Dost Şeref 20/01/1950-2015
50. yıl kutlama metni
Konuya girmeden önce hepinizin huzurunda şunların altını bir bir çizmek istiyorum:
Deyim yerindeyse “binmişiz bir keramete, gidiyoruz kıyamete” misali Anadolu’dan elimizde bir valizle, bizleri nelerin beklediğini bilmediğimiz bir yolculuğa çıktık.
Ne dilimiz aynıydı ne dinimiz.
Yemek içmek, gelenek görenleklerimizin, hatta tenlerimizin, saçımızın rengi dahi farklı olan, siyahla beyazın farklılığı gibi bir farklılığın içine geldik girdik
İkinci dünya savaşından geride kalan acıların, yoklukların, sefaletin, viran olmuş, yaralarını sarmaya geldiğimiz bu ülkenin halkının elde ettiği sosyal hakların üzerine beleşten oturunca sudan çıkmış balığa döndük.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem