6 İbrahim Aleyhisselâm Şiiri - Mehmet İs ...

Mehmet İslami
2466

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

6 İbrahim Aleyhisselâm

6 İBRÂHİM Aleyhisselâm

KUR’ÂN-I KERÎMDE BİZE BİLDİRİLEN YİRMİ SEKİZ NEBİYYULL ÂH (Salevâtullâhü ve selâmü ecmâıyn)’IN ŞEREF ABİDESİ HAYAT SERÜVENLERİNİ ACİZÂNE ŞİİR İLE MUHTASAR OLARAK İFÂDE ET MEĞE ÇALIŞTIM İNŞA ELLÂH HAYRA SEBEP OLUR Selâm ve dua ile
15/12/2018 Cümüaertesi/ 08 Rebiülâhir 1440 Sept

İbrahim (a.s.) İbrahim Müslümanlık açısından Haniflik, kurban, Kabenin inşa edilmesi, nemrut’la mücadele ve nemrut tarafından a tıldığı ateşte yanmama gibi hikayelerin sembol kişisidir. Kur’anda birçok ayette ismi geçer. Peygamber olarak kabul edilir ve Allah ke ndisine samimiyetinden dolayı “Halilullah” yani Allah dostu sıfatını vermiştir. Ayrıca, İbrahim Peygamber’in “Hanif” yani Allah’ın birliğ ine inanan, Allah’a ortak koşmayan, atalar dinine karşı çıkan biri ol duğu özellikle belirtilmiş ve O’nu sevenlerin de Allah’ı bir olarak bil meleri ve Allah’a ortak koşmamaları istenmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de İbrahim (a.s.) Hakkındaki Ayetler Hangileri?
Bakara Sûresi 124. Ayet; Bir zaman Rabbi İbrahim’i bir takım emir lerle sınamış, İbrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöy le buyurmuştu: “Ben seni insanlara önder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti.
Bakara Sûresi 125. Ayet; Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir na maz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf ede nler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâ be’yi) tertemiz tutun.”
Bakara Sûresi 126. Ayet; Hani İbrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır” demişti. Allah da, “İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!” demişti.
Bakara Sûresi 127. Ayet; Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâb e’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.Bakar
a Sûresi 128. Ayet; “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerle rini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri ç ok kabul edensin, çok merhametli olansın.”
Bakara Sûresi 130. Ayet; Kendini bilmeyenden başka İbrahim’in di ninden kim yüz çevirir? Andolsun, biz İbrahim’i bu dünyada seçkin kıldık. Şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.
Bakara Sûresi 131. Ayet; Rabbi ona “Teslim ol” dediğinde “Âlemle rin Rabbine teslim oldum” demişti.
Bakara Sûresi 132. Ayet; İbrahim bunu kendi oğullarına da vasiyet etti, Bakara Sûresi 135. Ayet; (Yahudiler) “Yahudi olun” ve (Hıristi yanlar da) “Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız” dediler. De ki: “Hayır, hakka yönelen İbrahim’in dinine uyarız. O, Allah’a ortak ko şanlardan değildi.”Bakara Sûresi 136. Ayet; Deyin ki: “Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakub oğullarına indirilene, Mûsâ ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile b ütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlar dan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kim seleriz.”Bakara Sûresi 140. Ayet; Yoksa siz, “İbrahim de, İsmail de, İshak da, Yakub ile Yakuboğulları da yahudi, ya da hıristiyan idiler” mi diyorsunuz? De ki: “Sizler mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?” Allah tarafından kendisine ulaşan bir gerçeği gizleyen kimseden daha zalim kimdir? Allah yaptıklarınızdan habersiz değil dir.Bakara Sûresi 258. Ayet; Allah, kendisine hükümdarlık verdi di ye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı gö rmedin mi? Hani İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür.” demiş; o da, “Ben de diriltir, öldürürüm” demişti (Bunun üzerine) İbrahim “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir” deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah zalimler topluluğunu hiday ete erdirmez.Âl-i İmrân Sûresi 33/34. Ayetler; Şüphesiz, Allah, Ad em’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı Alla h her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Âl-i İmrân Sûresi 65. Ayet; Ey kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?
Âl-i İmrân Sûresi 67. Ayet; İbrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.
Âl-i İmrân Sûresi 68. Ayet; Şüphesiz, insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve mü’minlerdir. Allah da mü’minlerin dostudur.
Âl-i İmrân Sûresi 84. Ayet; De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a ) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirile ne, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz Biz ona teslim olanlarız
Âl-i İmrân Sûresi 95. Ayet; De ki: “Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlarda n değildi.”Âl-i İmrân Sûresi 97. Ayet; Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanımazsa), şüphesiz Allah bütün âlem lerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaç tır.)Nisâ Sûresi 54. Ayet; Yoksa, insanları; Allah’ın lütfundan kendi lerine verdiği şey dolayısıyla kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahi m ailesine de kitap ve hikmet vermişizdir. Onlara büyük bir hüküm ranlık da vermiştik. Nisâ Sûresi 163. Ayet; Biz Nûh’a ve ondan son ra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbra him’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yûn us’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davûd’a da Zebûr ve rmiştik. En’âm Sûresi 74. Ayet; Hani İbrahim (babası) amcası Âzer ’e, “Sen putları ilah mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmi ni de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti. En’âm Sûresi 7 5. Ayet; İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun. En’âm Sûr esi 76. Ayet; Üzerine gece karanlığı basınca bir yıldız gördü. “İşte Rabbim!” dedi. Yıldız batınca da, “Ben öyle batanları sevmem” de di. En’âm Sûresi 77. Ayet; Ay’ı doğarken görünce de, “İşte Rabbim! ” dedi. Ay da batınca, “Andolsun ki, Rabbim bana doğru yolu götse rmezse mutlaka ben de sapıklardan olurum” dedi.En’âm Sûresi 78. Ayet; Güneşi doğarken görünce de, “İşte benim Rabbim! Bu daha büyük” dedi. O da batınca (kavmine dönüp), “Ey kavmim!” Ben sizi n Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” dedi. En’âm Sûresi 79. Ayet; “Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim. ”En’
âm Sûresi 83. Ayet; İşte kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delille rimiz… Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. En’âm Sûre si 161 Ayet; De ki:”Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak ko şanlardan değildi.”Tevbe Sûresi 70. Ayet; Onlara kendilerinden ön cekilerin; Nûh, Âd ve Semûd kavimlerinin; İbrahim’in kavminin; Me dyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin haberleri ulaşmadı mı? Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getirmişti. (Ama inanmadı lar Allah da onları cezalandırdı.) Demek ki Allah onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.Tevbe Sûresi 114. A yet; İbrahim’in, (babası) amcası için af dilemesi, sadece ona verdi ği bir söz yüzündendi. Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine a çıkça belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim, çok içli, yum uşak huylu bir kişiydi.
Hûd Sûresi 69. Ayet; Andolsun, elçilerimiz (melekler), İbrahim’e müjde getirip “Selâm sana!” dediler. O, “Size de selâm” dedi ve kızartılmış bir buzağı getirmekte gecikmedi. Hûd Sûresi 71. Ayet; İ brahim’in karısı ayakta idi. (Bu sözleri duyunca) güldü. Ona da İshak’ı müjdeledik; İshak’ın arkasından da Yakûb’u. Hûd Sûresi 72
Ayet; Karısı, “Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı ve bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Gerçekten bu çok şaşıla cak bir şey!” dedi.
Hûd Sûresi 73. Ayet; Melekler, “Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Alla h’ın rahmeti ve bereketi size olsun ey (peygamber ocağının) ev hal kı! Şüphesiz O övülmeye layıktır, şanı yücedir.” dediler. Hûd Sûresi 74. Ayet; İbrahim’in korkusu gidip, kendisine müjde gelince Lût ka vmi hakkında bizim (elçilerimiz)le tartışmaya başladı. Hûd Sûresi 75. Ayet; Çünkü İbrahim çok içli ve Allah’a yönelen bir kimseydi.
Hûd Sûresi 76. Ayet; Elçilerimiz, “Ey İbrahim bundan vazgeç! Çün kü Rabbinin emri kesin olarak gelmiştir. Şüphesiz onlara geri dönd ürülemeyecek bir azap gelecektir” dediler.
Yûsuf Sûresi 38. Ayet; “Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinin e uydum. Bizim Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmamız (söz kon usu) olamaz. Bu, bize ve insanlara Allah’ın bir lütfudur, fakat insan ların çoğu şükretmezler.”İbrâhîm Sûresi 35. Ayet; Hani İbrahim de mişti ki: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”İbrâhîm Sûresi 36. Ayet; “Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”İbrâhîm Sûresi 37. Ayet; “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ek in bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılm aları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönülleri ni onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükred erler.”İbrâhîm Sûresi 38. Ayet; “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediği mizide, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Al lah’a gizli kalmaz”İbrâhîm Sûresi 39. Ayet; “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Ra bbim duayı işitendir.”İbrâhîm Sûresi 40. Ayet; “Rabbim! Beni nama za devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”İbrâhîm Sûresi 41. Ayet; “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”
Hicr Sûresi 51. Ayet; Onlara İbrahim’in misafirlerinden de haber ver. Hicr Sûresi 52. Ayet; Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selam” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” de mişti. Hicr Sûresi 53. Ayet; Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler. Hicr Sûresi 54. Ayet; İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyors unuz ?” dedi Hicr Sûresi 55. Ayet; “Biz sana gerçeği müjdeledik. Sa kın ümitsizlerden olma” dediler. Hicr Sûresi 56. Ayet; Dedi ki: “Rab binin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?” Hûd Sûresi 72 Hicr Sûresi 57. Ayet; İbrahim,“Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” dedi
Hicr Sûresi 58. Ayet; Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.Hicr Sûresi 59/60. Ayetler; Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir) Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız Biz onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik.” Nahl Sûresi 120
Ayet; Şüphesiz İbrahim, Allah’a itaat eden, hakka yönelen bir önde r idi. Allah’a ortak koşanlardan değildi.Nahl Sûresi 121. Ayet; Onun nimetlerine şükreden bir önderdi. Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. Nahl Sûresi 122. Ayet; Ona dünyada iyilik verdik. Şüphe siz o, ahirette de salihlerdendir. Nahl Sûresi 123 Ayet; Sonra da sa na, “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlar dan değildi” diye vahyettik. Meryem Sûresi 41. Ayet; Kitapta İbrahi m’i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir peygambe r idi. Meryem Sûresi 42. Ayet; Hani (babasına) amcasına şöyle dem işti:“Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”Meryem Sûresi 43. Ayet; “Babacığım! Do ğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim.” Meryem Sûresi 44. Ayet; “Babacığım! Şeytana tapm a! Çünkü şeytan Rahmân’a isyankâr olmuştur. Meryem Sûresi 45. Ayet; “Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tara fından bir azabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olman dan korkuyorum.”Meryem Sûresi 46. Ayet; Babası, “Ey İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!” dedi.
Meryem Sûresi 47. Ayet; İbrahim şöyle dedi: “Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmış tır.”Meryem Sûresi 48. Ayet; “Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabb’ime ibadet ediyorum. Rabbime ibadet etmekle de mutsuz olmayacağımı umuyorum.”
Meryem Sûresi 49. Ayet; İbrahim, onları da onların taptıklarını da terk edince ona İshak ile Yakub’u bağışladık ve her birini peygam ber yaptık.Meryem Sûresi 50. Ayet; Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmala rını temin ettik).Meryem Sûresi 58. Ayet; İşte bunlar, Adem’in ve Nûh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim’in, Yakub’un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebîlerdir. Kendilerine Rahmân’ın âye tleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. Enbiyâ Sûre si 51. Ayet; Andolsun, daha önce de İbrahim’e doğruyu yanlıştan a yırma kabiliyetini verdik. Biz zaten onu biliyorduk. Enbiyâ Sûresi 5 2 Ayet; Hani o babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz he ykeller?” demişti. Enbiyâ Sûresi 53 Ayet; “Babalarımızı bunlara iba det ediyor bulduk” dediler. Enbiyâ Sûresi 54. Ayet; İbrahim, “Ando lsun, Siz de, atalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz” dedi.Enbiy
â Sûresi 55. Ayet; “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğle niyor musun?” dediler. Enbiyâ Sûresi 56. Ayet; İbrahim dedi ki: “H ayır! Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O bunları yaratandır ve b en de buna şahitlik edenlerdenim.”Enbiyâ Sûresi 57. Ayet; Allah’a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra ben putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım. Enbiyâ Sûresi 58. Ayet; Derken (İ brahim) belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğü bır akarak onları (putları) paramparça etti. Enbiyâ Sûresi 59. Ayet;On lar, “Kim yaptı bunu tanrılarımıza! Muhakkak o zalimlerden biridir” dediler Enbiyâ Sûresi 60. Ayet; (İçlerinden bazıları), “İbrahim deni len bir gencin onları diline doladığını duyduk”dediler.Enbiyâ Sûresi
61. Ayet; (Bir kısmı da) “O halde haydi, onu insanların gözü önüne getirin. Belki (bu konuda) şahitlik ederler” dediler. Enbiyâ Sûresi 6 2 Ayet; (İbrahim gelince) “Sen mi yaptın bunu ilahlarımıza ey İbra him” dediler. Enbiyâ Sûresi 63. Ayet; Dedi ki, “Hayır! Bunu şu büyü kleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa onlara sorun, bakalım!”Enbiyâ
Sûresi 64. Ayet; Bunun üzerine birbirlerine dönüp, “Hiç şüphesiz a sıl zalimler sizsiniz siz” dediler. Enbiyâ Sûresi 65. Ayet; Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve, “Andolsun bunların konuşmayacağ ını sen de bilirsin” dediler Enbiyâ Sûresi 66. Ayet; İbrahim şöyle de di: “Öyle ise siz, (hâlâ) Allah’ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?” Enbiyâ Sûresi 67.Aye
t; “Yazıklar olsun, size de; Allah’ı bırakıp tapmakta olduklarınızada Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?”Enbiyâ Sûresi 68.Ayet;(İ çlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilah larınıza yardım edin” dediler Enbiyâ Sûresi 69. Ayet; “Ey ateş! İbra him’e karşı serin ve esenlik ol” dedik. Enbiyâ Sûresi 70. Ayet; Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar eden ler durumuna düşürdük. Hac Sûresi 26. Ayet; Hani biz İbrahim’e, K âbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiş tik.Hac Sûresi 27. Ayet; İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek ya ya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde san a gelsinler.Hac Sûresi 42. Ayet; Ey Muhammed! Eğer seni yalanlar larsa bil ki, onlardan önce Nûh, Âd ve Semûd kavimleri de (peygam berlerini) yalanlamışlardı. Hac Sûresi 43/44. Ayetler; İbrahim’in kavmi ile Lût’un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da on ları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).Hac Sûr
esi 78. Ayet; Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O sizi seçti ve din de üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uy un. Allah sizi hem daha önce hem de bu Kur’an’da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insan lara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı v erin ve Allah’a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip, ne güz el yardımcıdır! Şuarâ Sûresi 69. Ayet; Ey Muhammed! Onlara İbrah im’in haberini de oku. Şuarâ Sûresi 70. Ayet; Hani o babasına ve ka vmine, “Neye tapıyorsunuz?” demişti. Şuarâ Sûresi 71. Ayet Putlar a tapıyoruz ve onlara tapmağa devam edeceğiz” demişlerdi.Şuara
Sûresi 72. Ayet; İbrahim dedi ki: “Onlara yalvardığınızda sizi işitiy orlar mı?”Şuarâ Sûresi 73. Ayet; “Yahut size fayda veya zararları d okunur mu?” Şuarâ Sûresi 74. Ayet; “Hayır, ama biz babalarımızı b öyle yaparken bulduk” dediler. Şuarâ Sûresi 75/76.Ayet; İbrahim şöyle dedi: “Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüzm ü?” Şuarâ Sûresi 77. Ayet; “Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur.” Şuarâ Sûresi 78.Aye t; “O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.” Şuarâ Sûresi 79. Ayet; “O, bana yediren ve içirendir.” Şuarâ Sûresi 80. Ayet;”Ha stalandığımda da O bana şifa verir.” Şuarâ Sûresi 81. Ayet; “O, ben im canımı alacak ve sonra diriltecek olandır.” Şuarâ Sûresi 82.Ayet “O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur.”Şua
râ Sûresi 83. Ayet; “Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni sa lih kimseler arasına kat.”
Şuarâ Sûresi 84. Ayet; “Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl. ”Şuarâ Sûresi 85. Ayet; “Beni Naîm cennetinin va rislerinden eyle.”Şuarâ Sûresi 86. Ayet; “Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır.”Şuarâ Sûresi 87.Ayet “(kullar ın) diriltilecekleri gün beni utandırma!” Şuarâ Sûresi 88. Ayet; “O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!” Şuarâ Sûresi 89.Ayet “Allâh’ a arınmış bir kalp ile gelen başka.”Ankebût Sûresi 16.Ayet;İbrahi m’i de peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Allah’a kulluk edin, O’na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”Ankebût Sûresi 18. Ayet; “Eğer siz ya lanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalan lamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değil dir.”Ankebût Sûresi 24. Ayet; (İbrahim’in) kavminin cevabı, “Onu öldürün veya yakın” demekten ibaret oldu. Allah da onu ateşten ku rtardı. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır. Anke
bût Sûresi 25. Ayet; İbrahim onlara dedi ki: “Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah’ı bırakıp bir tak ım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız ce hennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.” Ankebût Sûre si 26. Ayet; Bunun üzerine Lût, ona (İbrahim’e) iman etti. İbrahim, “Ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. Şüphesiz o mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir” dedi.Ankebut
Sûresi 27. Ayet; O’na (İbrahim’e) İshak’ı ve Yakub’u bahşettik. On un soyundan gelenlere peygamberlik ve kitab verdik. Ayrıca ona dünyada mükafatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimse lerdendir.Ankebût Sûresi 31. Ayet; Elçilerimiz (melekler) İbrahim’e müjdeyi getirdiklerinde, “Biz bu memleket halkını helak edeceğiz, çünkü oranın ahalisi zalim kimselerdir” dediler. Ankebût Sûresi 32
Ayet; İbrahim, “Ama orada Lût var” dedi. Onlar, “Orada kimin bul unduğunu biz daha iyi biliriz. Biz onu ve ailesini elbette kurtaraca ğız. Ancak karısı başka. O geri kalıp helak edilenlerden olacaktır.”
Ahzâb Sûresi 7. Ayet; Hani biz peygamberlerden sağlam söz almış tık. Senden, Nûh’tan, İbrahim, Mûsâ ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz onlardan sapa sağlam bir söz almıştık. Sâffât Sûresi 83. Ayet; Şüphesiz İbrahim de onun taraftarlarından idi.Sâffât Sûresi 84. Ayet; Hani o, Rabbine temiz bir kalple gelmişti. Sâffât Sûresi 85. Ayet; Hani babasına ve kavmine şöyle demişti: “Siz neye tapıyo rsunuz?” Sâffât Sûresi 86. Ayet; “Allah’ı bırakıp da bir takım uydu rma ilahlar mı istiyorsunuz?”Sâffât Sûresi 87. Ayet; “O halde Âlem lerin Rabbi hakkında görüşünüz nedir?” Sâffât Sûresi 88/89. Ayet İbrahim yıldızlara baktı ve “Ben hastayım” dedi. Sâffât Sûresi 90. Ayet; Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar.Saffat
Sûresi 91. Ayet; İbrahim onların putlarının tarafına gizlice gitti ve şöyle dedi: “Yemez misiniz?” Sâffât Sûresi 92. Ayet; “Ne diye konu şmuyorsunuz?” Sâffât Sûresi 93. Ayet; Derken üzerlerine yürüyüp onlara güçlü bir darbe indirdi. Sâffât Sûresi 94. Ayet; Kavmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi. Sâffât Sûresi 95. Ayet; İbrahim ş öyle dedi: “Yonttuğunuz putlara mı tapıyorsunuz?” Sâffât Sûresi 9 6. Ayet; “Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır.”Saf
fât Sûresi 97. Ayet; Kavmi, “Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın” dedi. Sâffât Sûresi 98. Ayet; Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de onları en alçak kimseler kıldık.
Sâffât Sûresi 99. Ayet; İbrahim şöyle dedi: “Ben Rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir.” Sâffât Sûresi
100. Ayet; “Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla.”
Sâffât Sûresi 101. Ayet; Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. Saffa
t Sûresi 102. Ayet; Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gö rdüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım, emrolun duğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın” dedi.
Sâffât Sûresi 103/104. Ayetler; Nihayet her ikisi de (Allah’ın emri ne) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!”Sâffât Sûresi 105. Aye t; “Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.” Sâffât Sûresi 106. Ayet; “Şüphe siz bu apaçık bir imtihandır.”Sâffât Sûresi 107. Ayet; Biz, (İbrahim ’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.Saffat Sûr
esi 108. Ayet; Sonradan gelenler arasında ona güzel bir ad bıraktık
Sâffât Sûresi 109. Ayet; İbrahim’e selam olsun. Sâffât Sûresi 110. Ayet; İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız.Sâffât Sûresi 111 Ayet; Çünkü o mü’min kullarımızdandı. Sâffât Sûresi 112. Ayet; Biz onu salihlerden bir peygamber olarak İshak ile de müjdeledik.Saff
ât Sûresi 113. Ayet; Onu da İshak’ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin ne sillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
Sâd Sûresi 45. Ayet; (Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da an. Sâd Sûresi 46. Ayet; Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.Sâd Sûresi 47. Ayet; Şüphesiz onlar, bizim katımız da hayırlı, seçkin kimselerdendir ﴾47﴿ Şûrâ Sûresi 13. Ayet; “Dini d osdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye Nûh’a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini), Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçtenlikle ken dine yönelenleri de ona ulaştırır. Zâriyât Sûresi 24. Ayet; (Ey Muha mmed!) İbrahim’in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?
Zâriyât Sûresi 25. Ayet; Hani onlar, İbrahim’in yanına varmışlar ve “Selâm olsun sana!” demişlerdi. O da “Size de selâm olsun.” Demi ş, “Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler” (diye düşünmüştü).Zâ
riyât Sûresi 26. Ayet; Hissettirmeden ailesinin yanına gidip, (pişiril miş) semiz bir buzağı getirdi.Zâriyât Sûresi 27. Ayet; Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi.Zâriyât Sûresi 28. Ayet; (Yemedikle rini görünce) onlardan İbrahim’in içine bir korku düştü. Onlar, “kor kma” dediler ve onu bilgin bir oğul ile müjdelediler. Zâriyât Sûresi 29. Ayet; Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yü züne vurdu. “Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)” dedi. Zâriyât Sûresi 30. Ayet; Onlar dediler ki: “Rabbin böyle buyu rdu. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.”
Zâriyât Sûresi 31. Ayet; İbrahim onlara: “O halde asıl işiniz nedir ey elçiler?” dedi.Zâriyât Sûresi 32/34. Ayetler; Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişiri lmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdı mak için gönderildik.”Zâriyât Sûresi 35. Ayet; Orada (Lût’un yöresi nde) bulunan mü’minleri çıkardık. Zâriyât Sûresi 36. Ayet; Zâten or ada bir ev halkından başka müslüman bulamadık. ﴾36﴿Necm Sûresi 36
/37. Ayetler; Yoksa, Mûsâ’nın ve Allah’ın emirlerini bütünüyle yeri ne getiren İbrahim’in sahifelerindeki şu hakikatler kendisine haber verilmedi mi? Hadîd Sûresi 26. Ayet; Andolsun, biz Nûh’u ve İbrahi m’i peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerin den birçoğu da fasık kimselerdir. Mümtehine Sûresi 4. Ayet; İbrahi m’de ve onunla birlikte bulunanlarda sizin için güzel bir örnek var dır. Hani onlar kavimlerine, “Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıkları nızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kad ar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiş tir” demişlerdi. Yalnız İbrahim’in, babasına, “Senin için mutlaka ba ğışlama dileyeceğim. Fakat Allah’tan sana gelecek herhangi bir şe yi önlemeye gücüm yetmez” sözü başka. Onlar şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dö nüş de ancak sanadır.”A’lâ Sûresi 18/19. Ayetler; Şüphesiz bu hük ümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır.

