Eskide kalan günlerin hurdalığında aç susuz epeydir bekliyorum. Ötelerdeki tuz çölü yolumu gözlüyor. Postallarımın tabanı düştü düşecek…Arka cebime koyduğum kimlik kağıdımı nereye bıraktım, bilmiyorum. Yakıyor güneş. Çıplak, çırılçıplağım…
Günlerdir söndürülemeyen ormanın içinden köpek ulumaları geliyor. Korkuyor muyum; hiçbir fikrim yok. Çömelip toprağı biraz eşeledikçe yaşamışlıklarımın kokusu geliyor. Boşluğa sarılmaya çoktan razıyım ;boşluk moşluk yok.
sinema şeridi gibi akıyor yenilgilerim.
Bir günah yağmuru koyu ve yoğun ,dolaşıp duruyor üstümde. Yağsa, diyorum ;bir güzel yağsa da ıslatsa beni.
Gece. Gökte mangal ateşleri. Kilitlendiğimiz uykulardan uyanma zamanı…
Yüzümüzdeki maskeleri çıkarmamızı telaş içinde emrediyor nerden geldiğini kestiremediğimiz bir ses.
Şımarmanın nazlanmanın oynaşmanın ve sonrası şeylerin sırası değil şimdi.
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta