67’lilerin şehri (80 kuşağına)
umutsuzluğu bil ve mutlu ol
öyle gül ki, acısın rüyan,yansın ateşin
bu şehrin; biz duvarlarına dayanırız,anlımız terler
................................................avuçlarımız kızarır
................bize hep bir şey olur,anlamayız
................mevsimlerimiz solar,sesimiz değişir
................nedendir bilmeyiz
bu şehrin; iki penceresi var, dışarıya açılan
................biri görmek,diğeri örtmek için
................ne zaman birini açmaya denesek de
...............diğeri kendiliğinden kapandı
bu şehrin; iki yüzü vardı aynada
................biri kırık ve döküktü,diğeri!
................cüce dururdu ve vururdu
................ne zaman felsefemiz konuşsa
................sokaklara savrulurdu düşüncemiz.
Bu şehirde; bizler hep vardık,yankılanan
..................seslerin seremonisin de.
..................ya sıra(daydık) dandık iklimlerinde
..................ya da ölü bir ozan evinde
Bu şehir; inadına anlamak istemedi bizleri,
..............kendi inkarı içinde.
..............hep yanlış ve yalnız anla(ma) dı
..............bilinmez.
bu şehir; hep mazot kokar,benzin renginde sokaklar,
..............bizler ise umudun son çırpınışı
..............okey masalarında
..............hesaplarımıza kontür yükleriz.
..............”bira bu kapağın altındadır”
..............mansiyon ödülü ile
bu şehirde; umut çiçekti dalında kokulanan
................zozan havasında ve nehir yatağında
................kundağına bebeğin muska.
................düşerdi aklımıza ve dağın kalbine
................türkümüz.....
bu şehirde; müslüman çocuğun günahı yoktu
.................salyangoz satmasa da mahallesinde,
.................kırık bir sazın telinde
.................asılırdı günahları sebepsiz.
Bu şehirde; çocukluğumuzu yaşadık
...................ancak!
..................gençliğimiz yağan bombaların
..................kaçan mermilerin gölgesinde
..................olmayan bir kıza platonik
..................işkencelerde gitti vakitsiz.
Not:bu şiir,bu şehrin güzel yüzleri; edoya,şaboya,necoya,zekoya,irfoya,rasoya,ehmoya,...ve burada adını sayamadığımız tüm seksen kuşağı yüksekova gençliğine ithaf edilmiştir.
İrfan sari (yetkili şair)
Nisan 2005/yüksekova
[email protected]
Kayıt Tarihi : 3.4.2006 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.................salyangoz satmasa da mahallesinde,
.................kırık bir sazın telinde
.................asılırdı günahları sebepsiz.
biz insan olarak doğduğumuzdan beri günahkarız varsın haramiler çaladursun ekmeğimi cami köşelerinde, yüreğine sağlık tşk
67 Lilerin şehri
67’lilerin şehri (80 kuşağına)
umutsuzluğu bil ve mutlu ol
öyle gül ki, acısın rüyan,yansın ateşin
bu şehrin; biz duvarlarına dayanırız,anlımız terler
................................................avuçlarımız kızarır
................bize hep bir şey olur,anlamayız
................mevsimlerimiz solar,sesimiz değişir
................nedendir bilmeyiz
bu şehrin; iki penceresi var, dışarıya açılan
................biri görmek,diğeri örtmek için
................ne zaman birini açmaya denesek de
...............diğeri kendiliğinden kapandı
bu şehrin; iki yüzü vardı aynada
................biri kırık ve döküktü,diğeri!
................cüce dururdu ve vururdu
................ne zaman felsefemiz konuşsa
................sokaklara savrulurdu düşüncemiz.
Bu şehirde; bizler hep vardık,yankılanan
..................seslerin seremonisin de.
..................ya sıra(daydık) dandık iklimlerinde
..................ya da ölü bir ozan evinde
Bu şehir; inadına anlamak istemedi bizleri,
..............kendi inkarı içinde.
..............hep yanlış ve yalnız anla(ma) dı
..............bilinmez.
bu şehir; hep mazot kokar,benzin renginde sokaklar,
..............bizler ise umudun son çırpınışı
..............okey masalarında
..............hesaplarımıza kontür yükleriz.
..............”bira bu kapağın altındadır”
..............mansiyon ödülü ile
bu şehirde; umut çiçekti dalında kokulanan
................zozan havasında ve nehir yatağında
................kundağına bebeğin muska.
................düşerdi aklımıza ve dağın kalbine
................türkümüz.....
bu şehirde; müslüman çocuğun günahı yoktu
.................salyangoz satmasa da mahallesinde,
.................kırık bir sazın telinde
.................asılırdı günahları sebepsiz.
Bu şehirde; çocukluğumuzu yaşadık
...................ancak!
..................gençliğimiz yağan bombaların
..................kaçan mermilerin gölgesinde
..................olmayan bir kıza platonik
..................işkencelerde gitti vakitsiz.
Not:bu şiir,bu şehrin güzel yüzleri; edoya,şaboya,necoya,zekoya,irfoya,rasoya,ehmoya,...ve burada adını sayamadığımız tüm seksen kuşağı yüksekova gençliğine ithaf edilmiştir. peki diğer geride kalanlara hediye etmezsen bizim gözyaşımzın rengi kırımazmı...yitik bir devricinin yitik yüreğindeki acılar..müthiş ..aldım antolojime
Şair yüreğe saygımla..
TÜM YORUMLAR (19)