İbrahim Sare’yle seyir ederken
Bir kâfirin ülkesinden giderken
Bu neyin denince gardaşım derken
Âdem’le Havva’dan a’yan değil mi?

Vüzerası sanki melek gördüler
Sâre gibi güzeli görmediler
Kralım inan bir melek dediler
Getirin emrini duyan değil mi?

Sare’ yi krala götürürlerken
İbrahim’e hüzün çöreklenirken
Yaratan perdeyi kaldırdı erken
Hâlini temaşa beyan değil mi?

Götürülerek krala varınca
Kral çıldırdı güzeli görünce
Behimi hissiyle hörelenince
Zemine mıhlayan duyan değil mi?

Sâreden şefâat isteyerekten
Üç defa tutuldu ona giderken
Sonunda korkarak vaz geçiveren
Devleti milleti soyan değil mi?

Şeytan değil bana melek getirin
Bu şeytanı sahibine götürün
Ey kâfirler yerinizde oturun;
Yaratan her şeyi duyan değil mi?

Cariye Hacer’i Sâre’ye verdi
İstemeyerekten sözünde durdu
İbrahim bitemam ahvali gördü
Karısını veren rahman değil mi?

Cariyesi olan Hacer’i Sâre
İstedi İbrahim Nebî’ye vere
İbrahim’le evlen dedi bir kere
İzdivaçtan gelen kurban değil mi?

Hacer İsmail’i doğurduğunda
Sâre hasedinden bağırdığında
Yüzlük Sâre’yi Hak yoğurduğunda
Kendisinden doğan canan değil mi?

İbrahim’e Sâre’nin şu fermanı
Kuru çölde yeşertmiştir ormanı
Hacer’i oğluyla bırak, arkanı
Dönüp bakma demek cinan değil mi?

Emri yüce yerden alan İbrahim
Hacer’e; oğlanla hazır ol bakim
Dedikten sonra da başladı akım
Yola revan olmak giryan değil mi?

Kuru çölde su yok, kuş bile uçmaz
Susuz beldelerden kervanda geçmez
Hak takdir etmezse çiçekler açmaz
Hicretin sebebi zemzem değil mi?

Bıraktı İbrahim döndü geriye
Hacer: biz, bura koydun nereye?
İbrahim’se cevap vermez soruya
Bu; Hacer’e sonsuz hicran değil mi?

Üçüncüde dedi İbrahim bizi
Allâh’ın emrimi kaderimizi?
Deyince; İbrahim evet ben sizi
Emânet ettiğim Rahman değil mi?

Hacer dedi: Teslimiz biz Allâh’a
Hitap etmem sana sana vallaha
Diyerek oturdu taşa toprağa
Bakışı mukaddes destan değil mi?

Suyu bitti İsmail’de susadı
Hacer ana çaresizdi sınadı
Baktı ki mina da su parıldadı
O; Ümitle koşan sultan değil mi?

Minaya varınca baktı yakamoz
Merve’de göründü gözüne havuz
Koştu çünkü suzusuzluktu kılavuz
Vardı baktı olmayan can değil mi?

Yedi defa ordan ora koşturdu
Lânetullah taşlamak çün coşturdu
İsmail yanında birisi durdu
O; Allâh’tan korkan insan değil mi?

Dedi ki: yabancı uzak dur bizden
Allâh’a tevekkül etmişiz sizden
Anadan oğuldan da ikimizden
Hakka isyan eden şeytan değil mi?

Dedi ben meleğim Allâh gönderdi
Tepik vur diyerek yeri gösterdi
Tepindiği anda bol suyu gördü
Dediği; mübarek zemzem değil mi?

Su gelince çölde canlı doymadı
Hac er’in dediği zemzemdir adı
Bu belde de kervancılar kaynadı
Cazibedar eden özlem değil mi?

Kâfir kral nemrutun zamanında
Müslüman bebeği doğum anında
Katlederdi anasının yanında
Bu hâl beşeri bir cüzzam değil mi?

Ananın Rahmine düştüğü zaman
Baba Taruh vefat eyledi o an
Hamlini gizledi anası sultan
Vahamet acısı hüzzam değil mi?

Amcası putperest Azer el koydu
Sebebi bilinmez ilâhi boydu
İbrahim’i mağarada doğurdu
Evlâdı bırakmak dert gam değil mi?

Azer’e “çocuğum doğarken öldü”
Dediğinde kâfir mutmain oldu
Mağarada: Rabbe emanet kaldı
Bu; kaldırılamaz elem değil mi?

İbrahim’i mağarada ceylanlar
Geyiklerle beslemekte akranlar
Ancak bu esrarı ancak arifân anlar
Küfrün hezeyanı âlem değil mi?

Büyüyüp İbrahim eve inince
Putların: ağrısı inceden ince
Nazargâhı Allâh; kalbe girince
İfade silinmez kelâm değil mi?

Baba: taşa tapma ALLÂH’ a inan
Putlar değil insan olandır yanan
Eliyle yaptığı taşa inanan
Cehennem tasvir-i dram değil mi?

