yarım kapak dosya içinde saklanan
________eskimiş saman kağıdında saklı kaldı
____________________________sana olan aşkım!
yüreğime bir ataşla eklenmiştin sanki..
uzun süre imzalanmayı bekledin sümende
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yüreğinize sağlık,çalışmalarınızda başarılar
AŞKIN RESMÎ SERENCÂMI BU OLSA GEREK.TEBESSÜM, AZICIK HÜZÜN VE ASLINDA BİR GİDİŞE SİTEM DOLU DİZELERDİ,HASSAS BİR YÜREĞİN,KIVRAK ZEKAYLA İZDİVACINDAN DOĞAN BU BİTİŞ ŞİİRİNİ YAZAN ŞAİRİ KUTLUYORUM..
Mülki idare amiri onayıyla kurulan,
İmha komisyonu tarafından yakılmıştın!
Çok yaratıcı bir benzetim.Romantik duyguların yürek acıtıcı sunumlarından uzak, fakat okuyucuda istenen etkiyi bırakabilen bir şiir.Tebrikler...
çok realist bir aşk hikayesi:)
657 Sayılı Aşk..
Yarım kapak dosya içinde saklanan;
A-4 boyutundaki kağıtta saklı kaldı.
Sana olan aşkım!
Yüreğime bir ataşla eklenmiştin sanki..
Uzun süre imzalanmayı bekledin sümende!
Sonrasında ise miadını doldurup,
Arşivin tozlu dosyalarına eklendin!
Pişman oldum: Sicil affına sığındım!
İlgi yazılarla aradım seni.
Paraf görmüş üst yazı eklerinde..
Gelen defterlerini karıştırdım, bulamadım.
“O çoktan gidene kaydolmuştur” dediler!
Öğrendiğimde ise çok geç kalmıştım.
Mülki idare amiri onayıyla kurulan,
İmha komisyonu tarafından yakılmıştın!
TEBRİKLER, BU ŞİİR VAR YA ÇOOOK HARİKA OLMUŞ ÇOK.
Saygılar,selamlar
Hamiye Alkış
Hoş bir şiir okudum..Kutlarım..Melih BAKİ
Geç kalmışım kalmışım da yeni bir dosya açarmıyım sana, şeffaf bir dosyada üst yazı ile sicil kaydını isterim önce, nüfustan vukaatlı kayıt örneğin, tapudan mal mülk bilgilerin.. sonra bir rapor hazırlarım... bir de kurumundan sicil özetini de beklerim, varsa cep telefonun teknik takip ile görüştüğün kişileri listelerim... bilir kişi tayin eder görüşmelerinin metnini süzerim.. kimsin, nesin, kiminle gezer kiminle bilinirsin.. dosya bayağı kabaracak gibi, klasöre anca sığarsın, olmadı bir kaç klasör ... üst yazın tek sayfalık, hadi sana kıyak olsun yazının rengi lacivert olsun.. paraf tamam, üst paraflarda tamam.. sıra müdür imzasında, sonra olura gider dosya.. olur da çıkar sa... hadi iyisin.. benimsin..
:=))
Harikulade. Kutlarım.
657 mahkumuyum, bu dizeleri akıl edemeyişime kızdım:)))
Ayrıca, ben de sevgili ' bikarar' gibi yazı ekinde 10 puan gönderiyorum.
Selamlar
ihale komisyonunda yakılan aşk ve külleri..........
tebrikler
çok güzeldi
saygılar
Duygularını şiirlerine güzel işlemişsin nakış gibi. Gönlüne sağlık.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta