi ki? Sahi, ” gitmeye değer miydi? ” diye kendi kendime sormadan edemiyordum! Bu kafa karışıklığını sevgili Şadan hanımla paylaştım. Arkadaşımın iknası ve “www.lavaraci.com” sitesinin konu hakkında bilgilendirmesi beni rahatlattı.

31 Ağustos Cuma sabahı Antalya terminalinden Denizli’ ye yol aldık. İki buçuk-üç saatlik bir yolculuğun ardından nihayet Denizli terminalindeydik. Çok heyecanlıydım doğrusu! Terminalden Bekilli beldesine gidecek minibüslerden birine bilet aldık. Saat 17.00 de kalkacaktı ve biz bir çay içimi molası ile masa sandalye çekip oturduk bir kenara. Nihayet vakit gelip de minibüse bineceğimiz anda, adını antoloji sayfalarından ve “Antalya Şairler Buluşması Şiir Yarışması” ndan bildiğim sevgili şairimiz “Nurdan ÜNSAL” hanımefendiyle karşılaştık. Son derece sıcakkanlı, hanımefendi bir dost vardı karşımızda.

Bir buçuk saatlik bir yolculuğun ardından nihayet Bekilli’ ye geldik. Bizi meydan da ilk karşılayan etkinlik görevlilerinden Dolunay ÜNAL Hanım, Uğur Özdemir ve ardından “www.lavaraci.com” yöneticisi ve etkinliğin en büyük destekleyicisi ” Küp Şarapları ” adına Sayın Tuncay MANKIR oldu. Son derece sorumlu ve sıcak bir karşılama ile heyecanımızı gidermeye çalıştılar..Etkinlikte yer alan katılımcıların (tanıtıcı) yaka kartlarını dağıttılar.Tanıdık yüzler gördükçe daha da mutlanıyor, heyecan meraka dönüşüyordu. Şadan hanımla belediye spor tesislerinde başlayacak olan etkinlik alanını, kitap ve şarap tanıtım stantlarını bir süre gelişigüzel gezdik.

Bekilli beldesi Denizli ilimize bağlı küçük ama şirin bir belde. Geçimini daha çok “ Bağcılık ” la sağlayan, bu konuda ileri aşamalar kat edebilmenin, şimdi ve gelecekteki müreffeh varlığının temel noktasının ancak “ Eğitim, Kültür Ve Sanat ” a destekle gelişeceğine inanmış, yaşamın ayırtında bilinçli fertlere sahip ” yönetici-halk ” birlikteliğinin en güzel örneklerinin sergilendiği bir belde.

Etkinliğe katılım ve ilgi oldukça fazlaydı. Buna en büyük etken toplumun bir kısmının şarap hakkındaki önyargılarının yok edilmesine ilişkin iyi niyetli çabalardı. Bir takım bağnaz ve sığ düşüncelerin karanlıktan aydınlığa çıkarılmasında etkili olabilme çabaları. Çağın ve toplumun çok gerisinde kalmış bir düşünce kendi mahzeninde kendisini mayalandırarak kokuşur, küflenir. Her mayalanma elbette aynı güzellik ve özellikte damak tadı vermez. Bu yüzden 7.Bekilli festivalinde şarapla ilgili olarak bu beldeyi yöneten makam erbabından esnafına, sivil toplum kuruluşlarından eğitsel birimlere ve sıradan halkına kadar bütünüyle kenetlenmiş ve zihnin kuytularındaki esaret zincirinin büyük ölçüde kırılmışlığını gördüm. Her şey orada yaşamakta olan ve gelecekte de yaşayacak nesillerin daha iyi, daha kaliteli bir yaşam beklentisi içindi ve bunda da eğitimi temel almışlardı. Ne güzel bir yaklaşım, ne güzel bir algı, değil mi canlarım? ! Sayın Tuncay MANKIR’ ı bir kez daha kutluyorum bu anlamlı çabalarından dolayı. Etkinlikte barınma ve diğer temel gereksinmelerin -ekonomik zorluklara rağmen- festival düzenleyicileri -yerel yönetim tarafından karşılanıyor olması olumlu bir adımdı.

Bekilli beldesi yerel yönetimi, özel idare, esnaf ve halkın dayanışması beni oldukça etkiledi. Sayın Tuncay MANKIR, Uğur ÖZDEMİR ve Dolunay ÜNAL ın son derece sıcakkanlı, saygılı, sevecenlik dolu konukseverliği takdire değerdi. Hele ki, gönderilen yarışma şiirlerinin kaliteli kâğıtla taçlandırılarak bir kitapta toplatılması… O kısacık zamana sığdırılması… Bu konuda emeği geçen herkese ayrıca teşekkürler…

Ben ve Şadan Hanım protokoldeki yerimizi alarak etkinliği pür dikkat izlemeye başladık. Bir an Antalya/Radyo Güllük Grubu Kurucu Başkan ve ekibimiz; Sayın Mustafa CEYLAN ve Gülseren ONAY hocalarımızla, sevgili Bolat ÜNSAL ve Nevin KA dostlarımızın geldiklerini gördük. Gerek dışarıdan “sanatçı-yazar” kimliğiyle, gerekse içerden yöre halkının katılımı oldukça dikkat çekiciydi. Bunda en büyük etken sanırım organizasyon ekibine duyulan saygı, güven, destekle birlikte, üst düzey yönetimin halkla birlikteliğindeki içtenliğiydi. Etkinliğin sunumlarını yapan değerli hanımefendinin kıvrak ve akıcı üslubu görülmeye değerdi. Kısa ama içerikli açılış konuşması ile belde ve festival komitesi -yetkili ve etkili- yöneticileri söz aldılar. Bu konuşmanın ardından şiir yarışması sonuçları açıklandı. Dereceye girenlerle, beldeye bugüne değin emek vermiş (gelmiş- geçmiş, kurumsal ve kişisel anlamda) değerler kısa sunumlarla yâd edilip ödüllendirildi. Bir süre önce Hakk’ın rahmetine kavuşan “Radyo Güllük Programcımız” merhum Sevim Erdoğan TEZEL arkadaşımızda unutulmayıp rahmetle anılarak adına bir onurlukla ödüllendirildi. Ödülü “Radyo Güllük “adına koordinatörümüz sevgili Gülseren ONAY hocamız aldı. O anlar çok duygu yüklü anlardı. Beni en çok mutlandıran şeylerin başında dereceye giren ve henüz üniversite öğrencisi olan genç kardeşlerimize “ öğrenim bursu ” verilmesi oldu. Eğitime, kültüre, sanata ve insana bundan daha iyi katkı sağlanamazdı doğrusu. Festivale sınır komşumuz İran/Tebrizden şair-yazar dostların katılmış olmaları ayrı bir renk ve anlam yüklüyordu. Ses sanatçısı sevgili Murat KEKİLLİ şarkılarıyla ve cana yakın esprileriyle coşturdu herkesi.

Etkinlik saat 22.00-23.00 gibi bir zaman diliminde belediye konferans salonunda şiir dinletisi ile devam etti. Dinletinin dikkat çeken ve aşka, sevgiye, hayata dair söylemleriyle bana yakın bir şahsiyet olan değerli şair ve yazar Cezmi ERSÖZ ile yurdun değişik yerlerinden gelmiş, sanata bir şekilde gönül vermiş yürekli dostların söyleşileri oldu. Şiir dinletisi şehir stadyumunda devam etti. Aynı etkili ve yetkili katılımcı çoğunluğu ile… Gecenin ilerleyen dakikalarında dinleti sona erdi. Dışarıdan gelen katılımcılar öğrenci yurdu ” nda konuk edildiler. Son derece temiz, nezih odalarda rahat bir uyku ile nihayet sabahı ettik. Ertesi gün, etkinlik akşam saat 17.00 sularında başlayacağı için kahvaltı ve tanıma amaçlı kısa bir şehir tur’unun ardından dostluğun, sohbetin, şiirin çokça paylaşıldığı “çay bahçesi ” anları unutulacak gibi değildi.

Festivalin bu ikinci gününde saygıdeğer dostlarımız, canlarımız ve de hocalarımız Mustafa CEYLAN, Gülseren ONAY ve Bolat ÜNSAL, bir sonraki haftaya gerçekleşecek olan ” Kapadokya Etkinlikleri” için yarışma şiirlerini değerlendirmek üzere harıl harıl çalışmaya koyuldular; enerjileri ve işlerine saygıları görülmeye değerdi. Onlar kabuklarına çekilmiş bir vaziyette çalışadursunlar, ben ve arkadaşım Şadan hanım şirin beldeyi tanımaya çalışarak,; pazar yerini, şehir meydanı çevresini şöyle bir kolaçan ettik sessizce. Akşam yemeğimizi yediğimiz, ikram edilen pide ve şalgam suyunun tadı hâlâ damağımızda kalan ” Muhtarın Yeri, Gülcem Pide, Özkardeşler Pide ve Meydan Kokoreç ” e de ayrıca teşekkürler! ...