Azer dedi; eğer böyle gidersen
Seni öldürürüm, dene istersen
Deyince İbrahim, diyeceğim ben
Nemrutun Azeri yamyam değil mi?

Dediğinde nemrut çağırdı onu
İbrahim’e; söylediklerin bu mu?
Deyince, İbrahim dedi ki doğru
Doğruya çıldıran hayyam değil mi?

Kendisine secde için milleti
Ziyafetle davet etmiş idi ki
İbrahim gitmeyeceğim dedi ki
Bu hâl; ilâhi bir irfan değil mi?

Girdi put haneye hepsini kırdı
Kırdığı putları yerlere serdi
Baltayı da en büyük puta verdi
Ulûl azâmlığa nişan değil mi?

Yüz sürmeğe gelince put haneye
Görünce döndüler hep divaneye
Nemruta Putlar hep kırılmış diye
Gittiler; İbrahim Ruşen değil mi?

Geldi baktı nemrut bunu kim yapar
Diyerek kükredi apar ve topar
Dediler Azer’in İbrahim’i var
İbrahim’e geliş, Gülşen değil mi?

Nemrut dedi; Kim kırdı bu putları?
Büyük puta sorsana sen bunları
Nemrut; konuşmaz bilirsin onları
İkram-ı İbrahim imân değil mi?

İbrahim dedi ki; yaptığınıza
Konuşmaz, kıpramaz taptığınıza
Soruverin o akıl kaptığınıza
Bu sual ilâhi nizam değil mi?

Nemrut dedi ki: ben ilâhınızım
İbrahim: öldürüp diriltmek lâzım
Bende yapacağım şahidim sözüm
Diye nemrut ezen, yozan değil mi?

İki ma’kum gelsin diye bildirdi
Gelince kılıcı eli kaldırdı
Birin azat etti, birin’ öldürdü
Yaptığı şeytani düzen değil mi?

İbrahim Rabbim güneşi doğudan
Doğduruyor haydi sende doğrudan
Doğdurda göreyim sende batıdan
Dediği ilâhi mizan değil mi?

Seferberlik ilân etti oduna
Hayvanlardan katır katıldı buna
Dağlar gibi odunları meydana
Yığılıp yakıla közan değil mi?

Biçare kalınca nemrut kâfiri
Yakacağım seni dedi dipdiri
Lanetullah akıl verip münkiri
Kurduğu mancınık düzen değil mi?

İbrahim’i atamadı mancınık
Nemrut köpürünce tuttu hıçkırık
Şeytan tekrar geldi dedi bu sırık
Atacaktır ateş yanan değil mi?

Diyorsun bu adam acep nidecek?
Önünde kardeşler cima edecek
Böylece İbrahim nâra gidecek
Cin, Gâne kardeşler nirân değil mi?

Bu çirkin fiili işlediler ki
Allâh mancınığa gönder söyledi
Nâra da selâmet-serin ol dedi
İbrahim’e nûr u Gülşen değil mi?

Ateş harareti hitam bulunca
Gülde bülbül İbrahim’le karınca
Gülistana sefa neşe dolunca
Cezbeden rayiha müşg fâm değil mi?

Hırs ile çıldırttı, Yaratan onu
İlâhına saplayacağım bunu
Diyerekten gösterdi kılıcını
Nemrutu korkutan evham değil mi?

Kartalları aç bıraktı bir zaman
Taşıyacak balon yaptırdı heman
Yukarıya koyduğu et kocaman
Buna izin veren Ehram değil mi?

Kartalları bağlayınca sepete
Yemek için hücum edince ete
Sepeti yükseldi dünyadan öte
Kılıç çalan kâfir sultan değil mi?

Allâhü Teâlâ balık gönderdi
Kâfir kılıcını kana böledi
Senin Allâh’ını öldürdüm dedi
Bu kâfirler ahmak insan değil mi?

Balığın bir damla kanı toprakta
Düştü; sivrisinek oldu kavakta
Topal sinek beyne akan savakta
Burundan intikal ihsan değil mi?

Hak Teâlâ cilvesinden bunağı
Vurdurarak; içindeyken konağı
Melekül mevt edip sivrisineği
Göndererek aldığı can değil mi?

Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 14.12.2018 18:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet İslami