Nihayet akşam oldu ve etkinlik başladı. Çeşitli ikramların yapıldığı son derece doğal ortamda, neşe dolu ölçülü bir ciddiyetle, Bekilli’ye destek vermek üzere Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelmiş olan şiir yürekli dostlara hizmette kusur etmemeye azami dikkat gösteriliyordu. Etkinliğin ikinci gününde ki bu ilk programda şiirler okundu, âşık Yoksuli Derviş, âşık Yorguni, Mehmet Ali ERSÖNMEZ ‘ in sazından, sözünden âşıklama türküler dinlendi. Şah Senem ile yeni seslerden değerli sanatçı adayları Erhan, Tamer, Ayşen en güzel şarkıları ile halkı coşturdular. Festival alanında kurulan kitap ve şarap tanıtım stantları çok ilgi çekiyordu. Kitapların imzalanıp satışlarının yapıldığı bu stantlardan birinde bulunan “radyo güllük grubu” ekibimizden Mustafa CEYLAN hocamız bize kırsaçlı, zayıf, biraz mahcup, gözlerinin içi hüzün ve sevecenliğin iç içeliğiyle gülümseyen ve sanki ” bana, yüzüme, bu cıvıl cıvıl gözlerime iyi bakın! Gözlerimdeki bu hüzünlü sevgiyi iyi görün, algılayın! Hayatı neden çok sevdiğimi, sevmemiz gerektiğini de anlayın! ” dercesine, sıcacık bakan, bakışlarının ardındaki ifadesi zor gizem den olabildiğince etkilendiğim bir beyefendi tanıştırdı. Bu dost yüreğin adı ”Şeref Usta idi. O’ nu sevdim ve yaşamdaki duruşuna saygı duydum. Bu etkinlik sayesinde burada adını tek tek yazamayacağım ne çok güzel yüreği, güçlü ve değerli kalem dostlarımı daha yakından tanıdım! Adanadan gelen değerli şairimiz ve dostum Münevver DÜVER de buna dâhil... Bu tür etkinliklerin en önemli yanı; buluşturma, kaynaştırma ve dostça paylaşımlara köprü olabilme özelliğidir..Yaşamlara katılan bu olumlu katkıları nasıl göz ardı edebiliriz ki? Ben burada “ Türk Yazar Bir ” e de, olumlu ve yüksek performanslı çabalarından dolayı özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Etkinlik programı bir önceki güne benzer şekilde nihayetlendi. Burada benim özellikle dikkatimi çeken en önemli şey; Bekilli Yerel Yönetimi ile Özel İdaresinin değerli mensuplarının çok genç, dinç, sanata ve sanatçıya saygılı, yöre gelişimine verdikleri destek ve enerji dolulukları idi. Çok iyi niyetli, içerikli, umut yüklü proje ve gelecek beklentileri ile yöre halkına omuz verilmiş, bir şeyler yapabilmek için çırpınan diri bir yürek sesiydi tanık olduğum söylem ve eylemler! ...Alışılmışın dışında –bir bütünleşme—öyküsüydü. Keşke her yerde ve alanda gençlere fırsat tanınsa!

Festivalin bütün yükünü üzerinde taşıyan Sayın Tuncay Mankır, Uğur Özdemir ve Dolunay Ünlü; tebessüm eksilmeyen güzel yüzleri, yürekleri ile sevgi ve saygımı kazandılar. Herkesle tek tek ilgilenerek büyük bir organizasyona ev sahipliği etmenin zorlu ama anlamlı yükü ve sorumluluğu ile bu konudaki deneyim ve becerilerini ortaya koydular. Genelde bu tür büyük orgazisyonlarda büyük sorunlar yaşanırken, Yerel Yönetimin tam teşekküllü desteği kanımca bu sorunların asgari ölçüde kalmasını sağladı. Tabii ki çok daha iyi olacak bundan sonraki etkinlikler.

Etkinliğin üçüncü günü sabahı yüreğimi Bekilli’ de bırakarak erkenden Antalya’ ya dönmek üzere yola çıktık; Antalya / Radyo Güllük grubu olarak toplu halde...

7.Bekilli festivalinden çok şey öğrenmiştim; şiir adına, dostluk adına, değerlerim adına… Beni mutlu eden sayılı anlarımdan biri idi o anlar... Bekilli’ yi sevdim. Yöre halkının mütevazi, çağdaş olduğu kadar sıcacık yüzünü sevdim.Alın terinin topraktan üretime ve nihayet tüketime yani pazara yol alan serüveninde yöreye yönelik iyi niyetli çabalarını esirgemeyen; yarına yürümenin, yarına ilerlemenin eğitimle, kültür ve sanata destekle gerçekleşebileceğini idrak edip görebilen çağdaş, katılımcı, ülkesine / yöresine hizmeti siyasetler üstü tutan belde yerel yönetimi ile özel idaresinin saygıdeğer yetkililerine,

Bütün bu yetki mercilerini bir araya getirerek yöre insanına ve nihayetinde ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir etkinliğe dayanak olan http:www.lavaraci.com un değerli başkanı sayın Tuncay Mankır’ a, Uğur Özdemir ve Dolunay Ünlü’ ye, Bekilli halkına ve esnafına,

Güzel ülkemin dört bir yanından gelerek dostluğun, paylaşımın en güzel sunumuyla gönüllerimizi mest eden sanatçı, şair ve yazar dostlarımıza,

Sorumlu, ilkeli, ekip anlayışıyla şiire desteğini esirgemeyen..her zaman saygın ve sevecen duruşuyla onur duyduğum “Antalya / Güllük Grubu Ve http:www.radyogulluk.com kurucu başkan ve program yapımcısı değerli üyeleri; Mustafa CEYLAN, Gülseren ONAY, Bolat ÜNSAL, Nevin KA, Şadan HIZIR dostlarıma sonsuz saygı ve sevgilerimle teşekkür ediyorum.

Bir daha gitmek nasip olur mu bilinmez ama “ iyi ki gitmişim “ dediğim, ey güzel yurdumun şirin beldesi BEKİLLİ; unutulmayacak izlerinle hayatımın en güzel, en anlamlı anısı olarak “ yüreğimin misafir odasında “ kalacağını unutma e mi!

Refika Doğan